Loading...

YURT DIŞINDA YAŞAYAN VATANDAŞLARIMIZ VE AKRABA TOPLULUKLAR

Y
urt dışında yaşayan 7 milyona yakın vatandaşımızın yaklaşık 5,8 milyonu, Batı Avrupa ülkelerine yerleşmiş ve bu ülkelerdeki varlıklarını günümüze değin sürdürüp artık 5. nesline ulaşmış vatandaşlarımızdan oluşmaktadır. Evvelce yurt dışında yaşamakla beraber, daha sonra Türkiye’ye kesin olarak dönen 3 milyon kadar insanımız da hesaba katıldığında, yaklaşık 10 milyon kişiden oluşan bir Türk diasporasının varlığından söz etmek mümkündür.

Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın ihtiyaçlarının karşılanması, sorunlarının çözülmesi dış politikamızın öncelikli konularından biridir ve vatandaşlarımızın yerleştiği ülkelerle ilişkilerimizin en önemli boyutlarından birini oluşturmaktadır.

Yurt dışındaki Türklerin, ana dilleri ve kültürleriyle bağlarını koparmadan, bulundukları ülkelerin siyasî, ekonomik, sosyal ve kültürel hayatına aktif olarak katılan, hukuk düzenine saygılı, mutlu ve müreffeh bireyler olmaları temel hedefimizdir. Öte yandan, sözü edilen hususların karşılıklı sorumluluklar getirdiği ve göç alan ülkelerin de buna uygun teşvik edici ve kucaklayıcı politikalar oluşturma yükümlülükleri bulunduğu düşünülmektedir.

Irkçılık, göçmen karşıtlığı ve İslâm düşmanlığının Avrupa başta olmak üzere tüm dünyada arttığı gözlenmektedir. Büyük çoğunluğu Avrupa ülkelerinde yaşayan Türk toplumu, bu ülkelerdeki Müslüman nüfusun önemli bir bölümünü oluşturması bakımından, anılan yöndeki olumsuz gelişmelerden doğrudan etkilenmektedir.

Ülkemiz, Türk vatandaşı göçmenler ile onların içinde yaşadıkları toplum arasındaki güvenin korunmasının önemini vurgulamakta; toplumsal barışı zedeleyen ırkçı, ayrımcı ve İslâm düşmanı eğilimlerle mücadele amacıyla ikili ve uluslararası düzeyde tüm iş birliği mekanizmalarına etkin olarak katılmaktadır.

Türkiye 1960’lı yıllarda çeşitli ülkelerle iş gücü anlaşmaları imzalamıştır. Almanya ile 1961; Avusturya, Belçika ve Hollanda ile 1964; Fransa ile 1965 ve Avustralya ile 1967 yıllarında imzalanan bu anlaşmalarla birlikte bu ülkelere göç etmeye başlayan işçilerimiz, muhatap ülkelerin kalkınmasında büyük rol oynamışlardır.