K
adim medeniyetimizin en kıymetli hazineleri olan şehirlerimizin ihyası ve yeniden inşası için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde kentsel dönüşüm seferberliği başlatılmıştır. Kentsel dönüşüm projeleriyle amaçlanan; deprem kuşağında bulunan ülkemizde olası bir afette can ve mal kayıplarının önlenmesi, gecekondu alanları ve çöküntü bölgelerinin yeniden inşa edilmesi, tarihi ve kültürel dokuların korunmasıdır. Bu sayede düzenli altyapıya sahip, verimli enerji kullanımını sağlayan, yeşil dönüşüm odaklı ve dirençli şehirlerin kurulması sağlanmaktadır. Ayrıca bu alanlarda, yerli ve millî ürünlerin kullanılmasını teşvik eden politikalarıyla, istihdamın artırılması konularında ortaya koyduğu ekonomik katma değer sayesinde, riskin fırsata dönüştürülmesini mümkün kılmaktadır. Bu amaçla Bakanlık, can veya mal kaybına yol açma riski taşıyan yerleşim alanlarının, güvensiz ve sağlıksız yapılardan arındırılarak afetlere duyarlı ve bütüncül planlama yaklaşımı çerçevesinde, sosyal donatı ve yeşil alanlarıyla, ulaşım sistemiyle yaşanabilir sağlıklı ve güvenli kentsel alanların oluşturulmasına yönelik kentsel dönüşüm konusunda faaliyetlerine hızla devam etmektedir.
Kentsel dönüşüm sürecine halkın katılımının sağlanması, arz-talep dengesinin tespit edilmesi ile birlikte sosyal-ekonomik yapının analizi için geliştirilen sosyal etüt programları kentsel dönüşüm sürecinin önemli bir adımını oluşturmaktadır. Bakanlıkça kentsel dönüşüm yapılması planlanan alanlarda yaşayan ve çalışan nüfusa ilişkin gerçekleştirilen toplumsal yapı analizleri ile halkın demografik ve sosyal yapısı tespit edilmekte, ihtiyaç ve beklentileri toplanmaktadır. Bu kapsamda; nüfusun beklentilerine yönelik proje alternatifleri geliştirilmektedir. Bunun yanında kentsel dönüşüm uygulama alanlarında dezavantajlı gruplar için fiziksel engellerin ortadan kaldırıldığı engelsiz yaşam alanları oluşturularak toplumun bütün kesimlerinin ihtiyaçlarına yönelik projeler geliştirilmektedir.
6306 sayılı Kanun kapsamında belirlenen riskli
alan ve rezerv yapı alanlarında devam eden kentsel dönüşüm çalışmalarının temel amacı; sağlıksız, güvensiz ve riskli yapı stokuna sahip alanların yaşanabilir kent parçalarına dönüşmesini
sağlamak, riskli yapı ve riskli alanlarda yaşayan
kesimlerin gelecekte sağlıksız kentsel mekânlarda yaşamasının önüne geçmektir. Bu temel ilkeler
doğrultusunda ortaya konulan dönüşüm çalışmaları; Afet Riski Altındaki Alanların ve Yapıların
Dönüşümü (deprem, yangın, sel, heyelan, vb.),
Sürdürülebilir/Akıllı/İklim Dostu Kentlerin Planlanması, Terörden Zarar Gören Bölgelerde Yapılan Çalışmalar, Tarihi Kent Dokusunun, Kültürel
Mirasın Korunması/Yaşatılması Çalışmaları ve
Sanayi Alanlarının Taşınması/Dönüşümü başlıkları altında gerçekleştirilmektedir. Bu kapsamda
gerçekleştirilen kentsel dönüşüm çalışmalarının
hedefleri; sürdürülebilir ve iklim duyarlı kentsel
dönüşüm modeli benimsenerek, tarihi ve kültürel
değerler korunarak, yatay mimari esas alınarak
ve değer artışının adil/dengeli dağıtılarak yılda
300.000 olmak üzere 20 yılda 6 milyon yapının
dönüşümünün gerçekleştirilmesidir.
Afet Riski Altındaki
Alanların ve Yapıların
Dönüşümü
Kentsel nüfusumuzun %71’i, topraklarımızın %66’sı 1. ve 2. deprem kuşağında bulunmaktadır. Son 100 yılda 6 ve üzeri 56 tane deprem olmuştur. Başta deprem olmak üzere, olası afetlerde oluşacak risklerin azaltılmasına yönelik afet riski altındaki alanlarda kentsel dönüşüm çalışmalarının etkin ve hızlı bir biçimde gerçekleştirilmesi elzemdir. Ülkemizde yaklaşık 19 milyon yapı bulunmaktadır. Bunlardan yaklaşık 5 milyonu 1999 yılında gerçekleşen depremden sonra güncellenen deprem mevzuatı kapsamında yapıldığından göreceli olarak daha iyi durumdadır. Bu durumda gözden geçirilmesi gereken 14 milyon yapı bulunmaktadır. 2012 yılından bu yana seferberlik ruhuyla hayata geçirilen kentsel dönüşüm çalışmalarının 10. yılında gelinen noktada, ülke genelinde, 733.836 konut, 112.416 işyeri olmak üzere, toplam 846.252 bağımsız birime (242.907 adet binaya) riskli yapı tespiti yapılmıştır. Riskli yapı tespiti yapılan yapılardan 661.143 konut, 94059 iş yeri olmak üzere, toplam 755.202 bağımsız birimin (224.561 adet binanın) yıkımı gerçekleştirilmiştir. Ayrıca 59 farklı ilimizde ilan edilen yaklaşık 13.500 hektar büyüklüğünde 278 “Riskli Alan”da ve 60 farklı ilimizde yeni yerleşim alanı olarak kullanılmak üzere belirlenen 51.800 hektar büyüklüğünde 411 “Rezerv Yapı Alanı”nda dönüşüm çalışmalarına devam edilmektedir.
Deprem afetinin yanı sıra 1923-2020 yılları arasında ülkemizde meydana gelen afetlerde can kayıplarının yüzde 10’unun heyelan, seller, taşkınlar sebebiyle meydana geldiği görülmektedir. Özellikle iklim krizine bağlı olarak son yıllarda yaşanan seller ve heyelanlar bu oranın daha da artmasına sebep olmaktadır. Karadeniz Bölgesi’nde son zamanlarda sıklıkla yaşanan sel, taşkın ve heyelan gibi afetler göz önünde bulundurularak, “Karadeniz Bölgesi İklim Değişikliğine Uyum Stratejisi ve Eylem Planı” açıklanmış olup bu kapsamda, dere yataklarında taşkın riski altında olan binaların tespit çalışmaları yapılmıştır. Bu binalarda ikamet eden vatandaşların can güvenliğinin sağlanması amacıyla, yeni konutlar üretmek üzere, uygun rezerv yapı alanı belirleme çalışmaları sürdürülmektedir.
Yaşanması muhtemel afetlerin önüne geçilebilmesi için risk altındaki alanların/yapıların dönüşümüne yönelik yürütülen çalışmalarla birlikte, meydana gelen afetlerden sonra yaraların sarılmasında da ÇŞİDB öncü pozisyonda rol almaktadır. Özellikle son yıllarda ülkemizde yaşanan deprem, sel ve yangınların yol açtığı afetler nedeniyle başta barınma ihtiyacı olmak üzere konut, altyapı ve kamu hizmetlerini yeniden inşa etme yolunda ivedilikle harekete geçilerek hazırlanan projeler ile hem yaralar sarılmış hem de muhtemel afetlerin vereceği zararları en aza indirecek adımlar atılmıştır. Yaşanan afetler sonrasında afet bölgesine saatler içerisinde Bakan düzeyinde intikal edilmiş, projelendirme çalışmalarına da üst düzey katılım sağlanmıştır. Etkin ve hızlı bir şekilde harekete geçilerek ortaya çıkan barınma ve altyapı ihtiyacının karşılanması için gerekli çalışmalar ivedilikle başlatılmıştır. Yapım çalışmalarının büyük bir kısmı bir yıl dolmadan tamamlanarak üretilen bağımsız bölümler hak sahiplerine teslim edilmiştir. Bu kapsamda Elazığ, Malatya, İzmir, Giresun, Rize, Sinop, Bartın, Antalya ve Muğla illerimizde meydana gelen afetler sonrasında toplamda 40 bin konut ve köy evi, 1.900 işyeri, 2.200 ahır ve sosyal donatı alanı yerel dokuya uygun bir şekilde yeniden inşa edilerek şu ana kadarki en kapsamlı kentsel dönüşüm projeleri hayata geçirilmiştir. Bakanlıkça uygulama yapılan bölgelerde gerçekleştirilen çalışmalar, kentsel dönüşüme yönelik talep ve etkinliğin kentin diğer bölgelerinde de yayılması için katalizör etkisi oluşturmaktadır.
Sürdürülebilir,
Akıllı ve İklim Dostu
Kentlerin Planlanması
İlerleyen teknolojiler ve kontrolsüz sanayileşme neticesinde sürekli değişim ve gelişim gösteren kentlerimizde plansız ve hızlı kentleşme, göç, yıkıcı etkileri olan afetler, salgın vb. kentsel zorluklarla mücadelemizi destekleyecek sürdürülebilir gelişme modellerinin hayata geçirilmesini gerekli kılmaktadır. Kentsel dönüşüm uygulamaları ile imar mevzuatına aykırı yapıların bulunduğu kentlerin sürdürülebilir kentlere dönüştürülmesi hedeflenmektedir.
6306 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesiyle birlikte belirlenen kentsel dönüşüm uygulama alanları sürdürülebilirlik bileşenlerinin hayata geçirilmesi için fırsat olarak görülmektedir. Sürdürülebilir, akıllı ve iklim dostu modellerin kentsel dönüşüm uygulama alanlarına entegre edilmesi sorunların çözümü için gereklidir. Yeni akıllı kentsel dönüşüm yaklaşımı ile kentlinin yaşam kalitesinin artırılması ile birlikte kentte enerji verimliliğinin sağlanması ve doğal kaynakların etkin ve verimli tüketimi hedeflenmektedir.
Teknoloji ile uyumlu kent modellerinin hayata geçirilmesi gelişmeyi ve kaynakların bilinçli tüketilmesini sağlayacaktır.
“Esenler Akıllı Kentsel Dönüşüm Projesi” kapsamında kurulması planlanan teknoloji geliştirme bölgesinde, hem Esenler için hem de Türkiye için değer üretmek hedeflenmektedir. Proje ile akıllı trafik ışıkları, kavşaklar, aydınlatmalar, sulama sistemleri, atık yönetimi vb. uygulamaların hayata geçirilmesi planlanmaktadır. Akıllı kentsel dönüşüm projesinin etaplar halinde tamamlanması ile birlikte hak sahipleri kendilerine ayrılan yeni konutlara taşınmaya başlayacaktır. Hak sahipleri tarafından boşaltılan alanlar ise kamusal hizmet alanlarına dönüştürülecektir. Mevcut donatı alanı üzerinde yaşayan hak sahiplerinin yeni yerleşim alanlarına taşınmasıyla ilçenin nefes alacağı boşluklar ortaya çıkacaktır. “Geleceğin Kenti Esenler” Türkiye’nin akıllı kentler vizyonunu yansıtacak ve dünyaya örnek olacaktır. Bunun yanı sıra yeşil kentsel dönüşüm projeleri ile ekolojik planlamanın temel bir unsurunu ortaya koymak hedeflenmektedir. Plan ve projelendirme sürecinde; mahalle içlerinden geçen yeşil bağlantılar ile ekolojik bir sistem tanımlamak, enerji ve su verimliliğini sağlamak, yenilenebilir malzeme kullanımını teşvik etmek üzere iklim dostu, yeşil dönüşüme vurgu yapılmaktadır. Kentin kimliğini oluşturan meydanlar ile birlikte bütüncül bir yeşil sistem oluşturulmasına ilişkin kararlar alınmakta, konut alanı ve yeşil alan tasarımlarında iklim değişikliği etkisinin azaltılması amaçlanmaktadır. Bu çerçevede yapılacak yatırımların ekolojik denge gözetilerek, maddi olanaklar dahilinde ve önceliklendirme çalışmaları yapılarak hayata geçirilmesi ilkesi benimsenmiştir.
İklim dostu kentlerin planlanması sonucunda, azaltılan sera gazı emisyonu ile daha kaliteli ve sağlıklı bir kentsel yaşam tarzı oluşturulabilecektir. Kendi kendine yetebilen, ulaşım, erişim ve altyapı imkanlarına sahip iklim dostu kentlerde; atık yönetimi, yenilenebilir malzeme kullanımı, enerji ve su verimliliği de sağlanabilecektir. Yürütülen projelerin sürdürülebilirlik ilkelerine uygun, uluslararası ve yerli finans kuruluşlarının sürdürülebilirlik temalı kredi olanaklarının kentsel dönüşümde değerlendirilebilmesi ve ülkemizin iklim değişikliği konusundaki ulusal yükümlülüklerinin karşılanabilmesi için kentsel dönüşüm önemli bir araçtır. Bu kapsamda; üst ölçek planlar ile uyumlu, sürdürülebilir, iklim duyarlı, ekolojik, afet öncelikli, tarihi değerlere saygılı, katılımcı bir planlama yaklaşımı benimsenmiştir.
Terörden
Zarar Gören Bölgelerde
Yapılan Çalışmalar
Vatandaşların şehirlerde huzur içinde yaşaması ve kentlerdeki kamu düzeninin sağlanması devletin temel görevlerindendir. Bu kapsamda ülkemizde son yıllarda gerçekleştirilen kentsel dönüşüm uygulamalarının büyük bir kısmında kent güvenliğini ve kamu düzenini sağlamak esas amaçlardan biri haline gelmiştir. 2016 yılında terör örgütünün zarara sebebiyet verdiği Diyarbakır Sur, Mardin Nusaybin, Hakkâri Yüksekova, Şırnak Merkez, Cizre, İdil ve Silopi ilçeleri Bakanlığın yürütmüş olduğu çalışmalarla küllerinden yeniden doğmuştur. Terörün izlerinin silindiği, vatandaşın yaralarının sarıldığı bu kentlerde 27.353 bağımsız birimin dönüşümü sağlanmış ve 25.910 bağımsız birim üretilerek anahtar teslimleri yapılmıştır. Aynı zamanda 25 okul, 19 cami, 12 taziye evinin yapımı tamamlanmış ve hasar gören içme suyu, kanalizasyon, yol vb. altyapı hizmeti yenilenmiştir.