Loading...

SOSYAL HİZMETLER VE SOSYAL YARDIMLAR

Çocuklara Yönelik Hizmetler
T
ürk toplumunda çocukların gözetilmesi ve korunması, kültürel ve manevi değerlerin bir yansıması olarak tarih boyunca üzerinde hassasiyetle durulan bir konu olmuştur. Yardımlaşma ve dayanışma prensiplerine dayanan toplumsal temeller, çocukluğa bakışı ve çocuk algısını biçimlendirmiştir. Çocukların sağlıklı bir şekilde büyümeleri ve gelişmeleri hem aile hem toplum hem de devletin temel vazifeleri arasında yer almıştır.

Türkiye’de çocuğa önem vermek, onu ve haklarını korumaya yönelik kurumların kurulmaya başlanması 19. yüzyıla dayanmaktadır. Türk tarihinde kimsesiz çocuklara da özel önem verilmiş olup ıslahevlerinin kurulması ile temeli atılan çocuk bakım sisteminin gelişiminde 20. yüzyılda genel olarak uluslararası alandaki gelişmeler ile doğrusal bir süreç yaşanmıştır.

Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nde, çocukların ilk bakım ve korunmasından öncelikle aileler sorumlu tutulmakla birlikte, çocukların hayatta kalma, gelişim, korunma ve katılım hakları rollerinin desteklenmesi ve garanti altına alınması gerektiğinin altı çizilmektedir.

Çocuklara yönelik hizmetlerin bütüncül olarak değerlendirilebilmesi için çocukların her türlü ihmal ve istismardan korunarak, sağlıklı gelişimlerini temin etmek üzere belirlenen ulusal politika ve stratejilerin yerelde uygulanması için gerekli çalışmaların koordine edilmesi, çocuklara yönelik sosyal hizmet ve yardım faaliyetlerinin yürütülmesi, bu alanda ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile gönüllü kuruluşlar arasında iş birliği ve koordinasyonun sağlanması sorumluluğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına verilmiştir.

Bakanlık tarafından yakın dönemde özellikle çocukların aileler yanında desteklenmesini önceleyen politika anlayışı ön plana çıkarılmış olup bu doğrultuda sosyal ve ekonomik destekler yoluyla çocukların ailelerinin yanında bakımlarının ve gelişimlerinin sağlanmasına öncelik verilmeye başlanmıştır.

Korunma altına alınması gereken çocuklar için de benzer bir yaklaşım benimsenmiştir. Bununla birlikte, son yıllarda özellikle koruyucu aile hizmetinin ülke genelinde yaygınlaştırılmasına ve kuruluş bakım modelleri içerisinde aile ortamına en yakın bakım türler olarak değerlendirilebilecek ev tipi bakım modellerine ağırlık verilmeye başlanmıştır.

Çok sayıda çocuğun barındırıldığı yurt ve yuvalar kapatılarak aile ortamına yakın, çocukların psikolojik ve ruhsal gelişimlerine daha elverişli ev tipi yatılı birimler olan çocuk evleri ve çocuk evleri siteleri (ÇES) modeline geçilmiştir. Bu kapsamda 2002 yılında 186 koğuş tipi yurt ve yuvada 21 bin çocuk bulunmaktayken 2022 Mart ayı itibarıyla 112 çocuk evleri sitesi, 66 Çocuk Destek Merkezi (ÇODEM), 1.192 çocuk evi olmak üzere toplam 1.370 kuruluşta 13. 530 çocuk bulunmaktadır.

Çocukların kurum bakımına alınmadan aile birlik ve bütünlüğü içinde sağlıklı büyümelerini sağlamak amacıyla verilen hizmetlerden olan “Sosyal ve Ekonomik Destek (SED) Hizmeti”nden 2022 yılı Mart ayı itibarıyla ailesi yanında 144.892 çocuk yararlandırılmaktadır. Koruyucu ailelerin yanında bakımı sağlanan çocuk sayısı 8. 585; evlat edinme hizmetinden faydalandırılan çocuk sayısı ise 18.487’dir.

Risk altında bulunan çocuklar için koruyucu ve önleyici hizmet sunan “Mobil Çocuk Sosyal Hizmet Birimleri” 2018 yılında faaliyete geçirilmiştir. Bu birimler, şehirlerin dezavantajlı bölgelerinde bulunan okullar başta olmak üzere 15 bini aşkın okul ile eşleştirilmiş; 81 ilde sosyal hizmet müdahalesine ihtiyaç duyan risk altındaki çocukların tespit edilmesi amacıyla kurulan birimler ile 79 bini aşan çocuk ve aile görüşmesi yapılmıştır.

Gerek kamu kurum ve kuruluşlarında gerekse özel sektörde devlet korumasında yetişmiş gençlerin kariyer hedeflerine ulaşması için verilen destekler kapsamında devlet koruması altında yetiştirilen 58 bini aşan genç kamuda istihdam edilmiştir.
Risk altında bulunan çocuklar için koruyucu ve önleyici hizmet sunan “Mobil Çocuk Sosyal Hizmet Birimleri” 2018 yılında faaliyete geçirilmiştir.
Engelli ve Yaşlılara Yönelik Hizmetler
A
ile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca engelli ve yaşlı bireylerin, hayatın her alanında yer almalarını sağlamak ve toplumsal hayata katılımlarının önündeki engelleri kaldırmak için “hak temelli” bir bakış açısı benimsenmektedir. Bu doğrultuda engelli ve yaşlı bireylerin kendi sosyal çevrelerinden ayrılmadan yaşamlarını bağımsız şekilde sürdürmeleri için hak temelli bir yaklaşımla erişilebilirlikten istihdama, eğitimden ekonomik güvenliğe, sosyal yardımdan sosyal hayata katılıma, bakım hizmetlerinden aile destek hizmetlerine kadar birçok sosyal hizmet alanında bütüncül bir politika ve hizmet sunumu gözetilmektedir.

Bu doğrultuda, 2005 yılında kabul edilen 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun ile engellilik alanında önemli bir adım atılmıştır. Bu Kanun ve akabinde gelen düzenlemelerle engelli bireylerin bakım hizmetlerinden sağlığa, eğitimden istihdama, ücretsiz seyahat hakkından vergi indirimlerine kadar tüm alanlarda gerekli çalışmalar yapılmıştır. Söz konusu Kanun ve alt düzenlemeleriyle Türkiye’de ilk kez 1.500 maddelik engelliler hukuku oluşturulmuştur.

Kurumsal bakım ihtiyacı bulunan engelli bireylere, yaş, cinsiyet ve engeline uygun olarak, kuruluşlar veya Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca ruhsatlandırılan özel bakım merkezlerinde bakım ücretleri karşılanarak bakım hizmeti vermeye devam edilmektedir. Bu kapsamda 2022 yılı Mart ayı itibarıyla 400 engelsiz bakım merkezinde 32 bini aşan engelli bireye yatılı bakım hizmeti sunulmaktadır.

Engelli bireylere yönelik, her ilde en az bir merkez olacak şekilde Türkiye genelinde 130 Gündüz Engelsiz Yaşam Merkezleri ülke genelinde yaygınlaştırılmaktadır. Bu sayede engelli bireylerin öz bakım becerileri diğer taraftan da sosyal yaşam becerileri geliştirilerek toplumsal yaşamın aktif birer üyeleri olmaları sağlanmaktadır.

Ayrıca toplum temelli bakım hizmeti anlayışıyla 2008 yılında başlatılan ve 2022 yılı Mart itibarıyla sayısı 148’e ulaşan -ev tipi sosyal hizmet olarak da tanımlanan- Umut Evlerinde engelli bireylere hizmet verilmektedir. Mahalle ortamında, apartman daireleri şeklinde seçilen bu evlerde 4 ila 6 engelli bireyin, bakım elemanının refakati ve mesleki personelin gözetiminde bakımları sağlanmaktadır.

Bakım merkezlerinin yanında bakıma ihtiyacı olan ve ekonomik yoksunluk içerisinde bulunan engelli bireylere Evde Bakım Yardımı sağlanmaktadır. Bu kapsamda Bakanlığımızca 2022 yılı Mart ayı itibarıyla 532.337 kişiye toplamda 70 milyar TL evde bakım yardımı yapılmıştır.

Engelli bakım hizmetleri alanında, evinde bakımı sağlanan fakat evde bakıma destek yardımı veya gündüz/yatılı kurum bakımı hizmetlerinden yararlanamayan engelli bireylerin ailelerinin engelli bireyin kişisel bakımına yönelik işlerde desteğe ihtiyacının bulunması halinde “Evde Bakıma Destek Hizmeti” sunulmaktadır. Evde Bakıma Destek Hizmeti resmi bakım ve rehabilitasyon merkezlerinde görevli bakıcı personel tarafından, bakıma ihtiyacı olan engelli bireyin ikametgah adresine giderek evinde belirlenen gün ve saatlerde gerçekleştirdiği bakım hizmetidir.