Loading...

ANAYASA

O
smanlı İmparatoluğu'nda ilk olarak 1808 tarihli Sened-i İttifak ile başlayan anayasacılık hareketlerini 1839 tarihli Tanzimat Fermanı ve 1856 tarihli Islahat Fermanı takip etmiştir. Bu hareketler, Padişah II. Abdülhamit’in fermanı ile 23 Aralık 1876 tarihinde yürürlüğe giren ilk Osmanlı anayasası Kanun-u Esasi’nin ilanına zemin hazırlamıştır. Bu gelişmelerin ardından, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunu belirtmek suretiyle milli egemenlik ilkesini getiren ve yeni Türk Devletinin ilk anayasası olan 20 Ocak 1921 tarihli Teşkilat-ı Esasiye Kanunu yürürlüğe girmiştir. 29 Ekim 1923 tarihli Anayasa değişiklikleriyle de Türkiye’nin yönetim biçimi “Cumhuriyet” olarak belirlenmiştir.

Cumhuriyetin ilk anayasası 1924 tarihli “Teşkilat-ı Esasiye Kanunu”dur. 1924 Anayasası’nda ulusal egemenlik ilkesi temel ilke olarak kabul edilmiş, özgürlükler sayılmış ve özgürlüklerin sınırlarının ancak kanunla çizilebileceği belirtilmiştir. Daha sonra kabul edilen 1961 Anayasası’nda ulusal egemenlik ilkesi ile birlikte egemenliğin Anayasa’nın koyduğu esaslar uyarınca yetkili organlar eliyle kullanılacağı belirtilmiş ve kuvvetler ayrılığı ilkesi benimsenmiştir. Millet Meclisi ve Cumhuriyet Senatosu olmak üzere çift kanatlı bir parlamento öngörülmüştür. Ayrıca kanunların Anayasa’ya uygunluğunu denetlemek üzere Anayasa Mahkemesi kurulmuştur.

Hâlen yürürlükte bulunan 1982 Anayasası, 7 Kasım 1982’de yapılan halk oylamasında kabul edilmiştir. Anayasa’nın 6. maddesinde egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olduğu belirtilmiştir. Anayasa’ya göre millet, egemenliğini Anayasa’nın koyduğu esaslara göre yetkili organlar eliyle kullanır. Anayasa’nın 7. maddesinde yasama yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisine (TBMM), 8. maddesinde yürütme yetki ve görevi Cumhurbaşkanı’na, 9. maddesinde ise yargı yetkisi bağımsız mahkemelere verilmiştir.
Devlet Düzeninin Temelleri ile
Temel Hak ve Özgürlükler
Anayasa’nın 2. maddesine göre, “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devleti”dir.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, herkesin Anayasa’da yer alan temel hak ve özgürlüklerden, eşitlik ve sosyal adalet ilkeleri gereğince yararlanarak ulusal kültür, uygarlık ve hukuk düzeninde onurlu bir yaşam sürdürme, maddi ve manevi varlığını geliştirme haklarını güvence altına almaktadır.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın ikinci kısmında temel haklar ve ödevler açıklanmış olup “Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması” başlıklı 13. maddesine göre “Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.”

Temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasıyla ilgili hükümler evrensel normlar gözetilerek düzenlenmiştir. Anayasa; devlete veya kişilere, Anayasa ile tanınan temel hak ve hürriyetlerden hiçbirinin; devletin, ülkesi ve milliyetiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve laik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamayacağını öngörür. Temel hak ve özgürlükler, devletin yasal olmayan müdahalelerine karşı da korunur.

Anayasa hükümleri; Anayasa ile tanınan temel hak ve hürriyetlerin yok edilmesini veya Anayasa’da belirtilenden daha geniş şekilde sınırlandırılmasını amaçlayan bir faaliyette bulunmayı mümkün kılacak şekilde yorumlanamayacağını kaydeder. Bu hükümlere aykırı faaliyette bulunanlar hakkında uygulanacak müeyyideler kanunla düzenlenmektedir.

Anayasa’ya göre herkes kanun önünde eşittir. Dil, din, mezhep, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç ve benzeri nedenlerle insanlar arasında ayrım yapılamaz. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa ayrıcalık tanınamaz. Temel hak ve özgürlükler, yabancılar için milletlerarası hukuka uygun olarak kanunla düzenlenmiştir. Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. Ayrıca çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirlerin eşitlik ilkesine aykırı sayılamayacağı hükme bağlanmıştır. Anayasa, pozitif ayrımcılık ilkesi doğrultusunda düzenleme yapılmasını mümkün kılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti, insan hakları konusunda da uluslararası denetim yolunu benimsemiştir.

Turizm Ülkesi Türkiye
Geleneksel Sanatlar
Tiyatro
Türk Mutfağında Öne Çıkan Lezzetler
Anayasa’nın Değiştirilmesi 
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda değiştirilemeyecek ve değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek maddeler şöyle sıralanmıştır:
Türkiye Devleti bir Cumhuriyet'tir

Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde,
insan haklarına saygılı Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel
ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir.
Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür.
Türkiye Devleti’nin dili Türkçedir.
Türkiye Devleti’nin bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.
Türkiye Devleti’nin millî marşı İstiklâl Marşı’dır.
Türkiye Devleti’nin başkenti Ankara’dır.
“Anayasa’ya göre
herkes
kanun önünde
eşittir.”
Anayasanın bunların dışındaki maddeleri; TBMM’nin üye tam sayısının en az üçte birinin (200) yazılı teklifi üzerine ve Meclis Genel Kurulunda iki kez görüşülerek üyelerin en az beşte üçünün (360) gizli oyuyla değiştirilebilir.

Cumhurbaşkanı Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunları, bir daha görüşülmek üzere TBMM’ye geri gönderebilir. Meclis, geri gönderilen Kanunu, üye tam sayısının üçte iki çoğunluğu ile aynen kabul ederse Cumhurbaşkanı bu kanunu halkoyuna sunabilir.

Meclis üye tam sayısının beşte üçü (360) ile veya üçte ikisinden (400) az oyla kabul edilen Anayasa değişikliği hakkındaki Kanun, Cumhurbaşkanı tarafından Meclise iade edilmediği takdirde halkoyuna sunulmak üzere Resmî Gazete’de yayımlanır.

Doğrudan veya Cumhurbaşkanının iadesi üzerine, Meclis üye tam sayısının üçte iki çoğunluğu (400) ile kabul edilen Anayasa değişikliğine ilişkin kanun veya gerekli görülen maddeleri Cumhurbaşkanı tarafından halkoyuna sunulabilir. Halkoylamasına sunulmayan Anayasa değişikliğine ilişkin Kanun veya ilgili maddeler Resmî Gazetede yayımlanır.

Halkoyuna sunulan Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların yürürlüğe girmesi için halkoylamasında kullanılan geçerli oyların yarısından çoğunun kabul oyu olması gerekir.

Anayasa’da, kabul edildiği 1982 yılından günümüze kadar 19 kez değişiklik yapılmıştır. Yapılan değişikliklerin büyük bölümü, temel hak ve özgürlükleri güvence altına alan ve demokratik yapıyı geliştiren niteliktedir. 2017 yılında yapılan değişiklikle ise hükûmet sistemi değiştirilmiş, parlamenter hükûmet sistemden Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçilmiştir.

TBMM, 3 Ekim 2001’de Anayasa’nın başlangıç kısmı ile çoğu temel hak ve özgürlüklere ilişkin olan 32 maddesini değiştirmiştir. Bu değişikliklerde, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ndeki ilkelere uygun olarak;

 Dernek kurma hürriyeti, haberleşme hürriyeti, toplantı ve gösteri hürriyeti, kimsenin yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirmemesinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamaması,
 Siyasi partilerin kapatılmalarının zorlaştırılması, 
 Sendikal özgürlüklerin kullanılması,
 Yabancılara karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla dilekçe hakkının tanınması,
 Millî Güvenlik Kurulunun sivil üye sayısının artırılması ve görevinin yeniden tanımlanması
 Siyasi partilerin kapatılmalarının zorlaştırılması, 
gibi düzenlemeler yapılmıştır.
Yapılan değişiklikle ayrıca vatandaşların günlük yaşamlarında farklı dil, lehçe ve ağız kullanmasına herhangi bir engel bulunmadığı kabul edilmiş; inanç, düşünce ve anlatım özgürlüğünün sınırları genişletilmiş; yakalanan ve tutuklanan kişilerin yargı önüne çıkarılma süreleri kısaltılmıştır.

27 Aralık 2002 tarihinde yapılan Anayasa değişikliğiyle milletvekili seçilebilme yeterliliğine ilişkin 76. maddenin ikinci fıkrasındaki “ideolojik ve anarşik eylemlere” ibaresi “terör eylemlerine” şeklinde değiştirilmiştir.27 Aralık 2002 tarihinde yapılan Anayasa değişikliğiyle milletvekili seçilebilme yeterliliğine ilişkin 76. maddenin ikinci fıkrasındaki “ideolojik ve anarşik eylemlere” ibaresi “terör eylemlerine” şeklinde değiştirilmiştir.

7 Mayıs 2004 tarihinde gerçekleştirilen değişiklikle, Devlet Güvenlik Mahkemeleri ile 1984’ten itibaren hiç uygulanmayan ölüm cezası kaldırılmıştır. Basın özgürlüğünü güvence altına almak amacıyla, basın araçlarına el konulamayacağı ve bunların işletilmeden alıkonulamayacağı hükme bağlanmıştır. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası anlaşmalar ile kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda uluslararası anlaşma hükümlerinin esas alınması hükme bağlanmıştır. Uluslararası Ceza Divanına taraf olmanın getirdiği yükümlülükler dışında Türk vatandaşların yabancı bir ülkeye verilemeyeceği öngörülmüştür. 


Turizm Ülkesi Türkiye
Geleneksel Sanatlar
Tiyatro
Türk Mutfağında
Öne Çıkan Lezzetler
21 Ekim 2007’de yapılan halk oylaması neticesinde kabul edilen değişiklikle;
TBMM seçimlerinin dört yılda bir yapılması,
TBMM’nin yapacağı seçimler dâhil bütün işlerinde üye tam sayısının en az üçte biriyle toplanması,
Cumhurbaşkanının 40 yaşını doldurmuş ve yükseköğrenim yapmış TBMM üyeleri veya 20 milletvekilinin yazılı teklifiyle bu niteliklere ve milletvekili seçilme yeterliğine sahip Türk vatandaşları arasından halk tarafından seçilmesi, Cumhurbaşkanlığı görev süresinin 5 yıl olması, ayrıca bir kimsenin en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilmesi hususları düzenlenmiştir.
12 Eylül 2010 tarihinde yapılan Anayasa değişikliği ile;
Bazı dezavantajlı kesimler için pozitif ayrımcılık getirilmiştir.
Kişisel verilerin korunması güvence altına alınmıştır.
Vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyetinin, ancak suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle hâkim kararına bağlı olarak sınırlanabilmesi öngörülmüştür.
Memurlar ve diğer kamu görevlilerine toplu sözleşme yapma hakkı sağlanmıştır.
İdarenin işleyişiyle ilgili şikâyetleri incelemek üzere TBMM’ye bağlı Kamu Denetçiliği Kurumu kurulmuş ve vatandaşlar ve karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla Türkiye’de ikamet eden yabancılara başvuru hakkı getirilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iki bölüm ve genel kurul hâlinde çalışması düzenlenerek üye sayısı 17’ye çıkarılmıştır. Anayasa Mahkemesine “bireysel başvuru” hakkı tanınmıştır.
TBMM Başkanı ile Genelkurmay Başkanının, kuvvet komutanlarının ve Jandarma Genel Komutanının da görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divanda yargılanabilmeleri hüküm altına alınmıştır. 
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun (HSYK) 7 olan asıl üye sayısı 22’ye, 5 olan yedek üye sayısı ise 12’ye çıkarılmıştır.
Diğer düzenlemeler sosyal hayatı iyileştirici niteliktedir.
17 Mart 2011 tarihinde yapılan Anayasa değişikliği ile; 
Spor federasyonlarının spor faaliyetlerinin yönetimine ve disiplinine ilişkin kararlarına karşı ancak zorunlu tahkim yoluna başvurulabileceği ve tahkim kurulu kararlarının kesin olduğu ve bu kararlara karşı hiçbir yargı merciine başvurulamayacağı hükme bağlanmıştır.
21 Ocak 2017 tarihinde yapılan Anayasa değişikliği ile;
Parlamenter Hükûmet Sistemi’nden Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçilmiştir.
Yürütme yetkisi Cumhurbaşkanına verilmiştir.
Cumhurbaşkanı aday gösterme süreci halka açılmıştır. 100 bin seçmen Cumhurbaşkanı adayı teklif edebilecektir.
Başbakanlık ve Bakanlar Kurulu kaldırılmıştır. Bakan olarak atanan milletvekilinin milletvekili sıfatı sona erer. 
Kanun önerme yetkisi sadece milletvekillerine tanınmıştır.
Cumhurbaşkanı bütçe kanunu teklifi ve kesin hesap kanun teklifi dışında teklif veremeyecektir. 
Yasama ve yürütmeye karşılıklı fesih yetkisi verilmiştir. Seçimlerin yenilenmesi kararı ister Cumhurbaşkanı ister Meclis tarafından alınsın, her iki karar hem yasama hem de Cumhurbaşkanı için geçerli olmakta, ikisinin de görevi beraber sona ermektedir.
Cumhurbaşkanına; üst kademe kamu yöneticilerinin atanmalarına ilişkin usul ve esasları belirleme, Devlet Denetleme Kurulunun (DDK) işleyişi, üyelerinin görev süresi ve diğer özlük işlerini belirleme, bakanlıkların kurulması, kaldırılması, görevleri ve yetkileri, teşkilat yapısı ile merkez ve taşra teşkilatlarının kurulması, Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğinin teşkilatı ve görevleri, kamu tüzel kişiliği kurma ve yürütme yetkisine ilişkin konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarma yetkisi verilmiştir. Ancak Anayasa’nın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleriyle dördüncü bölümünde yer alan siyasi haklar ve ödevler hakkında, Anayasa’da münhasıran kanunla düzenlenmesi öngörülen konular ile kanunda açıkça düzenlenen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz. Ancak olağanüstü hallerde çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri bu sınırlamalara tabi olmaz. Bu kararnameler üç ay içinde TBMM’de görüşülüp karara bağlanır, aksi halde kendiliğinden yürürlükten kalkar.
TBMM üye sayısı 550’den 600’e çıkarılmıştır.
Milletvekili seçilme yaşı 25’ten 18’e düşürülmüştür.
4 yıl olan TBMM seçim dönemi 5 yıla çıkarılmıştır.
Cumhurbaşkanınca veto edilen kanunların TBMM Genel Kurulunca aynen kabul edilmesi için üye tam sayısının salt çoğunluğu (301) şartı getirilmiştir. Değişiklikten önce nitelikli çoğunluk şartı aranmamaktaydı.
TBMM’nin bilgi edinme ve denetim yolları arasından gensoru ve sözlü soru çıkarılmıştır.
Askeri mahkemeler kaldırılmıştır. Yalnızca disiplin mahkemeleri ile savaş halinde asker kişilerin görevleriyle ilgili olarak askeri mahkemeler kurulabilecektir.
Sıkıyönetim rejimi kaldırılmıştır.
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun adı Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) olarak değiştirilmiştir.
Anayasa Mahkemesi ile Hakimler ve Savcılar Kurulunun üye sayıları değiştirilmiştir.
Devletin Temel Organları
Modern devletlerde devletin temel görev ve yetkilerinin farklı organlar tarafından yerine getirilmesi ve kullanılması esası benimsenmiş olup bu organlar görev ve yetki türlerine göre “yasama”, “yürütme” ve “yargı” olarak adlandırılmaktadır. Devletin bu temel organlarının ayrılış şekli, birbirleri ile ilişkileri, fonksiyonlarının ne surette ve kimler tarafından yerine getirileceğine dair kurallar ise hükûmet sistemlerini belirlemektedir.

“BENİM TÜRKİYEM”

Siz de sizin gözünüzden Türkiye'yi anlatarak bize katkıda bulunabilirsiniz.