020 yılında COVID-19 pandemisi nedeniyle küresel ekonomide arz ve talep yönlü büyük bir şok yaşanmış ve küresel ekonomi derin bir resesyona girmiştir. Ancak dünya genelinde aşılamadaki hızlanma ve ABD başta olmak üzere gelişmiş ülkelerde uygulamaya konulan genişleyici para ve maliye politikalarının etkisiyle 2021 yılında küresel ekonomide toparlanma gerçekleşmiştir.
Ekonominin canlanmasıyla küresel ekonomide talep artışı gözlenmiş ve küresel tedarik zincirindeki aksamalar neticesinde ülkemiz ürünlerine talep artışı söz konusu olmuştur. Türkiye 2021 yılında pandeminin ardından artan talebe hızlı bir cevap vererek büyük bir avantaj yakalamıştır. 2021 yılında ihracat, bir önceki yıla kıyasla %32,8 artışla 225,2 milyar dolara ulaşmıştır. Bu değer ile 200 milyar dolar eşiği aşılarak tüm zamanların en yüksek yıllık ihracat rakamı gerçekleşmiş ve Türkiye’nin dünya ihracatından aldığı pay %1’in üzerine çıkmıştır.
TÜİK
2021 yılında ithalat ise %23,6 artışla 271,4 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Böylelikle 2021 yılında dış ticaret hacmi bir önceki yıla göre %27,6 artarak 496,6 milyar dolar olmuş, ihracatın ithalatı karşılama oranı 5,7 puan artışla %83,0 olarak gerçekleşmiştir. Enerji hariç olarak karşılama oranı ise 11,7 puan artışla %98,2 seviyesine çıkmıştır.
Genel Ticaret Sistemine (GTS) göre dış ticaret hacmi; 2019’da 391, 2020’de 389, 2021’de ise 497 milyar ABD doları seviyesine ulaşmıştır. 2021 yılında toplam dış ticaret hacmi içerisinde ihracat 225 milyar ABD doları ile %45, ithalat da 271 milyar ABD doları ile %55 paya sahip olmuştur.
Dış Ticaretin Sektörel Yapısı
Uluslararası standart sanayi sınıflamasına (ISIC Rev.4) göre 2020 yılında ihracat içerisinde tarım, ormancılık ve balıkçılığın %3.5, madenciliğin %1.7, imalat sanayisinin %94.3 ve diğer sektörlerin %0.5’lik pay sahibi olduğu; 2021 yılında ise ihracat içerisinde tarım, ormancılık ve balıkçılığın %3.2, madenciliğin %1.8, imalat sanayisinin %94.5 ve diğer sektörlerin %0.5’lik pay sahibi olduğu görülmektedir.
2021 yılında bir önceki yıla göre 97 faslın 94’ünde ihracat artışı görülürken ihracatta en fazla paya sahip fasıllar sırasıyla 87-Motorlu Kara Taşıtları, 84-Kazanlar, makinalar, mekanik cihazlar ve aletler, 72- Demir ve çelik, 85-Elektrikli makina ve cihazlar, aksam ve parçaları ile 71-İnciler, kıymetli taş ve metal mamulleri, madeni paralardır.
TÜİK
TÜİK
2021 yılında toplam ihracat içerisindeki ara malları ihracatının payı %51.14, yatırım malları ihracatının payı %11.03 olarak gerçekleşmiştir.
Türkiye’nin ithalat yapısına bakıldığında ham madde (ara malları) ithalatının toplam ithalat içerisindeki payının yüksek seviyelerde olduğu, bunu yatırım mallarının takip ettiği görülmektedir. 2021 yılında ham madde ithalatının payı bir önceki yıla göre 3,1 puan artarak %77,5; tüketim ve yatırım mallarının payları ise sırasıyla 1,8 ve 1,3 puan düşüş göstererek %9,2 ve %13,3 olmuştur.
TÜİK
TÜİK
Dış Ticaretin Ülke ve Ülke Gruplarına Göre Dağılımı
1996 yılında Gümrük Birliği’nin yürürlüğe girmesiyle birlikte Türkiye ile AB arasında büyük bir ivme kazanan ticaret hacmi 2021 yılında 178,4 milyar dolar olarak gerçekleşmiş ve AB, Türkiye’nin en önemli ticaret ortağı olmayı sürdürmüştür. AB, 2021 yılında 93,1 milyar dolar ile Türkiye’nin ihracatından %41,3 oranında pay alarak ilk sırada yer almıştır. 2021 ithalat rakamlarına göre ise, Türkiye toplam 271,4 milyar dolarlık ithalatının 85,4 milyar dolarlık kısmını (%31,5) AB’den gerçekleştirmiştir. Böylelikle AB, 2021 yılında Türkiye’nin ithalatında da ilk sırada yer almıştır.
Bunun yanında Doğu ve Güney Doğu Asya ülkelerinin yer aldığı Diğer Asya ülke grubu, Diğer Avrupa (AB hariç) ile Yakın ve Orta Doğu ülkelerinin de Türkiye’nin dış ticaretinde önemli paya sahip olduğu görülmektedir. İhracatta AB’yi Yakın ve Orta Doğu (%17) ile Diğer Avrupa (%14) takip ederken, ithalatta AB’nin ardından Diğer Asya (%25,1) ve Diğer Avrupa (%16,5) öne çıkmaktadır.
Türkiye’nin en fazla ihracat gerçekleştirdiği ülkelere bakıldığında en önemli ticaret partnerimiz olan AB ülkelerinin öne çıktığı görülmektedir. Bu ülkeler arasında gerek ihracat gerekse ithalat bakımından en önemli paya sahip ülke Almanya’dır. 2021 yılında 19,3 milyar dolar ihracat ile %8,6 pay alan Almanya ihracatta ilk sırada yer alırken; ithalatta 21,7 milyar dolar ile %8 pay alarak üçüncü sırada yer almıştır. İhracatta Almanya’yı %6,5 pay ile ABD ve %6,1 pay ile İngiltere takip ederken; ithalatta %11,9 pay ile Çin ilk sırada, %10,7 pay ile Rusya ikinci sırada yer almıştır.
TÜİK
Makro Ekonomik Gelişmeler
Milli Gelir ve İstihdam
Son yirmi yılda Türkiye ekonomisi tarihsel olarak kayda değer bir ekonomik performans gerçekleştirmiştir. Özellikle 2001 krizi sonrası dönemde köklü bir yapısal değişim sürecinden geçerek makroekonomik istikrarı sağlamayı başarmıştır. Makro ve mikro politikalar istikrar ve büyümeyi destekleyici şekilde uygulanmış ve Türkiye ekonomisi özel sektörün önderliğinde kesintisiz yüksek bir büyüme sürecine girmiştir. Nitekim Türkiye ekonomisi 2003-2021 yılları arasında küresel ekonomik kriz ve COVID-19 salgınına rağmen yıllık ortalama yüzde 5,4 oranında, küresel kriz sonrası 2010-2021 döneminde ise yıllık ortalama yüzde 5,9 oranında büyüme kaydetmiştir.
Türkiye ekonomisi küresel ekonominin salgından büyük hasar gördüğü 2020 yılında salgının ekonomi üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmaya yönelik alınan etkili tedbirler sayesinde yüzde 1,8 büyümüş ve bu yılı daralma yaşamadan kapatan nadir ülkelerden biri olmuştur. 2021 yılında ise salgın sonrası şekillenmekte olan yeni düzenin getirmiş olduğu zorluklara, küresel ölçekteki tedarik problemlerine ve emtia fiyatlarındaki yüksek artışlara rağmen yüzde 11 oranında büyümüştür. Bu dönemde son 10 yılın en yüksek büyüme hızı yakalanmış ve Türkiye G20 içerisinde en hızlı büyüyen ülke olmuştur.
2021 yılında ekonomik büyüme dengeli bir görünüm sergilemiş olup büyümeye iç talebin katkısı 6,1 puan olurken, güçlü ihracat artışının desteğiyle net dış talebin katkısı ise 4,9 puan olmuştur. Türkiye’nin güvenilir bir tedarikçi olarak konumu salgın sonrasında büyüme dinamiklerini destekleyen önemli bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. 2021 yılında net ihracat ve makine-teçhizat yatırımları gibi sürdürülebilir bileşenlerin büyümeye verdiği katkı güçlenmiş, toplam yatırımlar içerisinde makine-teçhizat yatırımlarının payı yüzde 50’yi geçmiştir. Nitekim makine-teçhizat yatırımlarının 2019 yılının son çeyreğinden itibaren dokuz çeyrektir yıllık bazda üst üste artış sergilemesi bu gelişmede önemli rol oynamıştır.
2021 yılı itibarıyla Türkiye’nin GSYH’si 802,6 milyar dolar (7 trilyon 209 milyar TL) seviyesinde olup kişi başı GSYH 9 bin 539 dolar olarak gerçekleşmiştir. İktisadi sektörlerin GSYH içerisindeki payları 2021 yılında hizmetlerde yüzde 57,2, sanayide yüzde 20,6, tarımda yüzde 5,8 ve inşaatta 5,4 olarak gerçekleşmiştir.
TÜİK
Kaynak: TUİK
Türkiye iş gücü istatistikleri incelendiğinde 2011 yılında 53 milyon 985 bin olan çalışma çağındaki nüfus, 2021 yılında 63 milyon 704 bin kişiye ulaşmıştır. İş gücüne katılma oranı ise 2011 yılında yüzde 47,4 iken 2021 yılında yüzde 51,4’e yükselmiştir. 2011 yılında istihdam 23 milyon 266 bin kişi olarak gerçekleşirken 2021 yılında 28 milyon 797 bin kişiye yükselmiştir.
Dış ticaret hacmi, 2003’te 116,6 milyar dolar düzeyindeyken 2019 yılında bu seviye 391,2 milyar dolara çıkmıştır. Salgının küresel ticareti önemli ölçüde etkilediği 2020 yılında dahi 389,2 milyar dolar olarak gerçekleşen dış ticaret hacmi, 2021 yılında tarihi yüksek seviyesi olan 496,7 milyar dolara ulaşmıştır. 2021 yılında toplam dış ticaret hacmi içinde ihracat 225,2 milyar dolar ile yüzde 45’lik, ithalat ise 271,4 milyar dolar ile yüzde 55’lik paya sahip olmuştur. Söz konusu dönemde ihracat yıllık bazda yüzde 32,8 artış kaydederek diğer ülkelerle karşılaştırmalı olarak olumlu ayrışmıştır. 2021 yılında ithalat artışı ise yüzde 23,6 oranı ile nispeten daha sınırlı gerçekleşmiştir.