T
Türkiye’nin enerji politikasında başlıca önceliği, yerli ve yenilenebilir enerji kaynakları potansiyelini değerlendirip karma bir enerji üretimi modeli oluşturmaktır. Türkiye, çok ciddi bir yenilenebilir enerji potansiyeline sahiptir ve son on yılda bu potansiyelini giderek daha fazla değerlendirmektedir. Yenilenebilir enerji üretiminin büyük kısmını teşkil eden hidro ve rüzgâr enerjisi kaynakları toplam enerji kapasitesinin neredeyse yarısını oluşturmaktadır. Öte yandan başta güneş enerjisi olmak üzere diğer yenilenebilir enerji kaynaklarının da elektrik üretimindeki payını yükseltmek için çalışmalar devam etmektedir.
Genel yaklaşım olarak Türkiye, yerli ve yenilenebilir enerjinin payını artırmayı amaçlamaktadır ve 2023 yılına kadar elektrik üretim kapasitesi üçte ikisinin yenilenebilir enerjiden sağlanması hedeflenmektedir.
Enerji sektörünün en önemli alanlarından biri olan elektrik üretimindeki kurulu gücümüz 2022 yılı Haziran ayı sonu itibarıyla 101,5 GW’a ulaşmıştır. Türkiye, kurulu gücü 100 GW bandını aşan dünyada 14, Avrupa’da 6 ülkeden biri olmuştur. (Çin, ABD, Hindistan, Japonya, Rusya, Almanya, Brezilya, Kanada, Fransa, Güney Kore, İtalya, İspanya ve Birleşik Krallık'ın ardından Türkiye).
Söz konusu kurulu gücün %46’sı termik, %54’ü yenilenebilir kaynaklara dayalı, %65’i ise yerli kaynaklara dayalı santrallerden oluşmaktadır. 2021 yılı sonu itibarıyla Türkiye yaklaşık 54 GW’lık yenilenebilir kurulu gücüyle Almanya, İspanya, Fransa ve İtalya ile Avrupa'da ilk 5 ülke arasında ve bu değerle dünyada 12’inci sırada yer almaktadır. Ülkemizde 2018-2021 dönemini kapsayan 4 yıllık süreçte yapılan elektrik üretim yatırımlarının ise %86’sını yenilenebilir kaynaklar oluşturmuştur. 2021 yılında kurulu gücümüzdeki 4 GW’lık artışın neredeyse tamamı yenilenebilir kaynaklardan gelmiştir.