Loading...

YAVUZ SULTAN SELİM KÖPRÜSÜ VE KUZEY MARMARA OTOYOLU

K
uzey Marmara Otoyolu İstanbul’un batısından başlayıp, Sakarya ilinin Akyazı ilçesi yakınlarında sona eren toplam 443 km uzunluğunda ülkemizin en önemli ulaştırma yatırımlarından birisidir. Kuzey Marmara Otoyolunda yapım çalışmalarına Yap İşlet Devret Modeliyle 2013 yılında başlanmış olup 398 km’si geçtiğimiz yıllarda etaplar halinde ve muhtelif tarihlerde hizmete açılmıştır. Geriye kalan 45 km’lik Nakkaş-Başakşehir güzergâhında yapım çalışmalarına devam edilmektedir.

Kuzey Marmara Otoyolu; Marmara Bölgesi'nin kuzeyinden İstanbul, Kocaeli, Sakarya gibi yoğun sanayi, endüstri ve sosyo-kültürel faaliyetlerin cereyan ettiği, bu anlamda ülkemizin can damarı denilebilecek büyük nüfus alanları ile iskân edilmiş kentlerinin çevrelerinden geçmektedir. Bu otoyol sayesinde söz konusu kentlerin merkezlerine ve bu kentlerdeki önemli organize sanayi bölgelerine doğrudan erişim imkânı temin edilmektedir. Öte yandan Kuzey Marmara Otoyolu'nun İstanbul-Edirne Otoyolu, İstanbul-Ankara Otoyolu ve Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu gibi mevcut otoyol ağına da doğrudan bağlantısı bulunmakta olup Marmara Bölgesi içerisindeki diğer ana ulaşım aksları arasında tam bir entegrasyon sağlanmıştır. Bu entegrasyon sayesinde İstanbul’un çevre illere, Ege ve Akdeniz Bölgelerine ulaşımı kolaylaşmıştır.

Kuzey Marmara Otoyolu, güzergâh üzerindeki şehirlerin, özellikle İstanbul kent merkezinin trafik yoğunluğunun azalmasına önemli ölçüde katkı sağlamaktadır. Kuzey Marmara Otoyolu dünyanın en büyük havalimanlarından birisi olan İstanbul Havalimanı'na erişim sağlayan en önemli ulaşım aksı olmasının yanında, üzerinden raylı sistemlerin geçişine imkân sağlayacak şekilde tasarlanan Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile de kara, hava ve demir yolu ulaşım modlarının entegrasyonunu sağlamış olacaktır. Değişik ulaşım modlarını birleştiren Kuzey Marmara Otoyolu sayesinde Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlayan ülkemizin taşımacılık alternatifleri ve ticaret kapasitesi artacaktır.

Kuzey Marmara Otoyolu güzergâhı üzerinde yer alan en önemli yapı kuşkusuz Yavuz Sultan Selim Köprüsü’dür. Yavuz Sultan Selim Köprüsü, kıtaların birbirine yaklaştığı, İstanbul’un Garipçe ile Poyrazköy yerleşimleri arasında İstanbul Boğazı üzerindeki üçüncü uzun açıklıklı köprü olarak yapılmıştır. Tasarımı, yapım yöntemleri ve malzeme teknolojileriyle ileri düzey bir mühendislik yapısı olan Yavuz Sultan Selim Köprüsü kuşku yok ki dünya mühendislik tarihi için bir kilometre taşıdır.

Birçok "en"leri bünyesinde barındıran Yavuz Sultan Selim Köprüsü, taşıyıcı sisteminin seçimiyle de dünyadaki mühendislik yapıları arasında seçkin bir konuma sahiptir. Asma köprü ile gergin eğik askılı köprünün bir kombinasyonu şeklinde dizayn edilen Köprü’de, asma köprülerin başlıca taşıyıcı elemanı olan ana kablo ve bu kabloya bağlanan askı halatları ile gergin eğik askılı köprülerde, tabliyenden kuleye direkt olarak bağlanan eğik askı kabloları birlikte bulunmaktadır. Yüksek rijitlikli asma köprü veya hibrid köprü olarak adlandırılan bu tasarımı ile kendi kategorisinde benzersiz bir örnek olarak karşımıza çıkmaktadır. Nitekim bu tasarım uluslararası kuruluşlar nezdinde de ödüllendirilmiştir.
Yavuz Sultan Selim Köprüsü
Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nde, gidiş ve geliş istikametlerinde 4’er karayolu şeridi ile karayolu platformlarının ortasında konumlandırılan ve hızlı trenler ile yük trenlerinin geçişine imkân tanıyan 2 demiryolu şeridi olmak üzere toplam 10 şerit bulunmaktadır. Böylelikle köprü genişliği 59 metreye ulaşmakta olup dünyanın en geniş asma köprüsüdür. Öte yandan ana açıklığında 83.072 metrekareyi bulan tabliye alanı, on adet büyük futbol sahasının alanına eş değerdir.

Yüksekliği 322 metre olan kuleleri ile Yavuz Sultan Selim Köprüsü dünyanın en yüksek kulesine sahip asma köprüsü niteliği taşımaktadır. 1.408 metre ana açıklığı ve 378’er metrelik yan açıklıkları ile beraber Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün toplam boyu 2.164 metreye ulaşmaktadır. Bu yönü ile üzerinde raylı sistem bulunan dünyanın en uzun asma köprüsü Yavuz Sultan Selim Köprüsü'dür. Single deck olarak tabir edilen karayolu ve demiryolu şeritlerinin aynı seviyede konumlandırıldığı Yavuz Sultan Selim Köprüsü, estetik güzelliğiyle de oldukça etkileyicidir.

Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün 1408 m’lik ana açıklığının 1360 m’si çelik olarak imal edilmiştir. Çelik tabliye, ülkemizdeki çeşitli fabrikalarda, yüksek mukavemetli sacların kesilmesi, bükülmesi ve kaynak ile birleştirilmesiyle oluşturulan segmentlerin inşaat alanında montajlanmasıyla oluşturulmuştur. Toplam 59 adet segmentten meydana gelen çelik tabliyenin standart bir segmentin ağırlığı 900 ton’u bulmaktadır. Segment imalatının yapıldığı fabrikalardan gemilerle köprü inşaat alanına teker teker getirilen segmentler, köprü üzerinde kurulan özel vinçler yardımıyla tabliye seviyesine kaldırılarak yol platformu teşkil edilmiştir.

Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nde başlıca, ana kablo, askı halatları ve eğik askı kabloları olmak üzere üç grup kablo mevcut bulunmaktadır. Bu kablolar, yüksek mukavemetli çelik tellerin fabrikalarda bir araya getirilmeleriyle değişik çap ve boylarda oluşturulmuşlardır. Kabloları oluşturan çelik tellerin toplam uzunlukları ise 124.832 km olup bu uzunluk dünyanın çevresinin 3 kez dolaşılması anlamına gelmektedir. Bununla birlikte köprü inşaatında 229.500 m3 betonarme betonu, 74.400 ton yapısal çelik ve 42.500 ton donatı çeliği kullanılmıştır.

Yavuz Sultan Selim Köprüsü, çağdaş, estetik, kullanılan gelişmiş malzeme ve mühendislik teknikleriyle 2023 yılında yüzüncü yaşını kutlayacak olan Cumhuriyetimizin yeni yüzyılını taçlandıracak sembol yapılardan birisidir.
Turizm Ülkesi Türkiye
Geleneksel Sanatlar
Tiyatro
Türk Mutfağında
Öne Çıkan Lezzetler
BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ ?
Aerodinamik Tasarım

Aerodinamik davranışın belirlenmesi için Fransa ve İtalya’daki rüzgâr tüneli test merkezlerinde kule ve tabliye modelleri ile full aeroelastik modeller üzerinde testler yapılmıştır. Tasarım rüzgâr hızının ve aerodinamik parametrelerin belirlenmesi için, bölgedeki son 40 yıllık rüzgâr kayıtları incelenmiştir. Poyrazköy’deki rüzgâr istasyonundan ve çevrede mevcut olan diğer meteoroloji istasyonlarından elde edilen veriler göz önüne alınarak tasarım rüzgâr hızı belirlenmiş ve bu verilerle aerodinamik tasarım yapılmıştır.
Sismik Tasarım

Deprem etkilerinin belirlenmesi için, yerel zemin koşulları, faylanma, tarihsel depremler ve diğer faktörlerde göz önüne alınarak elde edilen verilerle deprem etkileri belirlenmiş, deprem tasarımı bu verilerin ışığında ulusal ve uluslararası şartnamelerde belirlenen esaslar dâhilinde yapılmıştır.

“BENİM TÜRKİYEM”

Siz de sizin gözünüzden Türkiye'yi anlatarak bize katkıda bulunabilirsiniz.