T
ürkiye’de ilk müzecilik faaliyetleri 19. yüzyıl ortalarında başlamıştır. 1846’da Sultan Abdülmecid döneminde Tophane-i Amire müşiri Ahmet Fethi Paşa tarafından eski eserlerin ve özellikle eski silâhların Aya İrini Kilisesi’nde toplanmasıyla müzeciliğin temeli atılmıştır. Tanzimat döneminde Aya İrini Kilisesi, Müze-i Hümayun adını almıştır.
Türkiye’de modern anlamda müzecilik çalışmaları II. Abdülhamit döneminde ünlü ressam ve müzeci Osman Hamdi Bey tarafından başlatılmış, Cumhuriyet’in ilanından sonra büyük bir gelişme göstermiştir. Bunun temelinde Atatürk’ün, kültür varlıklarının araştırılıp ortaya çıkarılmasına ve müzelerin ülke çapında yaygınlaştırılmasına verdiği önem yatmaktadır. Cumhuriyet ilan edildiği sırada Türkiye’de “Asar-ı Atika Müzesi” adıyla anılan İstanbul Arkeoloji Müzeleri, Aya İrini’de kurulmuş olan Askerî Müze, Süleymaniye Külliyesi’nin imaretinde yer alan Evkaf-ı İslamiye Müzesi ile Anadolu’nun birkaç büyük kentinde açılmış Müze-i Hümayun şubeleri bulunmaktaydı.
Resim Heykel Müzesi - ANKARA
İçindeki eşyalar ile birlikte müzeye dönüştürülen Topkapı Sarayı 1924’te ziyarete açılmıştır. Aynı yıl Evkaf-ı İslamiye Müzesi, “Türk ve İslam Eserleri Müzesi” olarak yeniden düzenlenmiş; Konya’daki Mevlâna Dergâhı müze hâline getirilmiş, ülkenin müze olarak tasarlanan ilk yapısı olan “Ankara Etnografya Müzesi” halkın ziyaretine açılmıştır. Ayrıca Bursa, Adana, Manisa, İzmir, Kayseri, Antalya, Afyon, Bergama ve Edirne’de yeni müzeler kurulmuştur.
Mustafa Kemal Atatürk’ün merkezde bir eti müzesi kurulması fikriyle, ülkenin dört bir yanından Hitit eserleri toplanmaya başlanmıştır. Dönemin kültür müdürü Galip Bey, Ankara Kalesi’nin Akkale Burcu, Augustus Mabedi ile Roma Hamamı’nı müzeye dönüştürerek ilk adımı atmıştır. 1 Ekim 1921 tarihinde Ankara Kalesi Akkale Burcunda açılan "Eti Müzesi" veya diğer adıyla "Asar-ı Atika Müzesi" 1967 yılında restore edilerek Anadolu Medeniyetleri Müzesi adını almıştır. Ülkede Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğüne bağlı 210 adet müze ve Bakanlık denetiminde faaliyet gösteren 337 adet özel müze ile 1586 koleksiyoner bulunmaktadır. Ayrıca İstanbul’da Türbeler Müzesi Müdürlüğüne bağlı olarak faaliyetlerde bulunan 122 türbeden 8’i bakım onarım çalışmaları nedeniyle ziyarete kapalıdır. 2002-2022 yılları arasında Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi (I. II. ve III. Etap), Trabzon Sümela Manastırı (I. II. ve III. Etap), İstanbul Arkeoloji Müzeleri Klasik Bina (I. II. Etap) olmak üzere toplam 163 müzenin onarım, restorasyon ve teşhir-tanzim çalışmaları yapılarak yenilenmiştir. Aralarında uluslararası ölçekte ses getiren Gaziantep Zeugma Mozaik Müzesi, Hatay Arkeoloji Müzesi, Şanlıurfa Arkeoloji ve Haleplibahçe Mozaik Müzesi, Kars Kafkas Cephesi Harp Tarihi Müzesi, Çanakkale Troya Müzesi, İstanbul Hafıza 15 Temmuz, İstanbul Havalimanı Müzesi, Kahramanmaraş Elbistan Şehir Müzesi, Mehmet Akif Ersoy Hatıra Evi, Ankara 15 Temmuz Demokrasi Müzesi, Muş Müzesi, Edirne Balkan Savaşları Müzesi (Hıdırlık Tabyası), Galata Kulesi ve Kilis Alaeddin Yavaşca Müzesi’nin de bulunduğu 56 müze ilk kez ziyarete açılmış; Adana Müzesi, Uşak Müzesi, Kayseri Müzesi, Mersin Müzesi, Van Müzesi ve Erzurum Müzesi gibi var olan 18 müze ise yeni inşa edilen binasında hizmet vermeye başlamıştır. Kilis Müzesi (Tarihi Sabunhane Binası) ise açılışa hazır hale getirilmiştir.
Müzelerdeki koleksiyonları meydana getiren eserlerin büyük bir bölümü Türkiye coğrafyasında hayat bulan uygarlıklara aittir. Doğu sanatı ve Türk-İslam devirlerinin eserleri ise ikinci büyük grubu oluşturmaktadır. Bunun yanı sıra ülkede Osmanlı tarihi, Kurtuluş Savaşı ve devrimler ile ilgili, içindeki eşyalarla olduğu gibi korunarak restore edilen tarih müzeleri de bulunmaktadır.
Atatürk’ün Selânik’te doğduğu evin örneği Ankara’da aslına uygun şekilde yaptırılarak müze hâline getirilmiştir. Atatürk’ün hayatı ve ilkelerinin bilgi, belge ve dokümanlarla teşhir edildiği müze ziyarete açıktır. Ayrıca Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’nı yönlendirdiği ve çeşitli illeri ziyareti sırasında konuk edildiği yapılar da müzelere dönüştürülmüştür.
Ülkedeki müzelerin bir başka grubu ise “Müze Evler” ve “Hatıra Müzeleri”dir. Birgi’deki “Çakırağa Konağı”, Amasya’daki “Hazeranlar Konağı”, Diyarbakır’daki “Ziya Gökalp Evi” ve İstanbul’daki “Tevfik Fikret Aşiyan Evi” bu müzelerden bazılarıdır.
Tarihsel yapıların müze olarak korunması çalışmaları 1930’larda başlamıştır. Dolmabahçe Sarayı ile Bursa’da Yeşil Türbe ve Muradiye Külliyesi bu tür müzelerin en önemli örnekleridir. Ülkede aynı zamanda birçok antik kent örenyeri olarak düzenlenmiştir. Göbeklitepe, Boğazköy, Efes, Bergama, Afrodisias, Aspendos, Karatepe, Göreme ve Perge örenyerleri bunlardan bazılarıdır.