Loading...

DIŞ SAVUNMA VE GÜVENLİK

T
ürkiye Cumhuriyeti’nin savunma misyonu; millî güvenlik ve savunma siyaseti doğrultusunda millî ve yerli silah sistemleri ile teçhiz edilmiş, küresel erişime sahip kara, deniz, hava, siber ve uzay alanlarında harekât icra edilebilen, caydırıcı bir Silahlı Kuvvetler tesis etmek, bu gücü çağdaş teknikler, stratejiler ile kullanacak nitelikli personeli temin etmek ve yetiştirmek, savunma ve güvenlik politikaları oluşturulmasına katkı sağlamak, Türkiye’nin bekasını hak, alaka ve menfaatlerini ana vatan, Mavi Vatan ve semalarımızın ötesinde korumak, Türk Silahlı Kuvvetlerini mevcut ve muhtemel her türlü tehdit ve tehlikeye karşı etkin, caydırıcı ve saygın hâle getirip gerektiğinde kullanmaktır.

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Anayasa, yasalar ve diğer yasal mevzuatla verilen görevleri yerine getirmekte ve bu kapsamda;
a. Ülkemizi dış tehlike ve tehditlere karşı savunmakta,

b. Sınırlarımızı korumakta,

c. Terörizm ile mücadeleyi desteklemekte,

ç. Uluslararası barışa ve istikrara katkıda bulunmakta,

d. Kolluk Kuvvetleri (Polis ve Jandarma) ve sivil kurumları desteklemektedir. 
Vizyonumuz; bölgesinde lider, küresel etkilere sahip, güçlü Türkiye hedefi doğrultusunda, şanlı tarihimizden aldığımız ilham, millî ve manevi değerlerimizden aldığımız güç ile ülkemiz ve milletimizin güvenliğini ve savunmasını sağlamaktır. 
Türk Silahlı Kuvvetlerinin Uluslararası Sahada
Yürüttüğü Askerî ve İnsani Faaliyetler

Güneydoğu Avrupa Savunma Bakanları Süreci:
Güneydoğu Avrupa’da bölgesel güvenlik, istikrar ve iş birliğini geliştirmek ve iyi komşuluk ilişkilerini güçlendirmek amacını taşıyan Güneydoğu Avrupa Savunma Bakanları (Southeastern Europe Defense Ministerial-SEDM) Süreci, Türkiye ve ABD’nin girişimleri ile 1996 yılında başlamıştır. SEDM kapsamında gönüllü rotasyon esasına göre projeler yürütülmektedir.

Sürece; ABD, Arnavutluk, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Hırvatistan, İtalya, Karadağ, Kuzey Makedonya, Romanya, Sırbistan, Slovenya, Türkiye, Ukrayna, Yunanistan ve Gürcistan tam üye, Moldova ise gözlemci statüsünde iştirak etmektedir.
Güneydoğu Avrupa Çok Uluslu Barış Gücü Tugayı:
Güneydoğu Avrupa ve Balkanlar’da bölgesel güvenlik ve istikrarın devamını sağlamak maksadıyla 1999 yılında Türkiye’nin öncülüğünde kurulmuş olan Güneydoğu Avrupa Çok Uluslu Barış Gücü Tugayına (SEEBRIG); Arnavutluk, Bulgaristan, Yunanistan, İtalya, Kuzey Makedonya, Romanya ve Türkiye tarafından katkı sağlanmaktadır.
BM Kosova Misyonu: 
BM Kosova Misyonu (United Nations Interim Administration Mission in Kosovo-UNMIK), BMGK'nin 10 Haziran 1999 tarihinde aldığı 1244 sayılı Karar ile kurulmuştur. BM’nin talebine istinaden TSK, 2011 yılından itibaren bir personel ile Misyon’a katkı yapmaktadır.
BM Geçici Görev Gücü Deniz Görev Kuvveti: 
2006 yılında Lübnan’da yaşanan kriz ve çatışmalar nedeniyle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) tarafından 11 Ağustos 2006 tarihli 1701 sayılı Karar ile BM Geçici Görev Gücü (UNIFIL-United Nations Interim Force In Lebanon) Deniz Görev Kuvveti teşkil edilmiştir.

TBMM’nin 05 Eylül 2006 tarihinde aldığı 880 sayılı Karar ile yasaklanmış silah ve malzemenin Lübnan kara suları ve limanlarına girişini tespit etmek maksadıyla Deniz Kuvvetleri Komutanlığına ait fırkateyn/korvetler ve Lübnan’da irtibat subaylığı görevinde bulunan üç Türk subayı ile UNIFIL Deniz Görev Kuvvetine destek sağlanmaktadır.

Ayrıca, 2022 yılından itibaren Bilgi Harekatı Danışmanlığı Kadrosunda bir personel görev yapmaktadır.
Birleşik Görev Kuvveti 151: 
Türkiye, BM Güvenlik Konseyi’nin 2008-2010 yılları arasında aldığı 1816, 1838, 1846, 1851, 1897 ve 1918 sayılı Kararları çerçevesinde korsanlık/deniz haydutluğu ve silahlı soygun eylemleriyle mücadele amacıyla yürütülen uluslararası çabalara destek vermek üzere, 2009 yılından itibaren TSK deniz unsurlarını dost ve müttefik ülke deniz kuvvetleri ile birlikte Aden Körfezi ve mücavir bölgelerde görevlendirmektedir.

Türkiye, bölgedeki faaliyetlere Birleşik Görev Kuvveti-151 [Combined Task Force (CTF) 151] kapsamında gemi ve personel görevlendirerek veya millî kontroldeki gemiler vasıtasıyla katkı sağlamaktadır.
Libya Görev Grubu Komutanlığı / Türk Deniz Görev Grubu: 
500 yıllık tarihî kardeşlik bağlarımız olan Libya’da BM tarafından tanınan meşru hükûmetin yaptığı yardım çağrılarına somut cevap veren ve destek sağlayan tek ülke Türkiye olmuştur.

Millî Birlik Hükûmeti’nin daveti ve TBMM’nin onayı ile “Libya, Libyalılarındır.” anlayışıyla toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini sağlamış barış, huzur ve istikrar içerisinde yaşayan bir Libya’nın oluşumuna katkıda bulunmak maksadıyla 13 Ocak 2020 tarihinde başlayan askerî eğitim, mayın/EYP temizliği, sağlık, insani yardım ve danışmanlık desteğine devam edilmektedir.

Libya’da yaşanan iç karışıklık ve değişen güvenlik durumu nedeniyle Orta Akdeniz’de teşkil edilen Türk Deniz Görev Grubu ile 2020 yılından itibaren Akdeniz Kalkanı Harekâtı ve Deniz Muhafızı Harekâtı’na destek verilerek deniz ticaret yollarının güvenliğinin sağlanmasında görev alınmaktadır.
Azerbaycan Görev Grubu Komutanlığı:
Azerbaycan’ın icra ettiği “Tek Vatan Harekâtı”nın zaferle sonuçlanması neticesinde 11 Kasım 2020 tarihinde imzalanan Türk-Rus Ortak Merkezi Mutabakatı çerçevesinde Anlaşma’nın uygulanmasını gözetmek ve denetlemek, bölgede barış ve huzur ortamının yeniden sağlanması sürecinde de Azerbaycanlı kardeşlerimizle tek yürek olmaya devam etmek maksadıyla TBMM’nin onayı ile TSK unsurları Azerbaycan’a görevlendirilmiştir.

Azerbaycan Silahlı Kuvvetlerini yeniden yapılandırmak ve müşterek yetenekleri geliştirmek maksadıyla “İki devlet, bir millet!” yaklaşımı çerçevesinde iki ülke Silahlı Kuvvetleri’nin birlikte daha da etkin çalışabilmesi için başlatılan askerî eğitim ve iş birliği faaliyetlerine devam edilmektedir.
Turizm Ülkesi Türkiye
Geleneksel Sanatlar
Tiyatro
Türk Mutfağında Öne Çıkan Lezzetler
NATO Bünyesinde İcra Edilen Görevler:
NATO’nun 70 yıllık üyesi ve ikinci büyük ordusu olarak Türkiye, NATO karargâh ve kuvvet yapısı kadrolarına yaklaşık 2 bin personel ile katkı sağlamaktadır.

3’üncü Kolordu Komutanlığı (İstanbul), NATO kuvvet yapısındaki Yüksek Hazırlık Seviyeli dokuz NATO Süratli İntikal Edebilir Kolordusundan biridir (NRDC-T). Kolordu, 2021 yılında üstlendiği NATO Kara Unsur Komutanlığı (LCC) görevini başarıyla tamamlamıştır.

NATO’nun ani müdahale kuvveti olarak en üst hazırlık seviyesinde olan Çok Yüksek Hazırlıklı Müşterek Görev Kuvveti Kara Tugayı (VJTF-L) sorumluluğu 2021 yılında 66’ncı Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı (Çorlu/ Tekirdağ) tarafından başarıyla yerine getirilmiştir. Ayrıca, VJTF görevi ile bağlantılı olarak 2020 yılında 45 günlük, 2022 yılında ise 7 günlük hazırlık süresinde İlk Müteakip Kuvvetler Grubu (IFFG-45, IFFG-30) görevleri üstlenilmiştir.

Türkiye, NATO’nun Afganistan’da yürüttüğü barışı destekleme harekâtına 2002-2014 yılları arasında Uluslararası Güvenlik Yardım Kuvveti (ISAF), 2015’ten itibaren ise Kararlı Destek Misyonu (RSM) Bünyesinde katkı sağlamıştır. Ayrıca RSM kapsamında Kabil Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı’nın güvenli bir şekilde işletilmesinde çerçeve ülke sorumluluğunu almış ve 28 Ağustos 2021 tarihinde NATO harekâtının sonlandırılması ile görevini başarıyla tamamlayarak yurda dönüş yapmıştır.

Türkiye, Irak Ordusu’nun kapasitesinin artırılmasına yönelik başlatılan NATO Irak Misyonu’na (NMI) 2018 yılından itibaren katkı sağlamaktadır.Ayrıca Türkiye hâlihazırda mevcut NATO harekâtlarına [Kosova Gücü (KFOR), Deniz Muhafızı Harekâtı (DMH), Ege Denizi’nde Düzensiz Göçle Mücadele Faaliyeti], Daimî Deniz Kuvvetleri (SNF, Daimî Deniz Görev Grubu-SNMG-2 ve Daimî Mayın Karşı Tedbirleri Deniz Görev Grubu-SNMC-MG-2’den müteşekkil), NATO Mukabele Kuvveti (NRF), NATO Hazırlık İnisiyatifi (NRI), Güvence Tedbirleri (AM), NATO’nun Afrika Birliği’ne Desteği (NS2AU), NATO Entegre Hava ve Füze Savunma Sistemine (NATINAMDS) yaklaşık 1.500 personel ve muhtelif sayıda harp silah/araç/platformu ile destek vermektedir. Ayrıca, Bosna Hersek’te barış, güvenlik ve huzur ortamına katkı sağlamak maksadıyla Dayton Barış Antlaşması çerçevesinde icra edilen Avrupa Birliği ALTHEA Harekâtı’na en fazla katkıda bulunan ülkelerden biridir.

Türkiye; NATO’nun 5’inci madde kapsamındaki harekâtları ile kriz mukabele operasyonları için hazır bulundurduğu NATO Mukabele Kuvvetine bağlı Daimî Deniz Kuvvetine, bölgesindeki NATO üyesi Ülkeler arasında en çok katkı veren ülke konumundadır.

NATO tarafından 2020 yılından itibaren Akdeniz’de icra edilen Deniz Muhafızı Harekâtı (DMH) kapsamında görevlendirilen Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bağlısı yüzer, uçar ve dalar unsurlar tarafından denizde durumsal farkındalık ve terörizmle mücadelenin desteklenmesi ile bölgesel güvenlik kapasite inşasına katkı sağlanmaktadır. Türkiye, Türkiye, 30 NATO üyesi içerisinde, Deniz Kuvvetleri ile DMH’ye en fazla katkı veren ülke konumunda yer almaktadır.

Türkiye’nin NATO’ya akredite olan 2’nci, NATO’nun ise 26’ncı Mükemmeliyet Merkezi olan Deniz Güvenliği Mükemmeliyet Merkezi, 12 Kasım 2012 tarihinde millî olarak faaliyetlerine başlamış ve 08 Haziran 2020 tarihinde “Uluslararası Askerî Kuruluş” statüsüne ulaşmıştır.

NATO’ya verdiğimiz destekler bununla da sınırlı kalmamış, mevcut 4 adet (Birleşik Krallık, Fransa, İtalya ve İspanya) Yüksek Hazırlık Seviyeli Deniz Karargâhına (HRF-M) ilaveten 5’inci HRF-M olarak Muğla/Aksaz’da teşkil edilen TURMARFOR (Türk Yüksek Hazırlıklı Deniz Görev Gücü Kuvveti) 01 Temmuz 2021’de “İlk Harekât Yeteneği”ne, 01 Mart 2022’de ise “Tam Harekât Yeteneği”ne ulaştırılmıştır.

TURMARFOR 2023 ve 2028’de NATO Mukabele Kuvveti Deniz Unsur Komutanlığı (NRF-MCC) ve 2025’te Amfibi Görev Kuvveti Komutanı/Çıkarma Kuvveti Komutanı (CATF/CLF) görevlerini üstlenecektir.

Türkiye bu çalışmaları ile NATO’ya en çok katkı veren ilk beş ülke arasında yer almaktadır. Geçmişte ve günümüzde olduğu gibi gelecekte de Balkanlar’dan Orta Doğu’ya ve Afganistan’a; Kafkaslar’dan Afrika’ya ve ötesine kadar NATO’nun aktif ve yapıcı bir üyesi olmaya devam edecektir.
Akdeniz Kalkanı Harekâtı:
Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından, 01 Nisan 2006 tarihinden itibaren Doğu Akdeniz’deki muhtemel risk ve tehditlere karşı caydırıcılık sağlanması ve NATO’nun bölgedeki deniz güvenliği çabalarının desteklenmesi maksadıyla Akdeniz Kalkanı Harekâtı icra edilmektedir.
Karadeniz Uyumu Harekâtı: 
01 Mart 2004 tarihinde başlatılan Karadeniz Uyumu Harekâtı (KUH); Deniz Hava Komutanlığından deniz karakol uçakları ve deniz helikopterlerinin katılımı ile Gölcük, Umuryeri ve Karadeniz Ereğli’ye istinaden Karadeniz'de sancak/varlık göstermek,

millî /NATO makamlarınca terörizm ve yasa dışı faaliyetlerle irtibatlı olduğu değerlendirilen ticaret gemilerinin Karadeniz'deki faaliyetlerini takip/kontrol etmek, boğazlardan bildirimli geçiş yapan gemilerin Karadeniz'deki faaliyetlerini izlemek ve deniz güvenliğine katkı sağlamak maksadıyla icra edilmektedir. KUH çerçevesinde mayın gözetleme faaliyetlerine Bulgaristan ve Romanya ile koordineli destek sağlanmakta; Romanya, Rusya ve Ukrayna ile karşılıklı bilgi paylaşımına devam edilmekte ve NATO ile bilgi paylaşımı yapılmaktadır.
Hudut Güvenliği: 
Kara sınırlarını koruma ve güvenliğini sağlama görevi 3497 Sayılı Kara Sınırlarının Korunması ve Güvenliği Hakkında Kanun ile Kara Kuvvetleri Komutanlığına verilmiştir.

Kara sınırlarımızın güvenliği, her türlü kaçakçılık ile yasa dışı hudut geçişlerinin önlenmesi görevleri, komando ve keşif unsurları ile takviyeli altı hudut tugayı ve yedi hudut alayı tarafından, dünya standartlarında olan sınır fiziki güvenlik sistemleri ve son teknolojik imkânlar kullanılmak suretiyle her türlü iklim ve arazi şartlarında 7 gün 24 saat esasına göre büyük bir fedakârlık ve özveri ile yürütülmektedir.

Söz konusu görevlerin daha etkin olarak ifa edilmesi maksadıyla; hudutlarda modüler beton duvar, hendek ve yüksek güvenlikli tel çit inşa edilmiş; hudut hattında görev yapan birlikler, elektro optik kule, asansörlü kule, termal kamera, tünel tespit radarı ve taktik tekerlekli zırhlı keşif araçları ile takviye edilerek insan yoğunluklu güvenlik sistemleri yerine teknoloji yoğunluklu sistemler hayata geçirilmiştir.
İcra Edilen Tatbikatlar: 
TSK askerî imkân ve kabiliyetlerinin, verilebilecek vazifelerin tamamını kapsayacak şekilde tesis edilmesi, geliştirilmesi, harbe hazırlığa devam edilmesi, mevcut eğitim seviyesinin denenmesi ve geliştirilmesi, silahlı kuvvetlerin güçlendirilmesi ve bunun gerektiğinde gösterilmesi maksadıyla millî ve müşterek tatbikatlar icra edilmektedir. Bunun yanı sıra; birlikte çalışabilirliği sağlamak, tecrübeleri paylaşmak, standartları ve standart uygulama usullerini geliştirmek ve yaygınlaştırmak, NATO, bölgesel ve küresel güvenlik ve ikili askerî iş birliğini geliştirmek amacıyla NATO, ortaklık ve diğer dost/müttefik ülkeler ile özel ve davet tatbikatları şeklinde birleşik tatbikatlar da icra edilmektedir.

İcra edilen tatbikatlarda, üstün nitelikli personeli ve yerli/millî savunma sanayimizin sağladığı imkân ve kabiliyetler ile silahlı kuvvetlerimiz; “etkin, caydırıcı ve saygın” niteliklerini her geçen gün artırmakta ve gücüne güç katmaktadır.

Gelecek dönemde de tatbikat ve eğitim faaliyetlerimiz ile TSK’nın harbe hazırlığının en üst seviyede tutulmasına, dost ve müttefik ülkeler ile iş birliğinin artırılmasına ve aynı zamanda bölgesel/küresel barışın desteklenmesine devam edilecektir.
TSK’da Yerlilik ve Millîleşme Politikası Kapsamında Yürütülen Projeler:
Silahlı Kuvvetlerimizin ihtiyacı olan her türlü silah, araç gereç ve mühimmatı millî ve yerli savunma sanayi imkânlarıyla üretmek büyük önem arz etmektedir.

NATO standartlarında üretilen ve operasyonlarda denenmiş olan silah sistemlerimizin sahadaki etkinliği tüm dünyanın da dikkatini çekmiş, yerli ve millî savunma sanayi ürünlerimize olan talep her geçen gün artmış ve “Made in Türkiye” markası uluslararası pazarda hak ettiği konuma yükselmiştir. Bunun en somut örneği 2002 yılında yaklaşık 250 milyon dolar olan savunma ihracatımızın 2021 yılında yaklaşık 3 milyar dolar seviyesine çıkarak rekor kırmasıdır. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliği, teşviki ve desteğiyle %80’lere varan yerlilik ve millîlik oranı ile savunma sanayi atılımları milletimiz için gurur kaynağı olmuştur.

Geçmişte piyade tüfeği dahi yurt dışından tedarik edilirken, artık Millî Piyade Tüfeği, akıllı hassas mühimmat, Çok Namlulu Roketatarlar, Fırtına Obüsleri, İHA/SİHA/TİHA’lar, ATAK helikopterleri, fırkateynler ve savaş gemileri tasarlanıp inşa ve imal edilmekte, ayrıca bu sistemlerin ihracatı da yapılmaktadır. Kara, deniz ve hava ateş destek vasıtaları, komuta kontrol sistemleri, silah sistemleri, radarlar, akıllı mühimmat gibi sistemler artık büyük oranda yerli ve millî imkânlarla üretilebilmektedir.

Kara Kuvvetleri için; Hisar-A ve Hisar-O Hava Savunma Füze Sistemleri, ALTAY Tankı, Karadan Karaya Seyir Füzesi (KARA ATMACA), Ağır Sınıf Taarruz Helikopteri (ATAK 2) ile Hafif Özgün Helikopter (GÖKBEY), KARAOK ve OMTAS Tanksavar Silah Sistemleri, Fırtına-2 Obüsü, Havadan Taşınabilir 105 mm Hafif Çekili Obüs (BORAN), Stingerlerin yerini alacak olan Portatif Hava Savunma Füze Sistemi ve Elektrikli Zırhlı Muharebe Aracı projeleri,

Deniz Kuvvetleri için; İSTİF Sınıfı Fırkateynlerin ilk gemisi (İSTANBUL), Yeni Tip Denizaltı, Çok Maksatlı Amfibi Gemisi (ANADOLU), Açık Deniz Karakol Gemisi, Güdümlü Mermi Sistemi (ATMACA), Millî Modern Ağır Torpido (AKYA), Denizde İkmal Muharebe Destek Gemisi (DİMDEG) projeleri,

Hava Kuvvetleri için; Millî Muharip Uçak, F-16’lar için Millî Görev Bilgisayarı (ÖZGÜR), Uzun Menzilli Bölge Hava ve Füze Savunma Sistemi kapsamında SİPER, Hassas Güdümlü Stand-Off Mühimmat (SOM), Uzaktan Elektronik Taarruz ve Destek Kabiliyeti (SOJ), Hava-Hava Füzesi (GÖKTUĞ), Göktürk Uydusu Yenileme ile Yer Gözlem Uydusu Geliştirme (İMECE) projeleri,

Müşterek ihtiyaçlar kapsamında; Millî Müşterek Seyir Füzesi (GEZGİN) ve İnsansız Kara Araçları projeleri, Bayraktar Akıncı Taarruzi İHA Sistemi ve TB-2 Taktik İHA Sistemi ile Anka İHA sistemi, yüksek yerlilik oranı ve performansı ile hem ülkemizin hem de dost ve kardeş ülkelerin gurur kaynağı olmuştur. 2002 yılında 66 olan proje sayısı, 2022 yılı itibari ile 750’yi aşmıştır.
Turizm Ülkesi Türkiye
Geleneksel Sanatlar
Tiyatro
Türk Mutfağında Öne Çıkan Lezzetler
Türk Silahlı Kuvvetlerinin İkili İlişkiler Kapsamında
Yürüttüğü Uluslararası Faaliyetler

Somali
Somali ile yürüttüğümüz askerî eğitim iş birliğinin hukuki zeminini, 2010 yılında imzalanan Çerçeve Anlaşması ve 2012 yılında imzalanan Askerî Eğitim İş Birliği Anlaşması oluşturmaktadır. Somali’de güvenliğin sağlanması maksadıyla Somali Silahlı Kuvvetlerinin yeniden yapılandırılması çalışmalarına 2012 yılında başlanmıştır. Bu kapsamda Somali Türk Görev Kuvveti (STGK) Komutanlığı; Harp Okulu, Astsubay Okulu ve Somali Silahlı Kuvvetleri Birlik Eğitim Merkezini içerecek şekilde tesis edilmiş ve 30 Eylül 2017’de törenle açılmıştır.

Türkiye ile Somali arasında imzalanan Askerî Eğitim İş Birliği Anlaşması esasları çerçevesinde Somali Silahlı Kuvvetlerinin teşkilat, eğitim, öğretim, askerî altyapı ve lojistik sistemlerinin iyileştirilmesi konularında yardım sağlanmaktadır. Ayrıca bahse konu hususlarda danışmanlık yapmak maksadıyla Somali Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ile Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı danışmanı olarak Türk personel görevlendirilmiştir. Görevlendirilen personel, danışmanlık faaliyetlerine ilave olarak “Güvenliğe Kapsamlı Yaklaşım (Comprehensive Approach to Security – CAS)” mekanizmaları kapsamında Somali güvenlik birimlerinin yeniden yapılandırılması ve terörle mücadele faaliyetlerini koordine etmek için Somali’de bulunan uluslararası aktörler tarafından icra edilen Askerî Çalışma Grubu faaliyetlerine de katılım sağlamaktadır.

STGK Komutanlığı, Türk milletini ve TSK’yı en iyi şekilde temsil etme gayreti içerisinde hem Somali makamları hem de uluslararası aktörler ile koordineli olarak icra ettiği vazifesine azim ve kararlılıkla devam etmektedir.
Katar
Katar’da daimî konuşlanmamıza olanak sağlayan “Türkiye Cumhuriyeti ile Katar Devleti Arasında Askerî Eğitim, Savunma Sanayi ile Katar Topraklarında TSK’nın Konuşlandırılması Konusunda İş Birliği Anlaşması” 15 Haziran 2015 tarihinde, “Katar Topraklarında Türk Kuvvetlerinin Konuşlandırılmasına İlişkin Uygulama Anlaşması” ise 28 Nisan 2016 tarihinde imzalanmıştır.

TSK unsurlarının Katar Devleti topraklarında konuşlanmasının amacı; Katar Silahlı Kuvvetlerinin savunma imkân ve kabiliyetlerinin geliştirilmesini desteklemek, icra edilecek müşterek eğitim ve tatbikatlar ile bölgesel ve küresel barışa katkı sağlamaktır. Bahsi geçen anlaşmalara uygun olarak Katar Kara Unsur Komutanlığı 04 Ekim 2015 tarihinde Katar’da Tarık Bin Ziyad Kışlasına konuşlanmış olup, yeni inşa edilen Halid Bin Velid Kışlasında 14 Aralık 2019 tarihinden beri faaliyetlerini sürdürmektedir.
Askerlik Hizmeti: 
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 72’nci maddesine göre askerlik hizmeti, her Türk vatandaşının hakkı ve görevidir. Türkiye’de modern, öngörülebilir, eşit hizmet sürelerine sahip, eğitimli insan gücü kaynağının etkin ve verimli kullanılmasını imkân veren, TSK’nın uzmanlaşmasına katkı sunan zorunlu askerlik hizmeti; bir taraftan gençlerimizin, ordumuzun ihtiyacını karşılayarak ülkemizin ve milletimizin savunmasına katkı sunmasına olanak sağlarken diğer taraftan da kendi eğitim, öğretim ve mesleki gelişmelerini sürdürebilmelerine yardımcı olmaktadır.

Hâlihazırda uygulanmakta olan askerlik statüleri çerçevesinde,

a. Yedek Subaylık (12 Ay Süreli)

Dört yıl veya daha fazla süreli yükseköğretim kurumlarından mezun olanlardan, TSK’nın ihtiyacı kadarı yedek subay adayı olarak ayrılmaktadır.

b. Yedek Astsubaylık (12 Ay Süreli)

İki veya üç yıl süreli yükseköğretim kurumlarından mezun olanlardan, TSK’nın ihtiyacı kadarı yedek astsubay adayı olarak ayrılmaktadır.

c. Yedek Subay Öğretmenlik (12 Ay Süreli)

Millî Eğitim Bakanlığının ihtiyaç göstermesi ve Millî Savunma Bakanlığının uygun görmesi üzerine silahaltına alınacaklardan öğretmenlik mesleğini fiilen icra edenler arasından bildirilenler, bir aylık temel askerlik eğitimini takiben Millî Eğitim Bakanlığı emrine verilmektedir. Bu yükümlülerin askerlik hizmet süreleri 12 ay olup Millî Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda yedek subay öğretmen statüsünde askerlik hizmetini tamamlamaktadır.

ç. Sağlık Bakanlığı Emrine Verilen Tabipler

Sağlık Bakanlığı ile Millî Savunma Bakanlığınca her celp ve atama döneminde müştereken belirlenen yer ve miktarda tabip yedek subay adayı, temel askerlik eğitimini takiben Sağlık Bakanlığı emrine verilmektedir. Bu yükümlüler Sağlık Bakanlığınca belirlenecek sivil sağlık kuruluşlarındaki görevlerine iki Bakanlık tarafından belirlenen süre ile devam etmektedir.

d. Erbaş/Er (6 Ay Süreli)

İki yıl süreli yükseköğretim kurumlarından daha alt seviyede eğitim-öğretim veren okullardan mezun olanlar ile yedek subay veya yedek astsubay statüsüne ayrılmayanlar, askerlik hizmetlerini altı ay erbaş/er olarak yerine getirmektedir.

e. İkinci altı Aylık Askerlik Hizmeti (6 Ay Süreli)

Altı aylık askerlik hizmetini tamamlayan erbaş ve erlerden istekli olanlar ve ilgili Kanun ile Yönetmelik’te yazılı nitelikleri taşıyanlar, sıralı disiplin amirlerinin olumlu değerlendirmesi ile terhise hak kazandığı tarihten itibaren altı ay süre ile sınırlı olmak üzere askerlik hizmetlerine devam etmektedir.

f. Bedelli Askerlik (1 Ay Süreli)

Yararlanma şartlarını taşıyanların, devlet tarafından belirlenen bedeli ödemesi ve temel askerlik eğitimi yapması koşuluyla yerine getirilen askerlik hizmetidir.

g. Dövizle Askerlik (Uzaktan Eğitim)

Yurt dışında bulunan vatandaşlarımızdan, belirlenen usul ve esasları yerine getirenlerin askerlik hizmetini yerine getirmiş sayılmalarıdır.
Milli Savunma Üniversitesi (MSÜ): 
TSK’daki subay ve astsubay yetiştiren eğitim-öğretim kurumlarını bünyesinde toplayan MSÜ bağlısı harp okulları, harp enstitüleri, araştırma enstitüleri ve astsubay meslek yüksekokulları ile yabancı diller yüksekokulu bulunmaktadır.
MSÜ’nün misyonu; TSK’nın ihtiyaç duyduğu, demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti ilkelerine, vatanına, milletine ve devletine bağlı, görev bilinci, şeref, sadakat ve sorumluluk değerleri ile donatılmış, Atatürk ilke ve inkılaplarını benimseyen, analitik düşünen, donanımlı, özgüvene sahip seçkin subay ve astsubayları yetiştirmek ve geliştirmek; aynı zamanda savunmaya ilişkin, stratejik ve bilimsel konularda ulusal ve uluslararası düzeyde araştırma, yayın ve danışmanlık yaparak TSK’nın ve ülkemizin bilim ve kültür potansiyeline katkı sağlamak; askerî harekât ortamına ve askerî kültürün gelişimine yönelik doktriner çözümler sunmaktır.
MSÜ’nün vizyonu; üstün nitelikli/profesyonel subay ve astsubayların yetiştirildiği, başta savunma, güvenlik ve strateji olmak üzere eğitim ve araştırmada öncü, değişime ve gelişime liderlik eden, uluslararası tanınırlığa ve saygınlığa sahip, dünyanın önde gelen savunma üniversitelerinden biri olmaktır.
MSÜ bünyesinde; Kara, Deniz ve Hava olmak üzere üç Harp Okulu bulunmaktadır. Harp Okullarında; bir yıl İngilizce hazırlık ve dört yıl lisans eğitimi verilmekte, mezunlara subaylık diploması ve eğitim aldığı branşa göre mühendislik diploması verilmektedir. Harp Okullarındaki programların uluslararası denklikleri de mevcuttur.
MSÜ’nün aynı zamanda geleceğin astsubaylarını yetiştirme görevi de vardır. Dört farklı şehirde konuşlu olan MSÜ Astsubay Meslek Yüksekokulları (MYO), Kuvvet Komutanlıklarının ihtiyaçları doğrultusunda iki yıllık ön lisans eğitimi vermektedir. Astsubay MYO’ların amacı; liderlik becerilerini ve temel değerleri benimsemiş, askerî yönetim-idare becerilerine ve istenen fiziksel yeterliliklere sahip astsubaylar yetiştirmektir. Harp Okullarında olduğu gibi sene içerisinde ve yılsonunda tatbikî askerî eğitimler de icra edilmektedir.
Misafir Askerî Personel (MAP) Eğitimi kapsamında hâlihazırda 1086 personele eğitim verilmektedir. 1935 yılından bugüne kadar MSÜ bağlısı okullarda, 47 ülkeden 4.534 MAP (1.702 Subay, 2.151 Harp Okulu öğrencisi ve 681 Astsubay öğrenci) eğitim görmüştür.

Milli Savunma Üniversitesi (MSÜ) bünyesinde 2020 yılında 24 farklı dost ve müttefik ülkeden 322 MAP öğrenim görmeye başlamıştır. Söz konusu MAP’ın 57’si Kuvvet Harp Enstitüleri ve Müşterek Harp Enstitüsünde, 12’si Araştırma Enstitülerinde eğitim almıştır. Geri kalan 253 MAP’tan 232’si Harp Okulları ve Astsubay MYO’ya, 21’i Sağlık Bilimleri Üniversitesinde (SBÜ) öğrenim görmek üzere Fakülte ve Yüksek Okullar (FYO) Komutanlığına katılış yapmıştır. 2020 yılında MSÜ’den, 241’i MSÜ bağlısı eğitim kurumlarından, 40’ı SBÜ FYO’dan olmak üzere toplam 281 MAP mezun olmuştur.

MSÜ’de 2021 yılında 23 farklı dost ve müttefik ülkeden 376 MAP öğrenim görmeye başlamıştır. Söz konusu MAP’ın 95’i Kuvvet Harp Enstitüleri ve Müşterek Harp Enstitüsünde, 11’i Araştırma Enstitülerinde eğitim almıştır. Geri kalan 270 MAP’tan 230’u Harp Okulları ve Astsubay MYO’ya, 22’si SBÜ’de öğrenim görmek üzere FYO Komutanlığına katılış yapmıştır. Bunlara ilave olarak KHO bünyesinde 13 MAP’a SUTASAK, 5 MAP’a SBÜ bünyesinde Tıpta Uzmanlık eğitimi verilmiştir. 2021 yılında 235’i MSÜ bağlısı eğitim kurumlarından, 4’ü SBÜ FYO’dan olmak üzere toplam 239 MAP mezun olmuştur.

Hâlihazırda (20.07.2022 itibariyle) MSÜ’de toplam 1086 MAP öğrenim görmektedir. MAP’ın öğrenim gördüğü kurumlara göre dağılımına bakıldığında, Araştırma Enstitülerinde 23; Harp Okullarında 635; Astsubay MYO’da 162; SUTASAK eğitiminde 32; SBÜ’de 234 (Gülhane Tıp Fakültesi:157, Sağlık Asb.MYO 20 ve Uzmanlık/Yüksek Lisans/Kurs:57) MAP’ın eğitim aldığı görülmektedir.

Eylül ayı içinde başlayacak olan 2022-2023 Dönemi MAP Kontenjan Planı kapsamında MSÜ ve SBÜ’de 31 farklı dost ve müttefik ülke personeline toplam 780 kontenjan tahsis edilmiştir. Bu kontenjanların 185’i Kuvvet Harp Enstitüleri ve Müşterek Harp Enstitüsü; 40’ı Araştırma Enstitüleri; 305’i Harp Okulları ve Astsubay MYO; 35’i SUTASAK ve ASTASAK; 215’i SBÜ (Gülhane Tıp Fakültesi, Sağlık Asb.MYO ve Uzmanlık/Yüksek Lisans/Kurs) eğitimleri için tahsis edilmiştir.

“BENİM TÜRKİYEM”

Siz de sizin gözünüzden Türkiye'yi anlatarak bize katkıda bulunabilirsiniz.