Loading...

TÜRKİYE İLETİŞİM MODELİ

2
1. yüzyıl, medya teknolojilerinde meydana gelen köklü/yıkıcı değişimin daha önce görülmemiş sonuçlar doğurmasına tanıklık etmektedir. Devlet ile iletişim paydaşları arasındaki ilişki şekli ve kapsamı itibarıyla çok hızlı bir değişim sürecindedir. Bu sistemsel değişim, kamuoyunun devlet tarafından bilgilendirilmesini kolaylaştırırken akabinde bir dizi yanlış bilgilendirme ve bağlı formlarından kaynaklanan sorunları beraberinde getirmiştir.Hibrit tehditlerin arttığı bu dönemde; algoritmalar kullanıcıları, yankı odalarına hapsetme sevdasındadır. İnsanların haber ve iletişim alışkanlıkları manipüle edilmektedir. Demokratik süreçlere ve seçimlere dezenformasyon, manipülasyon operasyonları ile müdahaleler gözlemlenmektedir.

Söz konusu bu hızlı teknolojik değişim ve yeni kavramların ortaya çıkması, iletişimi müstakil bir politika alanı yapmıştır. Bu sürecin iyi yönetilmesi stratejik iletişimin kurumsallaşması ile mümkündür. Bu global çerçeve içinde Türkiye dinamik ve artan nüfusu ile sadece bulunduğu coğrafyanın değil küresel ilişkilerin odağında bir ülke olarak iletişimi çok yönlü ve bütüncül bir şekilde ele almakta ve çağına uyum sağlamaktadır.
Bu kapsamda;
bilginin ulaştırılması için yeni medya teknolojilerini takip etmek,
bilginin kaynağından temin edilebilmesi için devlet ile millet arasındaki iletişimi kolaylaştırmak,
bilginin doğru ve güvenilir bir şekilde yayılmasını temin edebilmek için elindeki imkânları verimli bir şekilde kullanmak,
kurumlar arası söylem birliğini sağlamak,
Türkiye’nin iletişim faaliyetlerinin arkasındaki tetikleyici unsurlardır.

Bu kapsamda; İletişim Başkanlığı, Türkiye Cumhuriyeti adına belirlenmiş hedeflere göre yürütülen ayrıntılı ve amaca matuf bir iletişim pratiği olan stratejik iletişim faaliyetlerini hayata geçiren kurumdur. Türkiye’nin 2018 yılında geçmiş olduğu Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi ile birlikte birçok alanda başlattığı yenilenme sürecinde müstakil bir politika alanı olarak iletişim faaliyetleri İletişim Başkanlığı tarafından yürütülmektedir.
Türkiye İletişim Modeli
İletişim faaliyetlerinin her geçen gün daha kapsamlı hâle gelmesi nedeniyle İletişim Başkanlığı en güncel teknolojik bilgiyle sürece hızlı entegrasyonu sağlamaktadır. Başkanlık bünyesinde yürütülen çalışmalar “Türkiye İletişim Modeli” oluşturulması ve böylece Türkiye markasının güçlendirilmesi amacına hizmet etmektedir. Söz konusu model hazırlanırken Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın vizyonu temel alınmıştır. Bu vizyon; insan odaklı, hakikat yolundan ayrılmayan, adalet duygusu güçlü ve gönülleri kazanma odaklı sürekli daha ileriyi hedeflemektedir. Bu amaçla söz konusu model, beş temel ilkeye dayandırılmıştır.
Bunlar:
Türkiye markasını güçlendirmeye dayalı Stratejik İletişim
Öne çıkan Kamu Diplomasisi
İnsana dokunan somut adımlar atılan Halkla İlişkiler
İlişkilerin yeniden inşa edildiği ulusal ve uluslararası Medya
Global ölçekte Söylem Üstünlüğü
Temel yaklaşımı Türkiye markasını güçlendirmek olan Türkiye İletişim Modeli, kapsayıcı ve 360 derece bir iletişim stratejisi çerçevesinde yürütülen faaliyetleri içerir. Bu nedenle Türkiye’nin kurumsal ve dijital iletişim hafızasının desteklenmesi, kriz iletişimi alanlarında tepki süresinin azaltılması ve sağlıklı iletişim kanalları oluşturması için halkla ilişkilerden kamu diplomasisine, dezenformasyonla mücadeleden kriz yönetimine kadar birçok başlık stratejik iletişim çalışmaları içerinde yer almaktadır. Burada temel amaç; ürün, veri tabanı, kampanya, yayın, iş birlikleri ve proje döngüsünü çağın gereksinimlerine uygun olarak platform ve ekosistem yaklaşımıyla 365 gün yaşayan, anlık takip, tespit ve proaktif süreçleri koordine eden bir strateji ile çalışmaktır.

Türkiye İletişim Modeli oluşturulması kapsamında yukarıdaki ilkelerle çıkılan yolda birçok proje ve faaliyet hayata geçirilmiş, birçoğunun da altyapısı hazırlanmıştır. Bunlardan öne çıkanlar arasında “Stratcom” başlığı altında başlatılan bir dizi etkinlikle, söz konusu modelin teorik ve eylemsel boyutları kamuoyu ile paylaşılmış; söylem birliği hamlesi altında kamu terim bankası altyapısı oluşturulmuş; farkındalık oluşturmak için dijital gösterim merkezleri kurulmuş; kamuoyunu aydınlatmak için güncel ve kapsamlı panel ve konferanslar düzenlenmiştir.

Türkiye İletişim Modeli kapsamında hazırlanan tüm projelerin yanı sıra bazı temel konularda kampanyalar da Başkanlık tarafından yürütülmektedir. Örneğin;
Türkiye Cumhuriyeti’nin kampanya ve tanıtım faaliyetlerine Başkanlık tarafından yön verilmektedir. Bu kapsamda 24 Ekim 2020 tarihli 2020/13 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile 100. Yıl Kutlamaları’nın planlanması ve yürütülmesi İletişim Başkanlığınca sürdürülmektedir. “Türkiye Markasının Güçlendirilmesi” hedefiyle Türkiye İletişim Modelinin temel prensipleri ve 2023 – 2053 – 2071 vizyonları çerçevesinde makro iletişim strateji planları hazırlanmaktadır.
2019/11 sayı ve 31 Mayıs 2019 tarihli 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü Etkinlikleri başlıklı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü koordinasyon görevleri İletişim Başkanlığı tarafından yürütülmektedir.
4 Aralık 2021 tarihli Resmî Gazete’de yayınlanan 31679 sayılı ve Marka Olarak Türkiye İbaresinin Kullanımı konulu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesine göre Türkiye ibaresinin, Türk milletinin kültür, medeniyet ve değerlerini en iyi şekilde temsil ve ifade edeceği belirtilmiştir ve uluslararası kullanımda Türkiye ifadesinin yer alması kararı alınmıştır. Bu konunun uluslararası kamuoyu ile paylaşılmasını sağlayacak proje ve kampanyalar İletişim Başkanlığınca yürütülmektedir.
Dezenformasyonla Mücadele
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de iletişim konusu beraberinde yanlış ve yalan bilgiyle mücadeleyi getirmiştir. Hakikat ötesi çağda neyin doğru olduğu değil, bilgiye ulaşımın kim tarafından gerçekleştirildiği daha önemli hâle gelmiştir. Hakikate yönelik saldırıların gerçekleştiği bu çağda baş gösteren sorunlar arasında dezenformasyon sorununun ayrı bir önemi bulunmaktadır.

Dezenformasyon; en basit tanımıyla, doğru olmayan bir bilginin kasıtlı olarak yayılması anlamına gelmektedir. Dijital medya da dâhil olmak üzere iletişimin yapıldığı her tür mecrada görülebilen dezenformasyon faaliyetleri, hedef alınan toplumda belirli bir konunun etkisini, radikalleştirmeyi, şiddeti, toplumsal güvensizliği artırma; demokratik yapıyı zayıflatma, hedef alınan toplumun maddi ve manevi kayıplar vermesini sağlama gibi saiklerle gerçekleştirilmektedir. Türkiye terör örgütlerinin hedefindeki bir ülke olması sebebiyle, yerli ve yabancı birçok medya kuruluşunun ve çıkar odağının organize ettiği dezenformasyon kampanyalarının muhatabı olmaktadır.

Dezenformasyonla mücadelenin ön plana çıktığı günümüz dünyasında Türkiye’nin bu yöndeki çalışmaları da İletişim Başkanlığınca koordine edilmektedir. 14 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde dezenformasyona karşı faaliyette bulunmakla görevlendirilen kurum olan İletişim Başkanlığı bünyesinde sorumlu olan birim tarafından dezenformasyonun görülmekte olduğu alanlarda tematik raporlar hazırlamakta ve en hızlı şekilde karşılık verilecek ortamı sağlamaktadır.

Türkiye’nin dezenformasyonla mücadelesi kapmasında dijital mecralarda denetimin artırılması, yalan haber yaymanın cezalandırılması ve yalan içeriklerin kaldırılmasında dijital mecraların sorumlu tutulması gibi önlemler hayata geçirilmiştir. Bunun yanı sıra TRT ve Anadolu Ajansının uluslararası yayınlarıyla birlikte Türkiye hakkındaki gerçeklerin uluslararası kamuoyuna doğrudan ulaştırılması için gerekli çalışmalar yürütülmektedir. Kamu kurum ve kuruluşları arasında söylem birliğinin sağlanması ve dezenformasyonla mücadele konusunda iş birliğinin artırılmasında Başkanlık öncü rol oynamaktadır.