Loading...

İNSANİ YARDIMLAR

Türkiye’nin İnsani Yardım Hafızası: Kızılay
İ
nsani yardımlar; “Afet ve çatışma gibi insani krizler sonrası ihtiyaçların giderilmesi ve bu krizlerin hiç yaşanmaması için yürütülen çalışmalar” şeklinde tanımlanırken insan ızdırabını dindirmek ve insan onurunu korumak için yürütülen çok aktörlü ve çok boyutlu süreçlerdir. Bu süreçlerde afet ve kriz risklerinin azaltılması, afete veya krize maruz kalan kişilerin iyileştirilmesi noktasında birey, toplum ve kurumlar düzeyinde önemli sorumluluklar vardır.

Osmanlı dönemine dayanan tarihsel kökleriyle özellikle 1990 sonrası hızlanan ve 2000’li yıllarla birlikte daha da gelişen uluslararası insani yardım çalışmaları, Türkiye’yi küresel bir insani yardım aktörü biçiminde konumlandırmıştır. Kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ve bireyler tarafından yürütülen bu çalışmalar, insani öncelikler göz önüne alınarak yürütülmektedir. İhtiyaç sahibinin ten rengine, etnik kökenine, dinine, diline bakmaksızın yardım ulaştırmayı görev edinen Türkiye’nin insani yardım aktörleri, dünyanın dört bir köşesinde farklı alanlarda ve yoğunluklarda çalışmaktadır. Bu bağlamda Türkiye 2014’ten itibaren dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ve 2016’dan beri dünyada millî gelire oranla en fazla uluslararası yardım yapan ülkedir. Dünya İnsani Zirvesi’nin 2016’da Türkiye’de yapılması da bu konumunun insani diplomasi alanındaki diğer bir yansımasıdır.

Kızılay’ın Kuruluşu
Türkiye’nin insani yardım çalışmalarında Türkiye Kızılay Derneğinin önemli bir yeri vardır. 1868’de kurulan Kızılay, “iyiliğin amiral gemisi olma” hedefiyle kamu otoriteleriyle eş güdüm hâlinde bağışçıları ve gönüllülerinin desteğiyle insani yardım çalışmalarına devam etmektedir. Bu durum Kızılay'ı Türkiye’nin insani yardım hafızasının geçmişten bugüne taşıyıcısı konumuna oturtmaktadır.

Türkiye Kızılay Derneği, 11 Haziran 1868’de yaralı ve hasta askerlere destek olmak üzere “Mecruhin ve Mardayı Askeriyeye İmdat ve Muavenet Cemiyeti” adıyla kurulmuştur. Kızılay; 1877’de “Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti”, 1923’te “Türkiye Hilal-i Ahmer Cemiyeti”, 1935’te “Türkiye Kızılay Cemiyeti” ve 1947’de “Türkiye Kızılay Derneği” adıyla faaliyet göstermiştir. Bugün “Türkiye Kızılay Derneği”, “Kızılay” veya “Türk Kızılay” adlarını kullanan derneğin genel merkezi Ankara’dadır.

Kurumsal Yapısı, Temel İlke-Görevleri ve Alanı
Kızılay, faaliyetlerini bir dizi mevzuat ve etik ilkeler çerçevesinde sürdürmektedir. Türkiye Kızılay Derneğinin uluslararası hukuki statüsü, Cenevre Sözleşmesi ve Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Hareketinin hukuki metinleriyle belirlenmiştir.

Kızılay'ın Türk hukuk sisteminde tabi olduğu başlıca mevzuat Türk Medeni Kanunu, Dernekler Kanunu ve Dernekler Yönetmeliği’dir. Onursal Başkanı Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’dır.

Türkiye Kızılay Derneği Tüzüğü'ne göre Kızılay'ın görevleri; silahlı çatışma, sosyal hizmet ve insani yardım, afet ve güvenli yaşam, sağlık, kan, gençlik hizmetleri, kimyasal, biyolojik, radyolojik ve nükleer tehlikelere dair görevler şeklinde gruplandırılmıştır. Tüzük’te de belirtildiği üzere Kızılay “silahlı çatışmalar, doğal afetler, salgınlar ve olağanüstü durumlar karşısında toplumsal dayanıklılığı artırmak, her koşulda, yerde ve zamanda, ayrım yapmaksızın korunmasız insanlara yardım etmek, insan hayatını ve sağlığını korumak, açlık, yoksulluk ve yoksunlukla mücadele etmek, daha yaşanabilir bir çevre oluşturulmasına katkıda bulunmak, birey ve toplumun nitelikli eğitimine destek vermek ve insanlar arasında karşılıklı anlayışı, dostluğu, saygıyı, iş birliğini ve sürekli barışı geliştirmeye destek olarak insan onurunu korumak” amacıyla kurulmuştur.

Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Hareketinin 7 temel ilkesi olan “insanlık, ayrım gözetmemek, tarafsızlık, bağımsızlık, gönüllü hizmet, birlik, evrensellik” ilkelerinin yanı sıra “şeffaflık, hesap verebilirlik, sorumluluk, adalet ve eşitlik” ilkeleri çerçevesinde faaliyetlerini sürdüren Kızılay küresel insani yardım ekosisteminin önemli bir aktörüdür.

Kızılay, yukarıda sayılan alanlarda yürüttüğü çalışmaları kapsamında 2021’de Türkiye’de 38.475.909 kişiye, uluslararası alanda 8.550.000 kişiye hizmet ulaştırmıştır. 2021 itibarıyla 13.000'i aşkın çalışanı ve 180.000'i aşkın gönüllüsüyle ulusal ve uluslararası yardım çalışmalarına katılan Kızılay’ın temel gelir kaynakları bağışlar ve uluslararası fonlardır. Kızılay, faaliyetlerinin sürdürülebilirliğini, finansal istikrarını ve güvenliğini sağlamak amacıyla tamamı kuruma ait olan ve gelirlerinin tümü kendisine aktarılan Kızılay Yatırım yapısı altında bir dizi ticari faaliyet de yürütmektedir.

Savaş hukuku alanı, Kızılay'ın uluslararası insani yardım alanındaki önemli bir rolünü işaret eder. Buna göre Kızılay, Cenevre Sözleşmesi’nin ilgili hükümleri uyarınca savaş dışı kalmış, muharip vasfını yitirmiş hasta, yaralı askerlerle sivillere yönelik tıbbi çalışmalar, savaş esirlerine ve alıkonulanlara yönelik yardım ve haberleşme desteği çalışmaları ve yerlerinden edilmiş insanlara yönelik insani yardım çalışmaları konularında görev ve sorumlulukları vardır. Kızılay bu rollerini uluslararası hukukun kendisine verdiği haklar çerçevesinde kamu kurumlarıyla koordineli şekilde yürütmektedir. Beyaz zemin üzerinde karşıdan bakışta sola doğru açık, “kırmızı hilal”le tanımlanan Kızılay amblemi uluslararası sözleşmeler gereğince koruma altındadır. Çatışma hâlinde Cenevre Sözleşmeleri hükümlerine uygun şekil ve şartlarda Kızılay amblemi taşıyan personel, araç, gereç, malzeme, tesis ve bunun gibi unsurlara yapılan saldırılar, uluslararası hukuk hükümleri uyarınca cezalandırılır.
Turizm Ülkesi Türkiye
Geleneksel Sanatlar
Tiyatro
Türk Mutfağında Öne Çıkan Lezzetler
Güçlü kurumsal yapısı ve operasyonel yetkinliği sayesinde uluslararası aktörler nezdinde de önemli bir paydaş hâline gelen Kızılay; Birleşmiş Milletler (BM) kurumları, Kızılhaç ve Kızılay Hareketi üyesi ulusal dernekler ve uluslararası sivil toplum kuruluşlarıyla aktif iş birlikleri sürdürmektedir. Tüm paydaşlar için bilgi, tecrübe ve kaynak aktarımı şeklinde kurgulanan bu iş birlikleri uluslararası insani yardım mimarisinde Türkiye’yi istisnai bir yerde konumlandırmaktadır. Bunun bir yansıması olarak uluslararası kurumlar ve Türk insani yardım aktörleri arasındaki aktif iş birlikleri, İstanbul’u küresel insani yardım ekosisteminin önemli merkezlerinden biri konumuna getirmiştir. OECD ve OCHA gibi küresel insani yardım aktörlerinin bölge ofislerini İstanbul’da açması, İstanbul Havalimanı’nın küresel insani yardım lojistik merkezlerinden biri şeklinde konumlandırılması örnek verilebilir.

Türk Kızılayı son 10 yılda 150’yi aşkın farklı ülkede doğa ve insan kaynaklı afetlere müdahale etmiş, ihtiyaç sahiplerinin barınma ve beslenme gibi temel ihtiyaçlarını karşılamıştır. Ayrıca Senegal, Sudan, Güney Sudan, Somali, Irak, Gazze, Yemen, Azerbaycan, Kırgızistan, KKTC, Bulgaristan, Bosna Hersek, Afganistan, Bangladeş, Myanmar, Pakistan ve Endonezya'da bulunan daimî delegasyonlarıyla uluslararası yardım faaliyetlerini yürütmektedir. Bunun yanı sıra afetlerde, Ramazan ve Kurban Bayramı dönemlerinde ihtiyaç sahibi ülkelerde de faaliyetlerini sürdürmektedir.

Kızılay, 18 bölge kan merkezi bünyesinde 68 kan bağış merkezi ve mobil kan bağış araçlarıyla 300’ü aşkın noktada ülkemizin kan ihtiyacının düzenli, güvenli ve gönüllü kan bağışçılarından temin edilmesi için çalışmaktadır.

Toplum temelli çalışan Kızılay’ın en büyük dayanağı gönüllüleridir. 180.000'i aşkın aktif gönüllüsüyle toplumun her kesimine yönelik gönüllülük programları geliştiren Kızılay, bu çalışmalarını “gonulluol.org” adlı dijital yönetim sistemi üzerinden koordine etmektedir.

Dünyanın farklı bölgelerinden Türkiye’ye sığınmış zorunlu göç mağduru kişilere yönelik çalışmalar sürdüren Kızılay, Avrupa Birliği başta olmak üzere uluslararası aktörlerin finansal desteği ve kamu kurumlarıyla iş birliği ve koordinasyon hâlinde yürüttüğü bu çalışmalarıyla insan onurunun korunmasına ve insan ızdırabının dindirilmesine hizmet etmektedir. Bu kapsamda küresel ölçekte göçmenlere yönelik en büyük nakit yardım platformu olan Kızılaykart, insani krizlerde nakit temelli yardımlar açısından bir dünya markası hâline gelmiştir. Ayrıca toplum merkezleri aracılığıyla yerel halk ve göçmenlerin ihtiyaçları giderilmeye çalışılmaktadır.
Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) kapsamında beslenme hizmetlerinin ana sorumlusu olan Kızılay; deprem, yangın, sel, heyelan, çığ gibi farklı afetlerde afetin gerçekleştiği ilk andan itibaren ihtiyaç sahibinin yanında yer almaktadır. Toplum temelli afet yönetimi paradigması çerçevesinde afet risklerinin azaltılması için yürüttüğü eğitim ve bilinçlendirme çalışmalarını kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği hâlinde sürdürmektedir.

Sosyal hizmet çalışmaları kapsamında ihtiyaç sahibi kişilere yönelik destek ve güçlendirme çalışmalarını şubelerinin desteğiyle yürüten Kızılay, Türkiye’nin önemli sosyal politika aktörlerindendir. Halk sağlığı alanında sağlıklı yaşayan ve yaş alan toplum konsepti çerçevesinde eğitim, bilinçlendirme ve farkındalık arttırma çalışmaları gerçekleştirmektedir.

Kızılay'ın faaliyet alanında eğitim programları geliştirmek, bilgi üretmek ve yaymak amacıyla kurulan Kızılay Akademi de kurumun akademik alana bakan yüzüdür. Kızılay Akademi insani yardım, afet ve acil yardım, halk sağlığı ve kan hizmetleri alanlarındaki araştırma, eğitim ve yayın çalışmalarıyla ulusal ve uluslararası arenada faaliyet göstermektedir.

Kızılay yürüttüğü çalışmalarla ilgili farkındalık artırmak amacıyla bir dizi önemli gün ve haftalarda faaliyet yürütmektedir. Bunlar 8 Mayıs Dünya Kızılay ve Kızılhaç Günü, 5-11 Haziran Kızılay Kuruluş Haftası, 14 Haziran Dünya Kan Bağışçıları Günü, 13 Eylül Dünya İlk Yardım Günü, 29 Ekim-4 Kasım Kızılay Haftası, 5 Aralık Dünya Gönüllüler Günü şeklinde sıralanabilir.

Tüm çalışmalarını insan ızdırabını dindirmek ve insan onurunu korumak şiarıyla yürüten Kızılay; bağışçıları, gönüllüleri, çalışanları, kurumsal paydaşlarıyla ulusal ve küresel, başka bir nitelemeyle küyerel bir iyilik hareketidir. Bu bağlamda bir taraftan ülkemizde yürüttüğü faaliyetlerle devlete yardımcı rolünü yerine getirmekte ve ülkemizin insani diplomasi çalışmalarına katkıda bulunmaktadır. Diğer taraftan Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu, Uluslararası İslam İş Birliği Teşkilatı bölgesindeki Kızılhaç ve Kızılay derneklerinin iş birliği ağı olan “OIC Red Network”, Türk Devletleri Teşkilatı üyesi ülkelerin Kızılay dernekleri arasındaki iş birliğini geliştirme amacıyla kurulan “Türk Dünyası Kızılaylar Birliği” gibi girişimlerle küresel iyilik dünyasına katkı sunmaktadır.

Uluslararası faaliyetleriyle dünyanın farklı coğrafyalarında insanlara dokunarak kalplerde kalıcı bir iz bırakan Kızılay, Türkiye markasının en sıcak yüzü, şefkat ve merhamet eli konumundadır. Kızılay, 2021’e dünyada Kızılhaç ve Kızılay Cemiyetleri arasında en çok sayıda ülkede, en fazla ihtiyaç sahibine ulaşan Kızılay Cemiyeti olmuştur. İnsani yardıma ayrılan bütçeler açısından değerlendirildiğinde dünyadaki tüm Kızılhaç ve Kızılay ulusal cemiyetleri arasında sekizinci sırada yer almaktadır.

AFAD Başkanlığı İnsani Yardım Çalışmaları
Türkiye, tarihinde olduğu gibi bugün de doğal afetler, savaşlar, iç çatışmalar gibi nedenlerle insani yardıma ihtiyaç duyan insanlara dünyanın her noktasında insani yardım ulaştırmaktadır. Türkiye’nin son dönemde insani yardımlar alanındaki faaliyetlerinin başlıca belirleyici unsuru, yakın coğrafyasında devam etmekte olan krizlerin insani boyutları olmuştur. Küresel boyuttaki etkileri her geçen gün artan söz konusu krizler, aynı zamanda ülkemizin mevcut insani yardım sistemi içerisindeki konumunu da güçlendirmiştir. Bu durum insani yardım raporlarına da yansımış, Türkiye insani yardım yapan ülkeler arasında üst sıralarda yer almıştır.

Özellikle 2010-2022 yılları arasında Türkiye’nin uluslararası acil ve insani yardımlarının artarak devam ettiği gözlemlenmektedir. Nitekim 2010 yılında 152,5 milyon USD olan yardım miktarı 2019 yılına kadar 49 kat artarak 7.6 milyar USD’ye çıkmıştır. 2018, 2019 ve 2020 Küresel İnsani Yardım Raporlarına göre Türkiye, en çok insani yardım yapan ülkeler sıralamasında birinci olmuştur. 
Turizm Ülkesi Türkiye
Geleneksel Sanatlar
Tiyatro
Türk Mutfağında Öne Çıkan Lezzetler
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) deprem, sel, kuraklık, kıtlık, yangın ve iç karışıklıklar gibi afet ve acil durumlardan etkilenen insanlara yardım etmek üzere insani yardım çalışmaları gerçekleştirmiştir. AFAD, 2009-2022 yılları arasında Afganistan, Arnavutluk, Bangladeş, Bosna-Hersek, Brezilya, Bulgaristan, Burkina Faso, Cibuti, Çad, Çin, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Ekvador, Ekvador Ginesi, Endonezya, Etiyopya, Fiji Cumhuriyeti, Filipinler, Filistin, Gambiya, Gine, Gueatemala, Güney Sudan, Haiti, Hırvatistan, Honduras, Irak, İran, İsrail, İtalya, Japonya, Kamerun, Kırgızistan, KKTC, Kolombiya, Kosova, Kuzey Makedonya, Laos, Liberya,Libya, Lübnan, Madagaskar, Malezya, Mısır, Moğolistan, Moldova, Moritanya, Mozambik, Myanmar, Nepal, Nijer, Özbekistan, Pakistan, Panama, Rusya, Saint Vincent Ve Grenadinler, Somaliland, Senegal, Sırbistan, Sierra Leone, Somali, Sudan, Suriye, Şili, Tacikistan, Tunus, Uganda, Ukrayna, Vanuatu, Vietnam ve Yemen olmak üzere 5 kıtada toplamda 70 ülkeye insani yardım ulaştırmıştır.

AFAD, insani yardım çalışmalarına Dünya’nın her bölgesinde dil, din, ırk ya da cinsiyet ayrımı gözetmeksizin devam ederken, akut krizlerin olduğu bölgelerde insani yardımları kesintisiz devam ettirmektedir.

Myanmar’da yerlerinden edilerek Bangladeş’e göçe zorlanan Arakanlı Mülteciler için AFAD Başkanlığı Bangladeş’in Cox’s Bazar ilinde faaliyetlerini 2017 yılından bu yana devam ettirmektedir. AFAD Başkanlığı Arakanlı Mülteciler için şu ana kadar 5.959 barınak ve bir sahra hastanesi inşa ettirmiştir. 3.500 m2 toplam alana sahip hastane; bekleme alanı, triyaj, laboratuvar, röntgen bölümü, eczane, poliklinikler, yatan hasta servisi, ameliyathane bölümleriyle ve 85 personeliyle bölgenin en teşekküllü hastanesidir.

Filistin’de uzun süredir devam eden İsrail işgali hasebiyle ortaya çıkan acil gıda ihtiyacını teskin etmek için AFAD Başkanlığı 2011 yılından bu yana muhtaç halka Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) aracılığıyla ekmeklik un gönderimine devam etmektedir.

Rusya-Ukrayna savaşı ile birlikte ortaya çıkan insani yardım ihtiyacı sonrasında AFAD Başkanlığı hızla aksiyon alarak krizin ikinci gününde Romanya-Siret Sınır Kapısı’na ulaşarak insani yardım çalışmalarına başlamıştır. Daha sonra yardım faaliyetlerini Ukrayna içerisinde Lviv’de ve Romanya Siret Sınır Kapısı’nda devam ettirmiştir. AFAD Başkanlığı eş güdümünde insani yardım tırları Ukraynalı mültecilerin ve yerlerinden edilmiş kişilerin insani yardım ihtiyaçlarını karşılamak üzere Ukrayna’ya ve Moldova’ya sevk edilmiştir. Ayrıca savaştan etkilenen halka kuru gıda yardımı ve Lviv’e konuşlanan mobil mutfak tırı ile sıcak yemek dağıtımı gerçekleştirilmiştir.
AFAD Başkanlığı 2010 yılında bu yana Afganistan halkına insani yardımlarını devam ettirmektedir. Yapılan yardımların arasında gıda, hijyen ve giyim malzemeleri bulunmaktadır. 2020 yılında ortaya çıkan pandemi sürecinde AFAD Başkanlığı “COVID-19 Gıda Destek Projesi”ni geliştirerek 8.000 adet gıda kolisini bölge halkına ulaştırmıştır. Afganistan’da süregelen insani yardım ihtiyaçlarının giderilmesi için bölgeye 2022 yılı Şubat ve Mart ayları arasında 10 tane insani yardım treni gönderilmiştir. İyilik trenleri ile muhtaç halka 4.139 ton insani yardım malzemesi ulaştırmıştır.

Lübnan’da süregelen ekonomik kriz ve Beyrut şehrinde meydana gelen patlama sonrası daha da derinleşen insani kriz sonrasında Sayda Türk Hastanesi’nin tefrişatı için para aktarımı, gıda kolisi yardımı ve insani yardım harcamalarının karşılanması için nakdi yardımlar olmak üzere insani yardımlar gerçekleştirilmiştir. Derinleşen insani krizin teskin edilmesi adına 43.700 aileye dağıtılmak üzere 524 ton gıda malzemesi taşıyan “Lübnan İyilik Gemisi” Lübnan’a gönderilmiştir. Ayrıca AFAD Başkanlığı koordinasyonunda sivil toplum kuruluşlularının katkılarıyla hazırlanan yaklaşık 950 ton gıda malzemelerinden oluşan Lübnan İyilik Gemisi’nin 2. seferi Lübnan’a ulaşmış olup bahse konu gıda malzemeleri ihtiyaç sahibi sivil halka dağıtılmıştır.

29 Aralık 2020’de Hırvatistan’ın Başkenti Zagreb yakınlarında meydana gelen 6.2 büyüklüğünde deprem sonrasında 272 ısıtıcı, 480 çadır ve 200 konteyner bölgeye gönderilmiştir. Gönderilen malzemelerin koordinasyon ve kurulumları için afete müdahale evresi süresince bölgede AFAD Başkanlığından 10 personel görevlendirilmiştir.

Bu minvalde, AFAD Başkanlığı Türk milletinin asil tarih ve kültüründen süzülerek gelen yardımseverlik şiarını dil, din, ırk, coğrafya veya cinsiyet ayrımı gözetmeksizin devam ettirecektir.

Türkiye’nin Uluslararası Yardımları
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığının (TİKA) verilerine göre ülkemiz 2020 yılında toplam 8,12 milyar dolarlık uluslararası yardımda bulunmuştur. Bunların 7,27 milyar dolarlık kısmı acil ve insani yardımdır.

2019 yılında 8,67 milyar ABD doları tutarındaki uluslararası yardımlarımızın %87’si (7,5 milyar dolar) insani yardım niteliğinde olup, bunun %96’sı (7,2 milyar doları) ülkemizdeki Suriyelilere yöneliktir.

Ülkemizin 2020 yılındaki uluslararası yardımları 112 ülkeye ulaştırılmıştır. TİKA’nın verilerine göre 2020 yılında ülkemizin en fazla uluslararası yardımda bulunduğu ülkeler:
1. Suriye: 7,078 milyar dolar (Asıl pay ülkemizdeki Suriyelilere yöneliktir)

2. Arnavutluk: 59,9 milyon dolar

3. Irak: 36,6 milyon dolar

4. Afganistan: 36,4 milyon dolar

5. Filistin: 32,9 milyon dolar

6. Somali: 25,9 milyon dolar

7. Kazakistan:21,7 milyon dolar

8. Kırgızistan: 20,9 milyon dolar

9. Bosna-Hersek: 7,9 milyon dolar

10. Tunus: 7,3 milyon dolar
Londra’da mukim “Development Initiatives” adlı kuruluşun 2021 yılında yayımladığı Küresel İnsani Yardım Raporu’na göre ülkemiz, 2020 yılında gayrisafi milli gelirinin %0,98’ini insani yardım için ayırarak “dünyanın en cömert ülkesi” olmaya devam etmiştir. Ülkemiz insani yardım tutarı sıralamasında ise ABD’nin ardından ikinci sırada yer almaktadır.
Ukrayna
Hırvatistan
Lübnan
Lübnan
Filistin
Filistin
Uluslararası Barış ve İstikrarın
Korunmasında BM İle İlişkiler
Türkiye, Birleşmiş Milletlerin (BM) kurucu üyelerinden olup uluslararası sorunların çok taraflı iş birliği yoluyla çözümünü desteklemektedir. BM gündemindeki bütün konularda yapıcı bir rol oynamaktadır.

Uluslararası barış ve istikrarın korunmasında Türkiye, dünyanın çeşitli yerlerine konuşlandırılmış BM barış operasyonlarına askeri ve sivil personel katkısı sağlayarak BM ile iş birliğinde barışı koruma operasyonlarına katkı sunmaktadır.

Ayrıca BM’nin kurulduğu 1945 yılından günümüze dek uluslararası alanda yaşanan gelişmeler, Teşkilatın çeşitli alanlarda reformunu da zorunlu hale getirmektedir. Türkiye, BM’nin tüm dünya insanlarının umudu olma niteliğini sürdürmesi gerektiği inancıyla, BM sisteminin daha iyi işlemesine yönelik atılan adımları desteklemektedir. Ülkemiz bu kapsamda, BM Genel Sekreteri tarafından başlatılan üç sütunlu (barış ve güvenlik, yönetim, kalkınma) reform çalışmalarına da destek vermektedir.

Ülkemizin BM’ye verdiği önemin somut bir göstergesi olarak Eski AB Bakanı ve Başmüzakereci Büyükelçi Volkan Bozkır, 14 Eylül 2020-14 Eylül 2021 tarihleri arasında BM 75. Genel Kurul Başkanlığını yürütmüştür. Genel Kurul Başkanlığı, BM teşkilatında seçimle işbaşına gelen en üst düzeyli görev olup, Sayın Bozkır BM’nin 75 yıllık tarihinde bu görevi üstlenen ilk Türk vatandaşı olmuştur.

“BENİM TÜRKİYEM”

Siz de sizin gözünüzden Türkiye'yi anlatarak bize katkıda bulunabilirsiniz.