Ülkemizin Kritik İhtiyaçları Doğrultusunda Nitelikli Bilgi Üretimi
S
anayi ve Teknoloji Bakanlığı liderliğinde ortaya konan “2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi” ile sanayi ve teknolojide atılacak adımlar “Yüksek Teknoloji ve İnovasyon”, “Altyapı”, “Beşeri Sermaye”, “Girişimcilik” ve “Dijital Dönüşüm ve Sanayi Hamlesi” olmak üzere 5 ana bileşen altında ortaya konulmuştur. İnşa edilen bu politika ile Türk sanayi yeni bir döneme girmiştir. Bu kapsamda hedef, ülkemizi katma değerli ve yüksek teknolojili üretimde global bir üs hâline getirmek olarak belirlenmiştir. Bu hedefe ulaşmak için de planlı sanayi altyapısından iş ve yatırım ortamına, AR-GE ve teknoloji ekosisteminden nitelikli insan kaynağına, KOBİ’ler ve girişimcilikten bölgesel kalkınmaya kadar birçok alanda akılcı ve etkili politikalar uygulanmaktadır.
Yüksek teknoloji ve inovasyon Türk sanayi için kilit kavram kabul edilmiş ve bu noktada Türk sanayine ivme kazandıracak altyapı, üstyapı ve insan kaynağı noktasında atılımlar gerçekleştirilmiştir. 2022 yılı itibarıyla araştırma ve geliştirmenin lokomotifi olan “teknoparkların sayısı 92’ye, devlet destekli AR-GE merkezlerinin sayısı 1244’e, tasarım merkezlerinin sayısı ise 324’e” yükselmiştir. Türkiye’nin en büyük teknokenti olan “Bilişim Vadisi” 215 firmaya ve 2.411 personele ulaşmıştır. Ayrıca Bilişim Vadisi’nin ek alanı olan Bilişim Vadisi İzmir’in temelleri atılmıştır.
Bu yatırımlarla birlikte Türk sanayinin AR-GE kabiliyetleri artmış Avrupa Komisyonu tarafından yayınlanan “küresel en çok AR-GE harcaması yapan 2.500 firmanın listelendiği AR-GE Puan Tablosunda 2021 yılında 7 firmamız” yer almayı başarmıştır.
Araştırma ekosistemimizde akademik çalışmaların çıktıları açısından bakıldığında ise, 2021 yılında uluslararası endeksli dergilerde yaklaşık 49 bin Türkiye kaynaklı bilimsel yayın yayımlanmıştır. Ülkemiz toplam yayın sayısına göre 2021 yılında tüm dünyada 17. sıradadır. Ülkemiz kaynaklı yayınların yaklaşık yarısı en fazla atıf alan %50’lik dilimde yer almaktadır. Bu dilimde yer alan yayınlarının kaliteleri dünya çapında tüm yayınların ortalama kalitesinden daha yüksektir.
Üniversitelerimiz, bilgi üretme ve araştırma yapma fonksiyonlarıyla ülkemizin uluslararası alandaki rekabetçiliği açısından AR-GE ve yenilik ekosistemindeki en önemli aktörlerdendir. Üniversitelerin bahse konu ekosistemindeki rollerinin güçlendirilmesi ve üniversitelerdeki araştırmacı sayısının ve niteliğinin artırılması kritik öneme haizdir. Bu doğrultuda son 20 yılda ülkemizde bir taraftan kademeli bir biçimde ülke geneline üniversitelerimizin yaygınlaştırılması sağlanmış olup üniversitelerimizin sayısı 209’a çıkarılmış; diğer taraftan da üniversitelerimizin kalite odaklı gelişimini sağlamak üzere çok çeşitli politikalar hayata geçirilmiştir. Üniversitelerimizdeki toplam öğretim elemanlarına yani eğitim öğretim ve araştırma geliştirme faaliyetlerinde bulunan elemanlarına bakıldığında, son on yılda 102.682 olan öğretim elemanları sayısı yüzde 80 artarak 181 bini geçmiş bulunmaktadır. Bu açıdan ülkenin beşerî sermayesini yetiştiren öğretim elemanı kadrosunda son on yılda önemli bir artış olduğunu söylemek mümkündür. Ayrıca üniversitelerimizde kalite odaklı gelişimi sağlamak üzere, Yükseköğretim Kurulu tarafından yükseköğretimde Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşma Projesi, nitelikli bilgi ve nitelikli insan gücü oluşturmak için 100/2000 Doktora Projesi, Hedef Odaklı Uluslararasılaşma Projesi, Yükseköğretimde Dijital Dönüşüm Projesi, Açık Bilim ve Açık Erişim Projesi, Geleceğin Meslekleri Projesi, YÖK Gelecek Projesi, YÖK Anadolu Projesi, YÖK Sanal Laboratuvar Projesi yürütülmektedir. Ülkemizin öncelikli hedefleri ve alanları çerçevesinde nitelikli bilgi üretmek, disiplinlerarası çalışmaları ve iş birliklerini teşvik etmek, doktoralı araştırmacı insan sayısını artırmak, uluslararası iş birliklerini güçlendirmek ve üniversitelerimizi uluslararası alanda daha görünür kılmak maksadıyla Yükseköğretim Kurulu tarafından başlatılan “Araştırma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşma Programı” kapsamında 20 devlet 3 vakıf olmak üzere toplam 23 “Araştırma Üniversitesi” bulunmaktadır. Araştırma üniversitelerinin yanı sıra üniversitelerin kalkınmadaki rollerine binaen “bölgesel kalkınma odaklı üniversiteler” tasnifi yapılmak suretiyle bir kısım üniversitelerimiz Anadolu’nun muhtelif şehirlerinde bölgesel kalkınmaya destek vermek amacıyla seçilmiş ve bu alanda uzmanlaşmaya başlamışlardır.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı liderliğinde ve TÜBİTAK bünyesinde milli teknoloji hamlesi seferberliğine ve Türkiye yeni ekonomi modeline katkı verecek ve ülkemize ışık tutacak AR-GE ve yenilik projeleri desteklenmeye devam edilmektedir. “Milli araştırma kurumumuz TÜBİTAK” araştırma ve geliştirme noktasında kapsamlı destekler sağlamaktadır. 2021 yılında TÜBİTAK destek ve burs programları kapsamında toplam 13.198 proje ve 24.257 kişiye 2022 sabit fiyatlarıyla 3,1 Milyar TL destek verilmiştir. Bu proje/kişilerin programlara göre dağılımı aşağıda verilmektedir:
2021 yılında özel sektöre yönelik yürütülen destek programları kapsamında 3.943 projeye 2022 sabit fiyatlarıyla 1,1 Milyar TL destek verilmiştir.
2021 yılında akademiye ve kamuya yönelik destek programları kapsamında 3.720 projeye 2022 sabit fiyatlarıyla 1,5 Milyar TL destek verilmiştir.
2021 yılında bilim insanlarına yönelik destek programları kapsamında 24.257 gencimize ve bilim insanımıza 2022 sabit fiyatlarıyla 549,84 Milyon TL destek sağlanmıştır.
2021 yılında bilim ve toplum destekleri kapsamında 5.535 projeye 2022 sabit fiyatlarıyla 50 Milyon TL destek sağlanmıştır.