Asya Hun İmparatorluğu’nun yıkılmasından sonra, 552 yılında Altay Dağları’nın doğu eteklerinde Göktürk İmparatorluğu kuruldu. Göktürkler, ilk kez “Türk” sözcüğünü resmî devlet adı olarak kabul ettiler. Bilge Kağan ve Kül Tigin, Türk devlet adamlığının bilge ve kahraman kişileri olarak tarihte yer aldılar. Her iki hakan ve yine büyük Göktürk devlet adamı Tonyukuk, icraatlarını “Orhun Yazıtları” adı verilen, Türk tarihinin ilk yazılı belgeleri olarak kabul edilen metinlerle ebedileştirdiler. Göktürk devleti, Hunlar gibi boyların birleşmesi ile meydana gelmiş bir konfederasyondu.
Göktürklerden sonra onların yerine 741 yılında, yine bir Türk devleti olan Uygurlar kuruldu. Fakat kuzeybatıdaki Kırgız Türklerinin başkente düzenledikleri baskın sonucu dağıldılar. Hem Göktürkler hem de Uygurlar döneminde devletin merkezi bugün Güney Moğolistan bölgesinde yer alan Ötügen’di.
Orta Asya’nın batı kısmında, Aral Gölü ile Türkistan bölgelerinde yaşayan ve Asya Hunlarının torunları olan Batı Hunları, Uarların / Akhunların baskısıyla yurtlarını terk ederek Volga Nehri’nin batısına yerleştiler. Başbuğ Balamir döneminden itibaren Batı Hunları kuzeydoğudan başlayarak Avrupa’nın içlerine doğru ilerlediler. Avrupa’nın etnik yüzünü değiştiren ve Roma İmparatorluğu’nun kuzey eyaletlerini altüst ederek İspanya’ya kadar uzanan tarihî “Kavimler Göçü”nün başlamasında etkili oldular.
Doğu Avrupa’da ilk Türk devleti olarak kurulan Batı Hun İmparatorluğu’nun başına 434 yılında Attila geçti. Avrupa’da bulunan bütün barbar kavimlerle Bizans ve Batı Roma’ya boyun eğdiren Attila, imparatorluğa en güçlü dönemini yaşattı.
Avrupa’da varlığını ve gücünü kabul ettiren ikinci Türk kavmi Avarlar oldu. Göktürk Devleti’nin kurulması üzerine 552 yılında batıya yönelen Avarlar, önce Kafkasya’ya ve Karadeniz’in kuzeyine; ardından batıya doğru ilerleyerek Doğu Avrupa ve Balkanlar’da egemenlik kurdular. Bulgar Türkleri ile 626 yılında İstanbul’u kuşatarak Bizans surları önüne kadar geldiler. Doğu Avrupa’daki Türk varlığının en kalıcı izi, önemli coğrafi unsurlar olan dağların Karpat ve Balkan gibi Türkçe adlarla anılmasıdır.
Avrupa’nın doğusunda Avarlardan sonra Hazarlar egemen oldular. Hazarlar 7. ve 10. yüzyıllar arasında Volga’dan Kiev’e kadar uzanan bölgede güçlü bir devlet kurdular. Egemen oldukları topraklarda yaşayan çeşitli dinlere mensup insanlara büyük bir dinsel hoşgörü gösterdiler. Bir devlet olarak siyasi varlıkları 968 yılında sona erdi. En yaygın dil olarak Türkçeyi konuşan Hazarlar, Hazar Denizi’ne adlarını vermişlerdir.
Doğu Avrupa’daki Türk varlığı, Hazarlardan sonra 10. yüzyıldan itibaren Peçenekler ve Kumanlarla devam etti. Peçenekler, Hazar-Oğuz ittifakının yoğun baskısı sonucu Volga’yı geçerek Macaristan’a ulaştılar. Bölgede bulunan Macarları yurtlarından çıkararak 880 yıllarında bu topraklara yerleştiler.
1091 yılında Meriç Nehri dolaylarında yapılan kanlı savaşta Bizans-Kuman birleşik kuvvetleri karşısında ağır bir yenilgiye uğradılar. Böylece Peçeneklerin de siyasi varlığı sona erdi. Peçeneklerin tarih sahnesinden çekilmesiyle Türklerin Avrupa’daki siyasi serüveninin 700 yıl süren ilk aşaması bitmiş oldu. Türkler artık 200 yıl boyunca Avrupa siyasi haritasında görünmeyecekti.