Loading...

ÇALIŞMA HAYATINDA BİREYSEL VE TOPLU İŞ HUKUKU

T
ürkiye’de anayasa güvencesi altında olan çalışma hayatı yasalarla düzenlenmiştir. Anayasa’ya göre herkes istediği alanda çalışmakta ve sözleşme yapmakta serbesttir.
Bireysel İş Hukukundaki Genel Hükümler
Genel olarak iş süresi haftada en çok kırk beş saattir. Aksi kararlaştırılmamışsa bu süre, iş yerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünerek uygulanmaktadır. Yer altı maden işlerinde çalışan işçilerin çalışma süresi; günde en çok yedi buçuk, haftada en çok otuz yedi buçuk saattir.

İş Hukuku’na göre iş sözleşmeleri nitelik, işin süresi, çalışma biçimi gibi açılardan farklı türlerde oluşturulabilmektedir.

4857 sayılı İş Kanunu’na göre; bir yıl veya daha uzun süreli iş sözleşmelerinin yazılı yapılması şarttır. İşverenin onayı ile işçinin iş yerinde çalışması durumunda da iş ilişkisi kurulmuş olmaktadır. İş sözleşmesine bir deneme kaydı konulması halinde deneme süresi en çok iki aydır. Ancak bu süre toplu iş sözleşmeleriyle dört aya kadar uzatılabilmektedir. Deneme süresi içinde taraflar iş sözleşmesini bildirim süresine gerek olmaksızın ve tazminatsız feshedebilmektedir. Ancak işçinin çalıştığı günler için ücret ve diğer hakları saklı kalmaktadır.

Otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az 6 aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır. Ancak yer altı işlerinde çalışan işçilerde en az altı aydır çalışıyor olma şartı aranmamaktadır. İş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde işe iade talebiyle, İş Mahkemeleri Kanunu hükümleri uyarınca arabulucuya başvurmak zorundadır. Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamaması hâlinde, son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren, iki hafta içinde iş mahkemesinde dava açılabilmektedir. Taraflar anlaşırlarsa uyuşmazlık aynı sürede iş mahkemesi yerine özel hakeme de götürülebilmektedir. Kesinleşen ret kararının da resen tebliğinden itibaren iki hafta içinde arabulucuya başvurulabilir. İşverence geçerli sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı mahkemece veya özel hakem tarafından tespit edilerek feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işveren, işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. İşçiyi başvurusu üzerine işveren bir ay içinde işe başlatmaz ise işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlüdür.
İş Kanunu kapsamında çalışan işçiler, iş yerinde işe başladıkları günden itibaren, deneme süresi de içinde olmak üzere, en az bir yıl çalışmış olmak şartıyla yıllık ücretli izine hak kazanmaktadır. İşçinin iş yerinde bir yıldan beş yıla kadar (beş yıl dâhil) hizmeti varsa yıllık izin süresi 14 günden; beş yıldan fazla 15 yıldan az hizmeti varsa 20 günden; 15 yıl (dâhil) ve daha fazla hizmeti varsa 26 günden az olamayacaktır. Yer altı işlerinde çalışan işçiler için bu süreler dörder gün artırılarak uygulanmaktadır. 18 ve daha küçük yaştaki işçilerle 50 ve daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi 20 günden az olamayacaktır. Bu yıllık ücretli izin süreleri iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile artırılabilmektedir.

15 yaşını doldurmamış çocukların çalıştırılması yasaktır. Ancak 14 yaşını doldurmuş ve zorunlu ilköğretim çağını tamamlamış olan çocuklar; bedensel, zihinsel, sosyal ve ahlaki gelişmelerine ve eğitime devam edenlerin okullarına devamına engel olmayacak hafif işlerde çalıştırılabileceklerdir. 14 yaşını doldurmamış çocuklar ise bedensel, zihinsel, sosyal ve ahlaki gelişmelerine ve eğitime devam edenlerin okullarına devamına engel olmayacak sanat, kültür ve reklam faaliyetlerinde yazılı sözleşme yapmak ve her bir faaliyet için ayrı izin almak şartıyla çalıştırılabileceklerdir.

Maden ocakları ile kablo döşemesi, kanalizasyon ve tünel inşaatı gibi yer altında veya su altında çalışılacak işlerde 18 yaşını doldurmamış erkek ve her yaştaki kadınların çalıştırılması yasaktır. Sanayiye ait işlerde 18 yaşını doldurmamış çocuk ve genç işçilerin gece çalıştırılması yasaktır.
Çalışma Hayatında Asgari Ücret
Asgari Ücret Yönetmeliği’nde asgari ücret; “İşçilere normal bir çalışma günü karşılığı ödenen ve işçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücrettir.” şeklinde tanımlanmıştır.

Ülkemizde 2014 yılında asgari ücrette 16 yaş ayrımı kaldırılarak yaş yönünden tek bir Ulusal asgari ücret uygulamasına geçilmiştir.

İş sözleşmesiyle çalışan ve 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında olan veya olmayan her türlü işçinin ekonomik ve sosyal durumlarının düzenlenmesi için ücretlerin asgari hadlerinin, işçi, işveren ve kamu kesimi temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu aracılığı ile Asgari Ücret Yönetmeliği’nde belirlenen ilke ve esaslara göre belirleneceği öngörülmüştür.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun; 16.12.2021 tarihli ve 2021/1 sayılı Kararı ile işçinin bir günlük normal çalışma karşılığı asgari ücreti 01.01.2022-31.12.2022 tarihleri arasında günlük 166,80 TL (yüz altmışaltı lira seksen kuruş) olarak tespit edilmiştir. Söz konusu Karar, 17.12.2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

2022 yılı asgari ücreti brüt 5.004 TL, net 4.253,4 TL’dir. Net asgari ücrette bir önceki yıla göre %50,51 oranında artış yapılmıştır. Net asgari ücret 2002 yılına göre nominal olarak 23 katına çıkmış; aynı dönemde reel olarak ise (Nisan ayı itibarıyla) %124,52 oranında artış gerçekleşmiştir.

1 Temmuz 2022 tarihinden itibaren geçerli olacak asgari ücret, brüt 6 bin 471 TL, net 5 bin 500,35 TL olarak belirlendi. Böylece, 2022 Ocak dönemine göre net asgari ücrette yaklaşık yüzde 30 oranında artış yapıldı. 2021 yılına göre ise net asgari ücretin kümülatif artış oranı yaklaşık yüzde 95 oldu. Asgari ücrette yapılan bu artış, tüm çalışanlar bakımından da vergi istisnası tutarının artışı kadar ek gelir avantajı sağlamaktadır Bununla birlikte tarihi bir adım atılarak; yapısal bir dönüşüm sağlanmış, tüm işçilerin ücret gelirlerinin, asgari ücrete kadar olan kısmından gelir ve damga vergileri kaldırılmıştır. Böylece, çalışma hayatında uzun süredir üzerinde tartışılan bu konuda kalıcı olarak bir iyileşme sağlanmıştır.

Bütün işkollarını kapsayacak şekilde ulusal olarak tespit edilen asgari ücret, kamu düzeni ile ilgili olup, işçilere Asgari Ücret Tespit Komisyonunca belirlenen miktarın altında bir ücretin ödenmesi mümkün bulunmamaktadır.

Asgari ücretin üzerindeki ücret ve sosyal haklar ise işçi ve işveren arasında akdedilen iş sözleşmeleri ve taraflar arasında bağıtlanan toplu iş sözleşmeleriyle veya iş yeri personel yönetmelikleriyle serbestçe belirlenebilmektedir.
İş Sağlığı ve İş Güvenliği, İş Hayatının Denetimi
Türkiye; çalışanların iyilik hallerinin korunmasında önleyici yaklaşım politikasını benimsemiştir. İş sağlığı ve güvenliği mevzuatı, AB direktifleri ile uyumlaştırılmış ve bu doğrultuda müstakil bir İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu hazırlanarak yürürlüğe konulmuştur. Kamu veya özel sektör ayrımı olmaksızın tüm işlere, iş yerlerine ve çalışanlara ilgili mevzuat hükümleri uygulanmaktadır.

İş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili politika ve stratejilerin belirlenmesi için yürütülen çalışmalara tüm tarafların katılımları sağlanmakta ve devlet-çalışan-işveren diyaloğunu sürdürülebilir kılmak adına iletişim kanalları aktif olarak kullanılmaktadır.

Bu çerçevede her yıl, dünyanın birçok ülkesinden alanlarında öncü akademisyenlerin, uzmanların, sivil toplum örgütü temsilcilerinin ve ulusal ve uluslararası kuruluşların yetkililerinin katılımı ile İş Sağlığı ve Güvenliği Konferansı/Kongresi düzenlenmektedir.
İşe bağlı tehlikelerin olumsuz etkilerini önlemek amacıyla araştırmalar yapmak, tedbirler geliştirmek, iş yerlerine yönelik ortam ölçüm, analiz, test ve risk değerlendirmesi çalışmaları yapmak, eğitim faaliyetleri düzenlemek, sektörel düzeyde projeler geliştirmek, yayınlar hazırlayarak güncel teknolojik gelişmelere ve uluslararası standartlara uyum sağlamak üzere kurulmuş olan bir Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü bulunmaktadır.

İş sağlığı ve güvenliği alanında; yetişmiş insan gücünü temin etmek için özel eğitim kurumları, iş yerlerinde rehberlik faaliyetlerini yürütmek maksadıyla iş sağlığı ve güvenliği profesyonelleri, iş yerlerine iş sağlığı ve güvenliği hizmeti vermek üzere ortak sağlık ve güvenlik birimleri ve iş hijyeni ölçüm, test ve analizlerini yapan laboratuvarlar yetkilendirilerek bu alanda yetkin bireylerin ve kurumların görev alması sağlanmaktadır.

Türkiye’de her işveren, çalışanlarının işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlüdür. İş yerlerinin daha güvenli ve sağlıklı yerler haline getirilebilmesi adına her işyerinde; çalışanlara eğitim verilmesi ve periyodik olarak sağlık gözetimlerinin yapılması, risk değerlendirmesi yapılması, acil durum planlarının hazırlanması ve tatbikatların yapılması gibi birçok uygulamanın hayata geçirilmesi adına gerekli mevzuat altyapısı tesis edilmiştir. İşverenler, kendisine rehberlik etmek üzere iş sağlığı ve güvenliği profesyonelleri görevlendirebilmektedir.
Uluslararası alanda aktif rol alan Türkiye, iş sağlığı ve güvenliğine yönelik bilgi ve deneyimini artırma ve paylaşma noktasında G20 İş Sağlığı ve Güvenliği Ağı’nın Eş Başkanı, İslam İş Birliği Teşkilatı İş Sağlığı ve Güvenliği Ağı’nın Daimi Sekretaryası ve Avrupa İş Sağlığı ve Güvenliği Ajansı’nın Odak Noktası rollerini üstlenmiştir.

İş sağlığı ve güvenliği mevzuatının uygulanmasının izlenmesi ve denetlenmesi görevi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yürütülmektedir. Yapılan denetimlerde ve iş kazası ile meslek hastalıkları istatistiklerinde öne çıkan hususlar hakkında mevzuat değişiklikleri, politikalar ve projeler hayata geçirilmektedir.

Kayıt dışı istihdam ile mücadele etmek amacıyla da sosyal güvenlik alanında reform niteliğinde birçok yapısal değişiklik yapılmıştır. Kayıt dışı istihdamla ilgili denetimlerde etkinliğinin artırılması amacıyla risk odaklı denetim anlayışı benimsenmiş, veri paylaşımına dayalı çapraz denetim mekanizmaları devreye sokulmuş, tüm denetim sürecinin elektronik ortamda yürütülmesini sağlayacak otomasyon programları hazırlanmış ve denetim kapasitesinin artırılması amacıyla denetim ve kontrol ile görevli personel sayısı artırılmıştır.
Türkiye İş Kurumu (İŞKUR)
Türkiye İş Kurumu istihdamın korunmasına, geliştirilmesine, yaygınlaştırılmasına ve işsizliğin önlenmesi faaliyetlerine yardımcı olmak ve işsizlik sigortası hizmetlerini yürütmek üzere kurulmuştur. 24 Haziran 2003 tarihinde kabul edilen 4904 sayılı Türkiye İş Kurumu Kanunu ile Kurum, günün ihtiyaç ve koşullarına göre yeniden yapılandırılmış, bununla birlikte yönetimde sosyal tarafların da temsil edilmesi ve özel istihdam bürolarının kurulması imkânı sağlanmıştır. 2011 yılında çıkarılan 665 sayılı KHK ile Kurum, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının mevzuattan kaynaklanan ve taşrada yürütülmesi gereken görevlerden de sorumludur. Bununla birlikte 2012 yılında iş ve meslek danışmanlarının göreve başlamasıyla danışmanlık faaliyetlerinde iş arayan, işveren ve okul portföyleri üzerine kurgulanmış portföy temelli bir sisteme geçilmiş, danışmanlık hizmetleri sistematik bir şekilde sunulmaya başlamış, nicelik ve nitelik anlamında önemli ilerlemeler yaşanmıştır.