Türkiye İş Kurumu (İŞKUR)
Türkiye İş Kurumu istihdamın korunmasına, geliştirilmesine, yaygınlaştırılmasına ve işsizliğin önlenmesi faaliyetlerine yardımcı olmak ve işsizlik sigortası hizmetlerini yürütmek üzere kurulmuştur. 24 Haziran 2003 tarihinde kabul edilen 4904 sayılı Türkiye İş Kurumu Kanunu ile Kurum, günün ihtiyaç ve koşullarına göre yeniden yapılandırılmış, bununla birlikte yönetimde sosyal tarafların da temsil edilmesi ve özel istihdam bürolarının kurulması imkânı sağlanmıştır. 2011 yılında çıkarılan 665 sayılı KHK ile Kurum, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının mevzuattan kaynaklanan ve taşrada yürütülmesi gereken görevlerden de sorumludur. Bununla birlikte 2012 yılında iş ve meslek danışmanlarının göreve başlamasıyla danışmanlık faaliyetlerinde iş arayan, işveren ve okul portföyleri üzerine kurgulanmış portföy temelli bir sisteme geçilmiş, danışmanlık hizmetleri sistematik bir şekilde sunulmaya başlamış, nicelik ve nitelik anlamında önemli ilerlemeler yaşanmıştır.
Dinlenme ve Tatil Hakkı
Anayasa’nın 50. maddesine göre dinlenmek çalışanların hakkıdır. Resmi ve bayram tatilleri, ücretli izin hak ve şartları kanunlar aracılığıyla düzenlenmektedir.
İş Kanunu'na göre çalışanlara tatil gününden önce iş günlerinde çalışmış olmaları koşulu ile yedi günlük bir zaman dilimi içinde kesintisiz en az 24 saat dinlenme (hafta tatili) verilir. Çalışılmayan hafta tatili günü için işveren tarafından bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücreti tam olarak ödenmektedir. Kamu kurumlarında istihdam edilenler için ise haftalık tatil süresi 2 gündür.
Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde iş yerlerinde çalışılıp çalışılmayacağı toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmeleriyle kararlaştırılır. Sözleşmelerde hüküm bulunmaması halinde söz konusu günlerde çalışılması için işçinin onayı gereklidir.
Ulusal, resmî ve dinî bayram günleri ile yılbaşı günü kamu kurum ve kuruluşları tatil edilmektedir. Cumhuriyetin ilan edildiği 29 Ekim günü, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı ve 30 Ağustos ise Zafer Bayramı resmî bayram günleridir. Dinî bayramlar ise İslami takvime göre her yıl günü değişen Kurban ve Ramazan Bayramlarıdır. Bunlar dışındaki genel tatil günleri ise 1 Ocak yılbaşı, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü'dür.
Kıdem Tazminatı
Aynı işverene bağlı olarak en az bir yıl çalışan ve kıdem tazminatını hak edecek şekilde iş sözleşmesi sona eren işçi, tüm sosyal haklar dâhil giydirilmiş son aylık brüt ücreti üzerinden çalıştığı yıl sayısı kadar kıdem tazminatına hak kazanmaktadır. Bir yıldan artan süreler için de aynı oran üzerinden ödeme yapılmaktadır.
Bireysel veya toplu iş sözleşmeleriyle işçi lehine değiştirilerek kıdem tazminatının, 30 günlük ücret tutarının üzerinden ödenmesinin kararlaştırılması mümkündür.
İşçinin giydirilmiş son brüt ücreti üzerinden alacağı kıdem tazminatı miktarı, Devlet Memurları Kanunu’na tabi en yüksek devlet memuruna bir hizmet yılı için ödenecek azami emeklilik ikramiyesini geçememektedir.
Toplu İş Hukuku ile İlgili Düzenlemeler
Türkiye’de işçiler ve işverenler üyelerinin çalışma ilişkilerinde ekonomik ve sosyal hakları ile çıkarlarını korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendika ve üst kuruluşlar kurma hakkına sahiptir. Sendikalara üye olmak ve üyelikten ayrılmak serbesttir. Hiç kimse sendikaya üye olmaya, sendikada üye kalmaya ve üyelikten ayrılmaya zorlanamaz. Herhangi bir iş yerinde çalışmak, işçi sendikasına üye olmayı veya olmamayı gerekli kılmamaktadır.
Sendikal Çalışmalarla İlgili Hükümler
Sendika ve konfederasyonlar, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’ndaki kuruluş usul ve esaslarına uyarak önceden izin almaksızın kurulabilmektedir. Sendikalar kuruldukları iş kolunda faaliyette bulunabilmektedir. Kamu işveren sendikalarının, aynı iş kolundaki kamu işverenleri tarafından kurulması ve faaliyette bulunması şartı aranmamaktadır.
Kuruluşlar, kurucularının kuruluşun merkezinin bulunacağı ilin valiliğine dilekçelerine ekli olarak kuruluş tüzüğünü vermeleriyle tüzel kişilik kazanmaktadır. Sendikalar için kurucuların kurucu olabilme şartlarına sahip olduklarını ifade eden yazılı beyanları; üst kuruluşlar için ilgili kuruluşların genel kurul kararları dilekçeye eklenmektedir.
Kuruluşun ve şubelerinin organları; genel kurul, yönetim kurulu, denetleme kurulu ve disiplin kuruludur. Kuruluşlar ihtiyaca göre başka organlar da kurabilmektedir. Ancak genel kurul ile yönetim, denetim ve disiplin kurullarının görev ve yetkileri bu organlara devredilememektedir.
Üst kuruluş (konfederasyon) üyeliğine başvuru genel kurul kararına bağlıdır. Üst kuruluş üyeliği, tüzükte belirlenen yetkili organın kabulüyle kazanılmaktadır. Aynı zamanda birden fazla üst kuruluşa üye olunamamaktadır. Üst kuruluş üyeliğinden çekilme de genel kurul kararına bağlıdır. Üst kuruluş üyeliğinden çıkarılma ise üst kuruluş genel kurulu kararıyla olmaktadır.
Kuruluşlar; tüzüklerinde gösterilen amaçlarını gerçekleştirmek üzere uluslararası işçi ve işveren kuruluşlarının kurucusu olabilir, bu kuruluşlara serbestçe üye olabilir ve üyelikten çekilebilir, iş birliğinde bulunabilir, üye ve temsilci gönderebilir veya kabul edebilir ve dış temsilcilik açabilmektedir. Uluslararası işçi ve işveren kuruluşları Dışişleri Bakanlığının görüşü alınmak suretiyle İçişleri Bakanlığının izniyle Türkiye’de temsilcilik açabilmekte ve üst kuruluşlara üye olabilmektedir.
Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt ile İlgili Yasal Düzenlemeler
Türkiye’de toplu iş sözleşmeleri, bir yıldan az ve üç yıldan fazla süreli olamamaktadır. İstisna olarak faaliyetleri bir yıldan az süren işlerde uygulanmak üzere toplu iş sözleşmesinin süresi bir yıldan az olabilmektedir. Toplu iş sözleşmelerinin süresi sözleşmenin imzalanmasından sonra taraflarca hiçbir şekilde değiştirilememektedir.
Toplu iş sözleşmelerinden yalnızca, taraf işçi sendikalarının üyeleri yararlanabilmektedir. Taraf sendikaya üye olmayanlar ise dayanışma aidatı ödemek suretiyle sözleşmeden faydalanabilmektedir.
Toplu iş sözleşmeleri; iş sözleşmesinin yapılması, içeriği ve sona ermesine ilişkin hükümleri içermektedir. Toplu iş sözleşmeleri ayrıca tarafların karşılıklı hak ve borçlarını, sözleşmenin uygulanması ile denetimini ve uyuşmazlıkların çözümü için başvurulacak çözüm yollarını düzenleyen hükümleri de kapsayabilmektedir. Bir toplu iş sözleşmesi, aynı iş kolunda bir veya birden çok iş yeri için de geçerli olabilmektedir. Bunun yanında işçi sendikası ile işveren sendikası arasında birden çok üye işverene ait aynı iş kolunda kurulu işyerlerini ve işletmeleri kapsayan “grup toplu iş sözleşmesi” ve Ekonomik ve Sosyal Konseyde temsil edilen işçi ve işveren konfederasyonlarına üye işçi ve işveren sendikaları arasında iş kolu düzeyinde “çerçeve sözleşme” de yapılabilmektedir.
İstihdam
2022 Mayıs ayı itibarıyla Türkiye genelinde toplam istihdam 30 milyon 769 bin kişi olmuştur. 2022 yılı 1. Çeyrek (Ocak-Şubat-Mart) verilerine göre dört ana sektör incelendiğinde; toplam istihdam içerisinde tarımın payı %14,8, sanayinin payı %22,2, inşaatın payı %5,5 ve hizmetlerin payı %57,4 olarak gerçekleşmiştir.
Yine 1. Çeyrek verilerine göre istihdam edilenlerin %62,9’u erkek, %40,2’si lise altı eğitimlidir. İstihdam edilenlerin %70,9’unu ücretli veya yevmiyeliler, %16,7’sini kendi hesabına çalışanlar, %4,5’ini işverenler, %7,9’unu ücretsiz aile işçileri oluşturmaktadır.
İş Gücüne Katılım Oranı
2022 Mayıs ayı itibarıyla işgücüne katılım oranı %53’tür. Bu oran erkeklerde %71,3, kadınlarda %35,1 olmuştur.
2022 yılı 1. Çeyrek (Ocak-Şubat-Mart) verilerine göre lise altı eğitimlilerde işgücüne katılma oranı %45,1 iken, yükseköğretim mezunlarında bu oran %77,4’tür. Lise altı eğitimlilerde işgücüne katılma oranı erkeklerde %64,4 iken, kadınlarda %25,5’tir. Lise mezunlarında iş gücüne katılma oranı erkeklerde %70,5 iken, kadınlarda %33,9’dur. Yükseköğretim mezunlarında iş gücüne katılma oranı erkeklerde %84,9 iken, kadınlarda %69,2’dir.
Türkiye’de İŞKUR tarafından kamu istihdam hizmetlerinin bir parçası olarak aktif istihdam politikalarına büyük önem verilmektedir. Bu kapsamda ekonomik ve sosyal sorunların yaşanmasına neden olan işsizlik sorunuyla mücadele etmek üzere aktif iş gücü piyasası programları kapsamında mesleki eğitim kursları, işbaşı eğitim programları, özel proje ve uygulamalar düzenlenmektedir.
Mesleki eğitim kursları; mesleği olmayanlara meslek edindirmek, mesleği olmakla birlikte mesleki becerilerini geliştirmek isteyenlerin istihdam edilebilirliğini artırmak amacıyla düzenlenmektedir. İşbaşı eğitim programları ise kuruma kayıtlı işsizlerin mesleki deneyim edinmeleri ve teorik eğitimini aldıkları mesleklerde uygulamayı görmesi, çalışma ortamına uyumunun sağlanması amacıyla düzenlenmekte olup işsizlerin mesleki yeterliklerini geliştirebilecekleri ve tecrübe edinecekleri bir programdır.
Bu kapsamda İŞKUR tarafından 2002-2021 yılla- rında düzenlenen mesleki eğitim kurslarından 1.854.112 kişi yararlanmış, kursiyerlerin %58’ini kadınlar oluşturmuştur. 2009 yılından itibaren uygulanan işbaşı eğitim programlarından ise 2021 yılsonuna kadar 2.376.437 kişi yararlanmış, katılımcıların %51’ini 15-24 yaş grubunda yer alan gençler oluşturmuştur.
2022 yılı Ocak-Haziran dönemi itibarıyla ise mesleki eğitim kurslarından 8.341 kişi yararlanmış kursiyerlerin %58’ini kadınlar oluşturmuştur. Aynı dönemde işbaşı eğitim programlarından 105.827 kişi yararlananmış katılımcıların %44’ünü 15-24 yaş grubunda yer alan gençler oluşturmuştur.
Türkiye’den yurt dışına düzenli iş gücü göçü, Federal Almanya ile 30 Ekim 1961 tarihinde yapılan İş Gücü Anlaşması ile başlamıştır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verilerine göre 2021 sonu itibarıyla yurt dışındaki Türk nüfusu, 5,8 milyonu AB üyesi ülkelerde olmak üzere toplam 7 milyona yaklaşmaktadır. Bunların 3 milyonu aşkın kısmının bulundukları ülkenin vatandaşlığına geçtiği bilinmektedir.
Yurt dışında yaşayan Türklerin çalışma hayatından, sosyal güvenlikten ve diğer sosyal alanlardan kaynaklanan haklarının korunması için her türlü girişimde bulunulmakta, ayrıca yaşadıkları ülkeler ile yapılan ikili sosyal güvenlik sözleşmeleriyle bu haklar garanti altına alınmaktadır. Bu anlaşmaların uygulanması yakından takip edilmekte ve ihtiyaç görülmesi durumunda günün koşullarına uyarlanması için yabancı muhataplarımızla temaslar ve çalışmalar yürütülmektedir.