TOPLUMSAL YAŞAM
M
illetlerin millet kalabilme ve devlet olabilme gayretiyle, dini inanışların da etkisiyle birlik ve beraberlik için yapılan fedakârlıkların anlam ve önemini vurgulayan birtakım günler meydana gelmiştir.
Millet olarak kutladığımız milli ve dini gün ve bayramlarımızdan milli olanı genelde, savaştan, felaketten sonra barışa ve huzura çıkma günleri olarak tarihte yerini almış ve kutlanmıştır. Bu tür günler millet olarak toplumsal dinamikleri besleyen ve insanları birbirine yaklaştıran günlerdir. Milli birlik ve beraberlik duygu ve düşüncelerinin pekiştiği, toplumsal uzlaşının gün yüzüne çıktığı günlerdir.
Tarihin her döneminde kazanılan yeni ve eski zaferler, özellik arz eden tarihi olayların yıl dönümleri, hükümdarların tahta çıkmaları, mevsimlerin başlangıcı, tohumların yere atılması veya ilk ürünün alınması gibi önemli anlar ile 23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos, 29 Ekim, 15 Temmuz gibi toplumun kaderini değiştiren günler de bayramlara konu olmaktadır.
Millet olarak kutladığımız milli ve dini gün ve bayramlarımızdan milli olanı genelde, savaştan, felaketten sonra barışa ve huzura çıkma günleri olarak tarihte yerini almış ve kutlanmıştır. Bu tür günler millet olarak toplumsal dinamikleri besleyen ve insanları birbirine yaklaştıran günlerdir. Milli birlik ve beraberlik duygu ve düşüncelerinin pekiştiği, toplumsal uzlaşının gün yüzüne çıktığı günlerdir.
Tarihin her döneminde kazanılan yeni ve eski zaferler, özellik arz eden tarihi olayların yıl dönümleri, hükümdarların tahta çıkmaları, mevsimlerin başlangıcı, tohumların yere atılması veya ilk ürünün alınması gibi önemli anlar ile 23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos, 29 Ekim, 15 Temmuz gibi toplumun kaderini değiştiren günler de bayramlara konu olmaktadır.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı
Mustafa Kemal Atatürk, Anadolu’da başlattığı direnişin destekleyicisi olarak Türk milletinin bağımsızlığını ve milletin iradesini temsilen 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisini (TBMM) açmıştır. Atatürk, bu günü geleceğin mirası olarak gördüğü Türk ve dünya çocuklarına armağan etmiştir.
19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı
Türk tarihinde önemli günlerden biri de 19 Mayıs 1919’dur. Atatürk’ün İstanbul’dan yola çıkarak Samsun’a ayak bastığı bu gün Türk Kurtuluş Savaşı’nın başlangıcı olarak kabul edilmektedir. Bu tarihten itibaren vatanın savunmasında gerekli olan Türk direnişi Anadolu’da organize edilmeye başlanmıştır. Türk Kurtuluş Zaferinin ilk kıvılcımı kabul edilen 19 Mayıs günü her yıl Gençlik ve Spor Bayramı olarak kutlanmaktadır.
30 Ağustos Zafer Bayramı
Kurtuluş Savaşı’nda Türk askerinin kahramanlıklarla kazandığı en büyük ve şanlı savaş olan Başkomutanlık Meydan Muharebesi 30 Ağustos 1922’de zaferle sonuçlanmıştır. Kurtuluş Savaşı’nı zaferle nihayete erdiren bu savaş, her yıl Zafer Bayramı olarak törenlerle kutlanmaktadır.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı
Kurtuluş Savaşı’nın ardından yeni kurulan modern Türkiye’nin yönetim biçimi 29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyet olarak ilan edilmiştir. Her yıl 29 Ekim Cumhuriyetimizin kuruluş yıl dönümü olması nedeniyle törenlerle kutlanmaktadır.
Turizm Ülkesi Türkiye
Geleneksel Sanatlar
Tiyatro
Türk Mutfağında Öne Çıkan Lezzetler
15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü
15 Temmuz 2016 tarihinde ülkemizde devlet ve asker teşkilatlarının içerisine sızarak örgütlenen hain terör örgütü FETÖ’nün darbe girişimi; halkın yüksek iradesi, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve polis teşkilatının direnişiyle bastırılmıştır. Millet iradesi ve demokrasinin gücünün göstergesi olan 15 Temmuz, Demokrasi ve Milli Birlik Günü olarak ilan edilmiştir.
Millî bayramlar genelde; muhtevasına uygun şekilde şenlik havası içerisinde kutlanmaktadır ve aziz şehitler anılmaktadır. Bu günlerde; resmigeçitler, kortejler, fener alayları, halk oyunları gösterileri, çeşitli temsiller ve konserler düzenlenmektedir.
Nüfusunun %90’a yakınını Müslümanların oluşturduğu Türkiye’de iki dini bayram kutlanmaktadır. Bu bayramlar Ramazan ve Kurban Bayramlarıdır.
Millî bayramlar genelde; muhtevasına uygun şekilde şenlik havası içerisinde kutlanmaktadır ve aziz şehitler anılmaktadır. Bu günlerde; resmigeçitler, kortejler, fener alayları, halk oyunları gösterileri, çeşitli temsiller ve konserler düzenlenmektedir.
Nüfusunun %90’a yakınını Müslümanların oluşturduğu Türkiye’de iki dini bayram kutlanmaktadır. Bu bayramlar Ramazan ve Kurban Bayramlarıdır.
Ramazan Bayramı
Ramazan Bayramı, oruç vazifesini eda etmenin şerefine kutlanan bir bayramdır. Ramazan Bayramı arifesinde birtakım hazırlıklar yapılır. Güzel yemekler ve tatlılar yapılır. Bayram günü herkes en güzel kıyafetlerini giyer, özellikle çocuklara yeni kıyafetler alınır. Bayramın birinci günü, erkekler camide bayram namazı kılar. Namaz bitiminde cemaatin bayramlaşması ile bayram başlamış olur. Ramazan Bayramı üç gün sürmektedir. Bayram boyunca insanlar eş, dost ve akraba ziyaretleriyle birbirlerinin bayramını kutlar. Bu ziyaretler esnasında genellikle kolonya, tatlı ve şekerlemeler ikram edilir. Arife gününden itibaren mezarlık ziyaretleri yapılır. Bazı büyükler ellerini öpen çocuklara hediye veya harçlık verir. Çocuklar ufak gruplar hâlinde kapı kapı dolaşarak şekerleme toplar. Bu sebeple Ramazan Bayramı özellikle çocuklar arasında Şeker Bayramı olarak da adlandırılır.
Kurban Bayramı
Kurban Bayramı’ndaki gelenekler genel itibarıyla Ramazan Bayramı’na benzer olup farklı olan kısım bu bayramda ekonomik durumu dini esaslar çerçevesinde belirli bir seviyenin üzerinde olan kişilerin kurban kesmesidir. Kurban kesen kişiler, kesemeyen kişilere kurban eti vermekle yükümlüdür. Bu ibadetin ruhunda Hakk’a yakınlık ve halka fedakârlıkta bulunma anlayışı vardır. Kurban, bir Müslümanın bütün varlığını, gerektiğinde Allah yolunda feda etmeye hazır olduğunun bir nişanesidir.
Nüfusunun %90’a yakınını
Müslümanların oluşturduğu Türkiye’de iki dini bayram kutlanmaktadır.
Bu bayramlar
Ramazan ve
Kurban Bayramlarıdır.
Müslümanların oluşturduğu Türkiye’de iki dini bayram kutlanmaktadır.
Bu bayramlar
Ramazan ve
Kurban Bayramlarıdır.
Dinî ve Millî Bayramların Milletimiz İçin Önemi
Dinî ve millî günler ve bayramlar toplumların hayatında olağanüstü günlerdir. Toplumsal birlik ve beraberliğin, dostluk ve kardeşliğin güzelliğinin topluma ve toplumlara getirdiği huzurun topyekûn paylaşıldığı coşkulu günlerdir. Bayramlar toplumsal adaletin sağlanması için gerekli olan bölüşüm, paylaşım ve yardımlaşmanın getirdiği huzur günleridir.
Bu günler temelde birlik ve beraberliğimizi tazeler. Millet olmamızın önemini tekrar anlamamızı sağlar. Toplum olarak dayanışma içerisinde olmamıza katkıda bulunur.
Toplumu birlik, beraberlik, kardeşlik ve dayanışma içerisinde tutan, saygı ve sevgi temelinde insanları birleştiren bu günler; milli ve dini duyguların, inanışların pekişmesi, taze ve canlı tutulması fonksiyonu yanında, bu duyguların bireylerin bilincinde yer etmesinde de büyük önemi vardır.
Millî günler; ulus olma, beraber aynı kaderi aynı tasayı aynı kıvancı yaşama gücünü kuvvetlendirir. Dinî günlerimiz de aynı dine inanan insanlar arasında birlik beraberliğin, kardeşliğin, çıkarsız saygı ve sevginin yaşandığı günlerdir.
Bu günlerde; dargınların barışması, aralarında kin, nefret bulunan aile ve şahısların, düşmanlık ve husumet duygularının sevgiye dönüşmesi, küçüklerin büyüklere saygı, büyüklerin küçüklere sevgi göstermesi, hastaların ziyaret edilmesi, verilecek küçük hediyelerle çocukların gönüllerinin alınması, hısım ve akrabanın bir kere daha yeniden kaynaşması mümkün olmaktadır.
Toplumu birlik, beraberlik, kardeşlik ve dayanışma içerisinde tutan, saygı ve sevgi temelinde insanları birleştiren bu günler; milli ve dini duyguların, inanışların pekişmesi, taze ve canlı tutulması fonksiyonu yanında, bu duyguların bireylerin bilincinde yer etmesinde de büyük önemi vardır.
Millî günler; ulus olma, beraber aynı kaderi aynı tasayı aynı kıvancı yaşama gücünü kuvvetlendirir. Dinî günlerimiz de aynı dine inanan insanlar arasında birlik beraberliğin, kardeşliğin, çıkarsız saygı ve sevginin yaşandığı günlerdir.
Bu günlerde; dargınların barışması, aralarında kin, nefret bulunan aile ve şahısların, düşmanlık ve husumet duygularının sevgiye dönüşmesi, küçüklerin büyüklere saygı, büyüklerin küçüklere sevgi göstermesi, hastaların ziyaret edilmesi, verilecek küçük hediyelerle çocukların gönüllerinin alınması, hısım ve akrabanın bir kere daha yeniden kaynaşması mümkün olmaktadır.
