G
üzel sanatlar alanında ülkemizin sahip olduğu zengin kültürel miras Ankara, İzmir ve Erzurum’da bulunan Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı resim ve heykel müzeleri ve 35 sanat galerisi vasıtasıyla korunmakta ve eserlerin sanatseverlerle buluşması sağlanmaktadır. Bunun yanı sıra görsel sanatların halk nezdinde yaygınlaştırılması ve bu alanda eser veren sanatçıların desteklenmesi amacıyla ödüllü yarışmalar düzenlenmektedir.
Görsel Sanatlar Tarihçesi
Güzel Sanatlar Eğitimi
Güzel sanatlar eğitimi veren ve 1882 yılında Osman Hamdi Bey tarafından kurulan Sanayi-i Nefise Mekteb-i Âlî'si; 1928’de Güzel Sanatlar Akademisi, 1964’te Devlet Güzel Sanatlar Akademisi, 1983’te Mimar Sinan Üniversitesi ve 2003’te Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi adını almıştır.
Resim
Türkiye’de 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren yaygınlık kazanmaya başlayan resim sanatı, “Foto Yorumcuları” olarak bilinen asker ressamların öncülüğünde gelişmiş, Batılı resim tekniğini son derece iyi kavramış olan Osman Hamdi Bey ise bu sanata farklı bir bakış açısı getirmiştir. 1910’larda sanat eğitimi için Avrupa’ya giden İbrahim Çallı, Hikmet Onat, Namık İsmail, Avni Lifij ve Feyhaman Duran gibi ressamlar, izlenimcilik akımının ilkelerini veya sembolist yorumları Türk resmine kazandırmışlardır. “1914 Kuşağı” olarak anılan bu sanatçılar, Güzel Sanatlar Akademisinin öğretim üyeleri olarak, “Cumhuriyet Dönemi”nin ressamlarını da yetiştirmişlerdir. Bu sanatçılar, akademideki yabancı etkinliğini kırarak Türk sanatçıların önünü açmışlardır. Türk resmine modern yorumları kazandıran ilk ressamlar olan ve “Müstakiller” adıyla anılan Ali Avni Çelebi ve Zeki Kocamemi, Hoffman Okulu’nun etkileri ile izlenimciliğin etkisini kaybetmesinden sonra dışavurumcu ve yapısalcı resim anlayışını arkadaşları Şeref Akdik, Mahmut Cüda, Hale Asaf, Muhittin Sebati, Refik Epikman, Cevat Dereli ve heykeltıraş Ratip Aşir Acudoğlu ile paylaşmışlardır. Bu atılımı yeni ufuklara taşıyan Zeki Faik İzer, Nurullah Berk, Elif Naci, Cemal Tollu, Abidin Dino, Sabri Berkel ve heykeltıraş Zühtü Müridoğlu “D Grubu” adı altında birleşerek kübizm kaynaklı analitik çözümlemeler ile soyutlamalara yönelmişlerdir.
Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Resim Bölümü başkanlığına 1937’de Fransız ressam ve gravür sanatçısı Leopold Levy getirilmiştir. Levy, akademi kadrolarını D Grubu ressamları ile birlikte yeni bir sisteme sokmuştur. Öğrencileri tarafından kurulan “Yeniler Grubu” sanatçılarından Turgut Atalay ve Mümtaz Yener sosyal gerçeklere yönelirken, Nuri İyem soyuttan yola çıkarak Anadolu kadınının, gecekonduların, grevlerin ve göçlerin ressamı olmuştur.
“Yeniler”in oluşturduğu non-figüratif resim, 1950’lerde Mübin Orhon, Fahrünnisa Zeyd, Nejat Devrim, Lütfü Günay, Devrim Erbil, Özdemir Altan, Adnan Turani, Güngör Taner ve Mustafa Ata gibi ressamlar tarafından geliştirilirken; sosyal gerçekçi resim, Duran Karaca’nın Çukurova görünümlerinde, Cihat Aral’ın tuvallerinde ve Neşet Günal, Neşe Erdok atölyesinde yetişen sanatçılar arasında yaygınlaşmıştır.
1950’lerde Bedri Rahmi Eyüboğlu ve atölyesinde yetişen sanatçıların birleştiği “Onlar Grubu” ise geleneksel kaynakları, minyatür, hat, kilim, halı ve mozaiklerin esinlerini çağdaş yorumlarla birleştirmiştir. Mehmet Pesen ve Nedim Günsür geleneklere yönelirken; Orhan Peker, Leyla Gamsız, Turan Erol renk ve leke soyutlamalarının anlatım gücünü resimlerine katmıştır. Resim sanatının 1980 ve 1990’larda önemli bir atılım geçirmesiyle “fantastik gerçekçilik” başta olmak üzere tuval resminde değişimler gerçekleşmiş; Fikret Mualla, Avni Arbaş, Burhan Uygur, Ergin İnan, Erol Akyavaş, Burhan Doğançay, Utku Varlık gibi sanatçılar uluslararası başarılar elde etmişlerdir.
Gökhan Anlağan, Hüsamettin Koçan, Mehmet Gün, Mahir Güven, Alp Tamer Ulukılıç, İsmet Doğan, Mehmet Uygun, Altan Çelem, Selda Asal ve Serhat Kiraz gibi sanatçılar ise tuval resimleri ya da kavramsal uygulamalarla Türk sanatına yeni boyutlar kazandırmışlardır. Öncü ve deneysel çalışmalar, ilki 1977’de düzenlenen İstanbul Sanat Bayramı çerçevesinde yer alan “Yeni Eğilimler” sergileriyle desteklenmiştir. 1980 sonrasından bugüne kavramsal sanat çalışmaları da yaygınlaşmıştır. Zahit Büyükişleyen, İsmet Doğan, Serhat Kiraz, Zafer Gençaydın, Şenol Yokozlu, Bedri Baykam, Tomur Atagök, Habip Aydoğdu, Vural Yurdakul, Mustafa Ata, Güngör Taner ünlü ressamlardan bazılarıdır.
Çeşmeli Manzara - Avni Lifij
Sağırbozlar - Bedri Rahmi Eyüboğlu
Heykel Sanatı
Osgan Efendi’nin atölyesinde yetişen sanatçılar ile Nijat Sirel ve Mahir Tomruk heykel sanatının eğitimli ilk sanatçılarıdır. Canonica’nın İstanbul-Taksim Özgürlük Anıtı, Hanak ve Thorak’ın Ankara-Güven Park Anıtı, Krippel’in İstanbul-Sarayburnu Atatürk Anıtı ile Ankara- Ulus İyigün Anıtı bu dönem özelliklerini yansıtır.
Türk heykelcileri anıt yapımında da çalışmışlardır. Ali Hadi Bara, Zühtü Müridoğlu, Nijat Sirel, Hakkı Atamulu, Yavuz Görey, Kamil Sonad, İlhan Koman, Hüseyin Gezer, Turgut Pura ve Ratip Aşir Acudoğlu anıt yapımında öne çıkan isimlerdir.
1937 yılında Alman heykel sanatçısı Rudolf Belling, Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Heykel Bölümü’nün başına getirilmiş, 1954 yılına kadar çok sayıda öğrenci yetiştirmiştir. İstanbul Taşlık Parkı’ndaki ve Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi bahçesindeki İnönü heykelleri Belling’e aittir.
Daha çok figüratif bir anlayışla ürünler veren heykeltıraşlar figüratif-soyut ve non-figüratif denemeler yapmış; Ali Hadi Bara, İlhan Koman, Mehmet Şadi Çalık ve Turgut Pura gibi sanatçılar soyut uygulamalara öncelik tanımışlardır.
Cumhuriyet dönemi sanatçıları arasında en önemli yeri Ali Hadi Bara ve Zühtü Müridoğlu alır. Ulusal ve uluslararası yarışmalarda önemli ödüller kazanan bu sanatçılar 1955’ten itibaren akademide eğitmenlik yapmış ve anıt yapımcılığı dışında da çalışmalar yürütülmesine öncülük etmişlerdir. Ahşap ve metal malzemenin heykel üretiminde kullanılmaya başlandığı bu yıllarda İlhan Koman ve Şadi Çalık da eğitimciler arasında yer almıştır. Bu dönem Ali Teoman Germaner, Tamer Başoğlu, Gürdal Duyar, Namık Denizhan, Kuzgun Acar, Füsun Onur ve Semahat Acuner gibi heykeltıraşların akademideki öğrencilik yıllarına rastlar.
1961 Paris Gençler Bienali Heykel Dalı’nda birincilik ödülü alan Kuzgun Acar, soyut çalışmanın en ilginç örneklerini vermiştir. 70’li yıllardan itibaren dünya sanatı ile daha geniş bağlar kurulmaya başlanmıştır. Üretimlerini değişik malzeme ve yaklaşım çeşitliliği içinde gerçekleştiren sanatçılar arasında; Mehmet Aksoy, Ferit Özşen, Saim Bugay, Meriç Hızal Başol, Remzi Savaş, Koray Ariş, Bihrat Mavitan ve Rahmi Aksungur yer alır.
Kuş - Ali Teoman Germaner
Seramik Sanatı
Seramik eğitimi, Devlet Güzel Sanatlar Akademisinde 1930’lu yıllarda verilmeye başlanmıştır. Cumhuriyet’in ilk yıllarında ise yurt dışına sanatçılar gönderilmiştir. Paris’te eğitim gören ilk seramik sanatçılarından İsmail Hakkı Oygar, Hakkı İzer ve Vedat Ar yurda döndüklerinde seramiği geleneksel anlayıştan farklı bir anlayışla ele alarak özgün çalışmalara yönelmişlerdir. Sanat anlamında seramik yapan Füreya Koral Türkiye’de ilk özel seramik atölyesini açmış, Bingül Başarır, Tüzüm Kızılcan ve Alev Ebuzziya gibi sanatçıların yetişmesine önemli katkılarda bulunmuştur.
İsmail Hakkı Oygar, Füreya Koral, Bingül Başarır gibi sanatçıların ortak bir sergi ile katıldıkları uluslararası ilk organizasyon 1962’de Prag’da gerçekleştirilmiş, sanatçılar altın madalya ile ödüllendirilmişlerdir.
Nasip İyem, Seniye Fenman, Ayfer Karamani, Melike Abasıyanık Kurtiç, Hamiye Çolakoğlu, Attila Galatalı, Ünal Cimit, Bingül Başarır, Beril Anılanmert, Candeğer Fürtun, Erdinç Bakla, Tüzüm Kızılcan, Güngör Güner, Zehra Çobanlı, Mustafa Tunçalp, Jale Yılmabaşar ve Tülin Ayta uluslararası düzeyde eserler veren önemli seramik sanatçılarındandır.
Seramik Sanatçısı Füreya Koral
Fotoğraf Sanatı
Atatürk’ün desteğiyle sanata ve sanatçıya verilen önemin artması Türk fotoğrafında da etkisini göstermiştir.
Cemal Işıksel, Nurettin Erkılıç, Selahattin Giz, Limasollu Naci, Şinasi Barutçu, İhsan Erkılıç ve Baha Gelenbevi Cumhuriyet döneminin ilk önemli fotoğrafçılarıdır. Türk fotoğrafının gerçek kimliğine kavuşma ve dışa açılma döneminin başlangıcı ise 1960’lı yılların başıdır. Özellikle Ara Gülerin 1961 yılında İngiltere’de dünyanın 7 yıldız fotoğrafçısından biri olarak seçilmesi, Türk fotoğrafçılığının dünyada bir yer edinmeye başladığının ilk göstergesidir.
1960’lı yıllardan sonra Ozan Sağdıç, Sıtkı Fırat, Zeynel Yeşilay, Gültekin Çizgen ve Şahin Kaygun gibi isimlerle sesini duyuran Türk fotoğraf sanatı, attığı sağlam adımlarla dikkatleri üzerine toplamıştır. Atilla Torunoğlu, Abdullah Biraderler, Ahmet Saral, Arif Hikmet Koyunoğlu, Kutluğ Ataman, Attila Durak, Rahmizâde Bâhâeddin Bediz, Burak Gökhan Yolcu, Cenk Mirat Pekcanattı, Ceren Karaçayır, Coşkun Aral, Doruk Çetin, Ebru Ceylan, Eleni Küreman, Gökşin Sipahioğlu, Haluk Çobanoğlu, Nazif Topçuoğlu, Mustafa Kapkın, Halim Kulaksız, Reha Günay, Fikret Otyam, Şemsi Güner, Sabit Kalfagil, İsa Çelik, İzzet Keribar, Şakir Eczacıbaşı, Cengiz Karlıova, İsa Özdemir, İbrahim Demirel, Sami Güner, Mehmet Bayhan, İbrahim Göğer, Çerkeş Karadağ, Nuri Bilge Ceylan, Ramazan Öztürk, Gökhan Demirer, Cengiz Engin, Orhan Cem Çetin, Merih Akoğul, Tuğrul Çakar, Merter Oral, Tansu Gürpınar, Necmettin Külahçı, Tahir Ün, Uğur Okçu, Reha Bilir ve Tarık Yurtgezer de başarılı çalışmalarıyla dikkat çeken isimler arasındadır.
1978 yılında Devlet Güzel Sanatlar Akademisinin çatısı altında kurulan Fotoğraf Enstitüsü ile fotoğraf eğitimi başlamış ve günümüze kadar diğer üniversitelerde açılan bölümlerle fotoğraf eğitimi veren kurumlar artmıştır.
2003 yılında Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonunun (TFSF) kurulmasıyla fotoğraf sanatı örgütlenme yolunda bir adım daha ileriye gitmiştir.
Dut Bahçelerinde Hazan - Sıtkı Fırat
Karikatür
Cumhuriyetin kuruluşuyla birlikte Klasik Karikatür Dönemi diye anılan dönemde; Cemal Nadir Güler ve Ramiz Gökçe, Türk karikatürünün iki önemli imzası olmuşlardır. Yusuf Ziya Ortaç’ın yayımladığı, o dönemin en uzun ömürlü mizah dergisi olan ve değişik anlayışların sergilendiği “Akbaba”, güçlü yazar ve çizer kadrosuyla döneme damgasını vurmuştur.
1950’den sonra “Çağdaş Karikatür Dönemi” başlamıştır. Sabahattin Ali ile Aziz Nesin’in çıkardığı ve Mustafa Uykusuz’un çizerliğini yaptığı “Marko Paşa” dönemin en önemli mizah dergisidir.
Karikatür sanatına yeni bir anlayış getiren 1950 kuşağı karikatürcüleri, yazı ve söze dayanmayan bir çizgi mizahı geliştirmiş, yalnız çizerek değil; toplu sergi, yazı, seminer ve yayımladıkları “41 Buçuk”, “Tef”, “Dolmuş”, “Taş Karikatür” gibi mizah dergileriyle de yaygınlaştırmalardır. Turhan Selçuk, Nehar Tüblek, Ali Ulvi Ersoy, Eflatun Nuri Koç, Selma Emiroğlu, Semih Balcıoğlu, Bedri Koraman, Altan Erbulak, Mustafa Eremektar, Sinan Bıçakçıoğlu, Ferruh Doğan, Tonguç Yaşar, Suat Yalaz, Yalçın Çetin ve Oğuz Aral dönemin tanınmış karikatürcüleridir. 1960’tan sonra duraklama dönemine giren Türk karikatürü 1970’lerin başında kendini yenilemeye başlamış, böylelikle bugüne kadar süren ve soyut anlatımlarından da uzaklaşan “Yeni Karikatür” dönemi başlamıştır. 1960-1970 arası yetişen Cafer Zorlu, Zeki Beyner, Tan Oral, Nezih Danyal, Ercan Akyol, Erdoğan Bozok ve Orhan Özdemir de 50 kuşağının oluşturduğu karikatür anlayışını özgün katkılarda bulunarak sürdürmüşlerdir. 1971 yılında Oğuz Aral yönetiminde çıkarılmaya başlayan “Gırgır” adlı haftalık mizah dergisi 1989’da “Avni” adını almış ve dünyadaki 3. büyük gülmece dergisi olmuştur. Bu dönemde yurt dışındaki yarışmalarda ödüller kazanılmış, yapıtlar yabancı gazete ve dergilerde yayımlanmış, karikatürler albümlere ve müzelere alınmış, ülkede ulusal ve uluslararası yarışmalar düzenlenmeye başlanmıştır. 1975 yılında ise Türkiye’nin ilk Karikatür Müzesi kurulmuştur.
1980 sonrası toplumda beliren değer değişimlerini İsmail Gülgeç, Kâmil Masaracı, Salih Memecan, Behiç Ak, Haşan Kaçan, Ergün Gündüz, Latif Demirci ve Haslet Soyöz söz ve yazıyı çizgileriyle kaynaştırarak eleştirmiş ve yorumlamışlardır.
2002 yılında açılan Anadolu Üniversitesi Karikatür Sanatını Araştırma ve Uygulama Merkezi, arşivinde yaklaşık 2.200 eser bulunan bir müzeye sahiptir.
Dünyada “Karikatür Oscarları” olarak bilinen Aydın Doğan Uluslararası Karikatür Yarışması’na 1983’ten bugüne kadar 130 ülkeden 6.500’ü aşkın sanatçı katılmıştır. Yarışmaya katılan eserler ise yurt içi ve yurt dışında açılan sergilerle halka ulaştırılmaktadır.
Majid Amini
Aydın Doğan
Uluslararası Karikatür Yarışması 2013