Eskrim
Eskrim sporu, ilk kez 1923 yılında federasyon çatısı altında toplanmıştır. 2000’li yıllara gelindiğinde ise Türk eskriminde önemli bir değişim ve dönüşüm süreci başlamıştır. 2007 yılı itibariyle, daha önce çok daha az kentte yapılan eskrim sporu Anadolu illerinde hızla yayılmaya başlamış ve tanınan bir branş haline gelmiştir. Faal sporcu ve kulüp sayısı artmış; Türk eskrim tarihinin 99 yıllık serüveninin son 10 yılına, daha önceki yıllarda elde edilemeyen çok önemli uluslararası madalyalar sığdırılmıştır. 2016 yılında ilk defa eleme müsabakaları neticesinde Rio Olimpiyatları’na katılım sağlanmış ve 2021 yılında da Tokyo Olimpiyat Oyunları’na direkt kota alınarak çok önemli bir başarı elde edilmiştir.
İbrahim Ahmed Acar/ 2017 Yıldızlar Gençler Avrupa ve Dünya Şampiyonası yıldız erkekler kılıç kategorisi altın madalya (Tarihimizin ilk Avrupa ve Dünya Şampiyonlukları)
Kadın Kılıç Takımı/ 2017- 23 Yaş Altı Avrupa Şampiyonası altın madalya (Takım kategorisinde tarihimizin ilk Avrupa Şampiyonluğu)
Nisanur Erbil/ 2019 Yıldızlar Gençler Avrupa Şampiyonası-yıldız kızlar kılıç kategorisi altın madalya kazanmıştır.
Görme Engelli Spor Dalları
Ülkemizdeki görme engelli sporu 1990-2000 yılları arası Türkiye Özürlüler Federasyonu çatısı altında faaliyet göstermiş, 12/07/2000 tarih ve 5812 sayılı Bakanlık onayı ile Bağımsız Spor Federasyonu statüsüne kavuşmuş olup, goalball, hiç görmeyenler futbol, az görenler futsal, atletizm, satranç, halter, judo, yüzme, bisiklet branşlarında faaliyet göstermektedir. 2009 yılında Miami’de düzenlenen Dünya Şampiyonası'nda Ömer Galip Kesim 1. olarak ülkemize görme engelli sporunda ilk dünya şampiyonluğunu getirmiştir.
2014 yılında Galler’de düzenlenen Avrupa Atletizm Şampiyonası'nda Semih Deniz, Mehmet Nesim Öner birer altın, Öznur Yılmazer ise 3 altın madalya kazanmıştır.
2015 yılında İngiltere’nin Hereford kentinde düzenlenen Sesi Görenler Futbol Avrupa Şampiyonası'nda tarihimizde ilk kez Avrupa Şampiyonu olmuştur. 2015 yılında Litvanya’nın Kaunas kentinde düzenlenen Avrupa Goalball Şampiyonası'nda Türkiye kadın ve erkek milli takımları aynı anda Avrupa Şampiyonu olarak Avrupa’da bir ilki gerçekleştirmiştir.
2016 Brezilya Rio Paralimpik Oyunları'nda Kadın Goalball Milli Takımımız altın madalya alarak şampiyon olmuştur. Bu şampiyonluk Türkiye’nin olimpiyat tarihinde takım sporlarında aldığı ilk şampiyonluk olması nedeniyle tarihi bir öneme sahiptir.
2016 Yılında İtalya’nın Grossetto kentinde yapılan Avrupa Para-Atletizm Şampiyonası'nda Öznur Alanur 1500 m. Semih Deniz 1500 m.de 4.11,97 ile (Avrupa rekoru kırarak) ve Hasan Hüseyin Kaçar 5000 m.de altın madalya kazanmışlardır.
2017 İngiltere Walsall kentinde yapılan Avrupa Para-Judo Şampiyonası'nda Zeynep Çelik kadınlarda Avrupa Şampiyonu olmuştur.
2018'de Portekizde yapılan Para-Judo Dünya Şampiyonası'nda Zeynep Çelik Türk milli takımlar tarihinde ilk kez dünya şampiyonluğunu kazanmıştır.
2019 Almanya Rostock’da düzenlenen Avrupa Goalball Şampiyonası'nda kadın millî takımımız Avrupa Şampiyonu olmuştur. Şampiyonada Sporcumuz Sevda Altınoluk 39 golle gol kraliçesi olmuş olup, bu rekor şu ana kadar egale edilememiştir.
2021 Polonya'da yapılan Avrupa Para-Atletizm Şampiyonası'nda Büşranur Tırıklı disk atma, Oğuz Akbulut 400 m. de Avrupa şampiyonu olmuşlardır. Büşranur Tırıklı’nın disk atmadaki bu derecesi Türk atletizm tarihinde bir ilktir.
Kadın Goalbaall Milli Takımımız 2022 Tokyo Paralimpik oyunlarında 2. kez Paralimpik Dünya Şampiyonu olarak ülkemize yine bir ilk ve tek yaşatmıştır. Sevda Altınoluk 43 golle gol kraliçesi ve bu alanda şu ana kadar kırılamayan bir rekorun sahibi olmuştur. Sevda Altınoluk, BBC tarafından hazırlanan 2021 yılının en etkili 100 kadını listesinde yer almıştır.
Paralimpik judocu Zeynep Çelik
Halter
Türkiye’de çağdaş anlamda halter sporu, 19. yy’nin sonlarında, aletli jimnastiğin bir parçası olarak Galatasaray Lisesi’nin Fransız öğretmenleri öncülüğünde başlamıştır. Bu sporu benimseyen ilk Türk ise Faik Üstünidman’dır. Uluslararası bir organizasyonda ilk defa temsil edilmemiz 1924 Paris Olimpiyatları’nda gerçekleşmiştir.
1986’da Avustralya’da yapılan Dünya Şampiyonası’nda Bulgaristan adına yarışan Türk asıllı Naim Süleymanoğlu’nun yarışmalardan hemen sonra Türkiye’ye iltica etmesi, 1987 Akdeniz Oyunları’nda da Levent Erdoğan’ın üç dalda altın madalya alması yurdumuzda haltere duyulan ilgiyi yeniden canlandırmıştır. Fakat Türk halterinde asıl gelişme, bu spor dalında en gelişmiş ülkelerin arasında yer almamız, Bulgaristan’dan zorunlu göç nedeniyle ülkemize gelen halterci ve antrenörlerin yerlilerle olumlu ilişkiler kurmasından sonra başlamıştır. 1988 Avrupa Şampiyonası’nda 3 dünya rekoru Seul’da yapılan Olimpiyat Oyunları’nda 9 olimpiyat ve 6 dünya rekoru kıran, 1992 Barcelona Olimpiyatları’nda toplamda 320 kg ile altın madalya kazanan Naim Süleymanoğlu, Türk ve dünya halterinin en başarılı isimlerinden birisi olduğunu kanıtlamıştır.
1990 yılında Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de yapılan Dünya Halter Şampiyonası’nda 56 kiloda Hafız Süleymanoğlu, koparmada 132.5 kiloyla dünya şampiyonu olmuştur. 1991 yılında Polonya’da organize edilen Büyükler Avrupa Şampiyonası’nda Hafız Süleymanoğlu şampiyon olmuştur. Sunay Bulut ve Halil Eroğlu’nun kendi sıkletlerinde ilk 3’e girmesiyle toplam 8 madalya kazanılmış ve takım halinde üçüncü oluşumuzla Türk halterinin dünyada tanıtımı en iyi şekilde yapılmıştır. 1992 yılında Uluslararası Halter Federasyonunun (IWF) sıklet değişikliği kararı ile de Naim Süleymanoğlu’nun dört rekoru ölümsüzleşmiştir. Bu yeni sistemle halen Naim Süleymanoğlu’nun elinde bulunan 56 kg toplam rekoru 300 kg ile 60 kg’daki üç rekor, bir daha kırılmayacak şekilde tarihe geçmiştir.
Naim Süleymanoğlu
2010 Dünya Büyükler Halter Şampiyonası ülkemizde düzenlenmiş ve 5 altın, 7 gümüş ve 3 bronz madalya kazanılmıştır. Ayrıca 2012 Avrupa Büyükler Halter Şampiyonası ülkemizde düzenlenerek sporcularımız 6 altın, 8 gümüş ve 8 bronz madalya kazanmıştır. Olimpiyat oyunlarında güreşten sonra en çok madalya kazanılan branş olmuştur. 2016 Rio Olimpiyatları'nda bir gümüş madalya kazanılmıştır. 2013 Büyükler Avrupa Halter Şampiyonası'nda 1 gümüş, 2014 Büyükler Avrupa Halter Şampiyonası'nda 2 altın, 3 gümüş, 1 bronz madalya, 2014 Büyükler Dünya Halter Şampiyonası'nda 2 gümüş madalya, 2015 Büyükler Avrupa Halter Şampiyonası'nda 6 altın, 3 gümüş, 5 bronz madalya, 2015 Büyükler Dünya Halter Şampiyonası'nda 1 altın, 1 bronz madalya, 2016 Büyükler Avrupa Halter Şampiyonası'nda 8 altın, 2 gümüş, 2 bronz madalya, 2017 Büyükler Avrupa Halter Şampiyonası'nda 3 altın, 1 gümüş, 5 bronz madalya, 2019 Büyükler Dünya Halter Şampiyonası'nda 2 altın, 2 gümüş, 2019 Büyükler Avrupa Halter Şampiyonası'nda 3 altın, 6 gümüş, 5 bronz madalya, 2021 Büyükler Avrupa Halter Şampiyonası'nda 4 altın, 2 gümüş, 11 bronz madalya kazanılmıştır.
Hentbol
Türkiye’de hentbol ilk kez 1927-1938 yılları arasında açık alan hentbolu olarak başlamıştır. Ülkemizdeki salon hentbolu ile ilgili ilk ciddi çalışmalar 1974-1975 yıllarına dayanmaktadır. 4 Şubat 1976 yılında 22. federasyon olarak Hentbol Federasyonu kurulmuştur.
1992 yılında, İzmir’de gerçekleştirilen ve Romanya, Bulgaristan ve Yunanistan’ın iştirak ettiği Balkan Şampiyonası sonunda Genç Milli Hentbol Erkek Takımımız Balkan Şampiyonu olmuştur. 1993 yılının Kasım ayında düzenlenen Balkan Şampiyonası’nda A Milli Hentbol Erkek Milli Takımı hentbol tarihimizde ilk kez Balkan şampiyonu olmuştur.
2008 Üniversiteler Dünya Şampiyonası kadın milli takımımız İtalya’nın Venedik şehrinde yapılan şampiyonada dünya şampiyonu olmuştur.
2013 Yılı Mersin Akdeniz Oyunları'nda A Erkek Milli Takımımız 3. olmuş ve bronz madalya almıştır.
Kano
Kano sporu, ülkemizde yeni gelişmekte olan spor dallarından biridir. Ülkemizin doğa şartlarına ve turizm potansiyeline uygun bir spor dalı olarak kabul edilen kanoda, 2011 yılında gençler kategorisinde Mustafa Gülbahar, Durgunsu Kano U 23 ve Gençler Avrupa Şampiyonası'nda altın madalya kazanmıştır. 2016 yılında Büyükler kategorisinde Lasma Liepa, Durgunsu Kano Avrupa Şampiyonası'nda altın madalya kazanmıştır. 2021 yılında Büyükler kategorisinde Lasma Liepa Durgunsu Kano Dünya Kupası'nda gümüş madalya kazanmıştır.
Karate
Amerika ve Avrupa kıtasında 1950 yılının ikinci yarısından itibaren hızla yayılan karate çalışmalarının sportif anlamda ulusal federasyonlar halinde örgütlenecek büyüklüğe kavuşması 1961-1963’lü yıllara denk gelir. İlk Avrupa şampiyonasının organize edildiği tarih 1966, ilk dünya şampiyonası tarihi ise 1970’tir. Avrupa’da birçok ülkenin ulusal federasyonlarını kurmaları, Kıta Karate Birliğinin oluşup kıta ve dünya şampiyonalarının yapılmaya başlanmasından sonra ülkemizde Karate-DO çalışmaları başlatılabilmiştir. Bunun yanında 1969-1970 yılları arasında Sensei Hakkı Koşar ile birlikte İstanbul’da başlatıldığı da söylenebilir. Bugün Türk karatesini Avrupa ve Dünya şampiyonalarında temsil eden gençlerimiz, bireysel ve takım karşılaşmalarında aldıkları derecelerle Türk sporunun gurur kaynağı olmuşlardır.
Her sportif branşın ulaşmak istediği zirve olimpiyat
oyunlarıdır. 2021 yılında gerçekleştirilen 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunlarında toplamda 8 kategoride
gerçekleştirilen karate müsabakalarında ülkemizin
sporcuları 7 kategoride kota alma başarısı göstermiştir. Oyunların sonunda milli sporcularımız karate branşında 1 gümüş ve 3 bronz madalya kazanarak tarihe geçmişlerdir.
Kızak
23 Mayıs 2008 tarihinde Türkiye Kızak Federasyonu kurulmuş olup, sporcularımız günümüze kadar birçok uluslararası faaliyette ülkemizi başarıyla temsil etmiştir. “2014 Gençler Artificial Asya Kupası”nda sporcularımızdan Buse Çakır birinci, Berfin Şefkatlioğlu ise ikinci olarak ülkemize madalyalar kazandırmışlardır.
Kürek
1957 yılında kurulan Federasyonun önemli sportif başarıları aşağıda belirtilmiştir.
2004 yılında ilk kez sporcularımız Ahmet Yumrukaya ve Emre Vural Hafif Kilo 2- (iki tek) kategorisinde altın madalya kazanarak U23 Dünya Şampiyonu olmuşlardır.