2
015 yılında Gaziantep, 2017 yılında Hatay ve 2019 yılında Afyonkarahisar şehirleriyle gastronomi alanında UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı’nda yer alan Türkiye, İstanbul gibi gastronomi merkezleri dışında yöresel zenginlikleriyle de öne çıkmaktadır. Türkiye’nin lezzet efsanesi olan bu şehirlerde, birlerce yıllık medeniyetlerin, farklı kültürlerin ve yaşam şekillerinin birlikteliği, sofralara da yansımaktadır. UNESCO’nun gastronomi alanında Yaratıcı Şehirler Ağı’nda bulunan Gaziantep, Hatay ve Afyon illerinin birbirinden güzel lezzetleri, asırları aşan geleneklerin ve köklü bir kültürün izlerini taşımaktadır
Gaziantep
İnsanlığın ilk defa tarım ve hayvancılık yapmaya başladığı Mezopotamya bölgesinin kuzey batısında yer alan Gaziantep, tarih boyunca iklim ve verimli toprakların da etkisiyle zengin bir tarımsal çeşitliliğe sahip olmuştur. Geçmişte tarihi İpek Yolu başta olmak üzere önemli yolların güzergâhında bulunması ve de kültürlerin binlerce yıl boyunca iç içe geçmesi, şehirde çok kültürlü, zengin sofraların oluşmasını sağlamıştır. Gaziantep’te neredeyse 500’den fazla yemek çeşidi bulunmaktadır. Bu şehirde dikkat çeken bir nokta da şehir sakininin lezzetle kurduğu çok özel bir ilişkinin olmasıdır.
2015 yılından beri UNESCO’nun gastronomi alanında Yaratıcı Şehirler Ağı’nda bulunan Gaziantep denildiğinde akla önce onlarca farklı sebze ve meyvelerden yapılan kebaplar ile Antep fıstığıyla harikalar yaratılan baklava gelmektedir. Oysa şehir, özellikle de “lebeniye çorbası”ndan “şiveydiz”e, tarifi kuşaklar boyunca aktarılan, sayısız ev yemeğiyle de bir o kadar benzersizdir. “Gaziantep Baklavası”nın coğrafi işaret alarak Avrupa Birliği nezdinde tescil edilmesi de şehrin öne çıkan bir özelliğidir.
Anadolu’nun asırları aşan, güne çorbayla başlama geleneğini de burada görülmektedir. Gaziantep’in bu konudaki özel lezzeti çorba kıvamında bir yemek olan “beyran”dır. Sabah erkenden “ciğer” veya “nohut dürüm” yemek de şehirde oldukça yaygındır. Sırf bu yüzden güneş doğarken açılan pek çok mekân bulunmaktadır. Insert your text here
Hatay
Türkiye’nin bir başka lezzet efsanesi olan Hatay’da da birlerce yıllık medeniyetlerin, farklı kültürlerin ve yaşam şekillerinin birlikteliği, şehrin sofralarına birebir yansımıştır. Farklı halkların inançlarını özgürce bir arada yaşadığı bu bereketli topraklarda, her şey gibi sofralar da ustalıkla iç içe geçmiştir.
2017 yılından bu yana UNESCO’nun gastronomi alanında Yaratıcı Şehirler Ağı’nda bulunan şehrin dillere destan lezzetlerininin yanı sıra öne çıkan bir diğer lezzet, “Tepsi Kebabı”dır. Tepsiye yayılarak pişirilen bu ünlü kebap, tıpkı diğer Anadolu kentlerindeki gibi hazırlandıktan sonra çarşıdaki fırına pişirilmesi için gönderilmektedir.
Hatay, aynı zamanda Anadolu’nun lezzetli tadı, “İçli Köfte”nin de en iyi yapıldığı şehirler arasındadır. Bu ünlü lezzete şehirde “oruk” denilmektedir. Mezelerin neredeyse yemeklerle yarıştığı bu gastronomi şehrinde, közlenmiş biber, patlıcan, zeytin, nohut, domates ve cevizin başrolde olduğu yüzlerce çeşit meze bulunmaktadır. Bakla ezmesiyle yapılan “humus”, “tuzlu yoğurt”, “biberli ekmek” ve “acılı çökelek” de şehrin meşhur tatlarındandır.
Hatay’ın en önemli farklılıklarından biri ise hiç kuşkusuz “künefe”dir. Tel kadayıfın yöreye özel tuzsuz peynirle bakır bir tepside, kömür ateşinde yavaş yavaş pişirilmesi ve sıcak şerbetle buluşmasıyla yapılan künefe, şehrin en ünlü tatlarındandır. Asırlardan beri kireç kaymağında bekletilerek yapılan “kabak tatlısı” da yine Hatay’ın bir başka ünlü tatlısıdır.
AfyonkarahisarKaymağı, lokumu ve sucuğuyla tanınan Afyonkarahisar, 2019’dan beri UNESCO’nun gastronomi alanında Yaratıcı Şehirler Ağı’nda bulunmaktadır. Pek çok ünlü geleneksel lezzeti olan bu eşsiz mutfakta, hem et hem de hamur işi ustalıkla kullanılmaktadır.
Afyon’un süt ürünlerinin ve etlerinin bu derece ünlü olmasının arkasında ise şehrin zengin biyoçeşitliliği yer almaktadır. Haşhaş tarımının yoğun olarak yapıldığı Afyon’da, mandaların haşhaş küspesiyle beslenmesi, hem Afyon kaymağının hem de etinin lezzetini artırmaktadır. Yumuşak baharatlı otlarla beslenen besi hayvanları, bölgenin lezzetli sucuklarının da ününü artırmıştır.
Afyon’da siyah dışında kahverengi ve beyaz haşhaş da üretilmektedir. Üç ayrı çeşit haşhaşın beraber öğütülerek yapıldığı haşhaş ezmesi, Afyon kahvaltılarının demirbaşı konumundadır. Afyon mutfağının vazgeçilmezi olan haşhaş, yemeklerden salatalara böreklerden tatlılara kadar hemen her şeyin içine konulmaktadır.
Şehrin kendisi kadar ünlü olan lezzeti kaymak kahvaltıda reçel ya da balla yenilmekte ya da tatlıların üstüne konularak tüketilmekte, genellikle şehrin ünlü tatlısı “ekmek kadayıfı” ile birlikte tüketilmektedir.
Bu bereketli topraklarda, kaymak kadar ünlü olan bir diğer lezzet ise lokumdur. Lokum sıcakken içine kaymağın sürülüp yuvarlandığı kaymaklı lokum, günümüzde farklı çeşitlerde meyveler kullanılarak da farklı şekillerde hazırlanmaktadır.