Loading...

TÜRKİYE’DE YATIRIM OLANAKLARI VE TEŞVİKLER

Yatırım Teşvik Sistemi
Teşvikler çeşitli avantajlar sağladığı için yatırım kararlarını arzu edilen yöne kanalize etmektedir. Türkiye teşvikler ile genel olarak yatırımcılarına aşağıdaki avantajları sağlamaktadır:
Yatırımın Maliyeti Düşürülmekte: Vergisel destekler, nakdi destekler, yatırım yeri tahsisi, bürokratik kolaylıklar toplam yatırım tutarını hafifletmektedir.
Finansman Yükü Azaltılmakta: Düşük faizli iç ve dış yatırım kredileri ve faiz desteğiyle finansman yükü düşürülmektedir.
Yatırımın Karlılığına Katkı Sağlanmakta: Altyapı yatırımlarının devletçe yapılması, enerji desteği, personel desteği, alım garantisi gibi uygulamalarla işletme döneminde yatırımlar karlı biçimde sürdürülmektedir.
Genel Teşvik Sistemi
Teşvik edilmeyecek veya teşviki için aranan şartları sağlayamayan yatırım konuları hariç olmak üzere asgari sabit yatırım tutarı ve kapasiteler üzerindeki yatırımları bölge ayrımı yapılmaksızın Genel Teşvik Sistemi kapsamında desteklenmektedir. Bu kapsamda KDV istisnası, gümrük vergisi muafiyeti, altıncı bölge ile sınırlı olmak üzere gelir vergisi stopajı desteği ve gemi inşa yatırımları için sigorta primi işveren hissesi desteği sağlanmaktadır.
Bölgesel Teşvik Sistemi
Bölgeler arası gelişmişlik farklılıklarıyla mücadelede en önemli politika unsurlarından biri de şüphesiz yatırımlardır. Türkiye’nin yatırımların coğrafyaya daha adil biçimde dağılması için görece az gelişmiş bölgelerine daha yoğun destekler vererek yatırımların bu bölgelere kanalize edilmesi amacına hizmet eden sistemi bölgesel teşvik sistemidir. Bölgesel teşvik uygulamalarında her ilde desteklenecek sektörler, illerin potansiyelleri ve ekonomik ölçek büyüklükleri dikkate alınarak tespit edilmekte olup, bölgelerin gelişmişlik seviyelerine göre yardım yoğunlukları farklılaştırılmaktadır. İller, en gelişmiş olanlar birinci bölgede yer almak üzere altı bölgeye ayrılmıştır.
Stratejik Teşvik Sistemi
Türkiye, ithalat bağımlılığı yüksek olan ara malı veya ürünlerin üretimine yönelik yatırımları stratejik yatırım sistemi kapsamında desteklemektedir.
Proje Bazlı Teşvik Sistemi
Buraya kadar belirtilen teşvik sistemlerindeki üretim konuları ve destek yoğunlukları önceden belirlenmiş olan sistemlerdir. Oysaki ülkemizde yapılacak olan bazı özellikli yatırımların ekonomimize kazandırılması için geniş tabanlı destek uygulamalarından ziyade proje odaklı destek uygulamalarına gerek duyulmaktadır. Proje bazlı teşvik sistemi kapsamında, destek unsurları çeşitlendirilerek ve bu destek unsurlarının yoğunlukları projenin niteliklerine uygun biçimde belirlenerek projeye özel destek paketi oluşturulmaktadır.

Bu sistemde diğer sistemlerdeki desteklere ilave olarak nitelikli personel desteği, enerji desteği, hibe desteği, sermaye katkısı, altyapı desteği, izin, tahsis, ruhsat, lisans ve tescil kolaylıkları ve kamu alım garantisi gibi destekler de sağlanmaktadır.
Uluslararası Doğrudan Yatırımlar
Bir şirketin üretimini, kurulu bulunduğu ülkenin sınırlarının ötesine taşımak üzere başka bir ülkede üretim tesisi kurması veya o ülkedeki bir firmayı satın alarak faaliyetlerini sürdürmesi Uluslararası Doğrudan Yatırım (UDY) olarak adlandırılmaktadır. Ödemeler dengesi altında izlenen UDY, firmalar tarafından gerçekleştirilen sınır ötesi sermaye işlemlerinin kaydedildiği sermaye, bağlı firma ve yatırımcı firma arasındaki borç akımlarının izlendiği diğer sermaye ve yabancı yerleşiklerin Türkiye’de satın aldığı gayrimenkulleri ifade eden gayrimenkul bileşenlerinden oluşmaktadır.

Ülkemizde UDY işlemlerini düzenleyen ilk kanun olan 1951 tarih ve 5821 sayılı Yabancı Sermaye Yatırımlarını Teşvik Kanunu temelde tarımda makineleşme ile sermaye transferi motivasyonuyla hazırlanmıştır. UDY kavramı uluslararası akademi ve ekonomi kurumları arasında olduğu gibi Türkiye’de de politika metinlerine, hatta kalkınma planlarına bir hedef bileşeni olarak 2000’li yıllarda girmiştir. Örneğin, 2007-2013 kalkınma planında yatırım politikaları alanında “doğrudan yabancı yatırımların özendirileceği” ifadesine yer verilmiştir. UDY alanında halen yürürlükte olan kanun ise 2003 tarihli 4875 sayılı Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu olup önceki düzenlemelerden belirgin biçimde ayrılmaktadır. Bu kapsamda yapılan en önemli değişiklik, Kanun’un 3. maddesi “a” bendinde yer alan “Yatırım serbestisi ve millî muamele uluslararası anlaşmalar ve özel kanun hükümleri tarafından aksi öngörülmedikçe;
1- Yabancı yatırımcılar tarafından Türkiye’de doğrudan yabancı yatırım yapılması serbesttir.

2- Yabancı yatırımcılar yerli yatırımcılarla eşit muameleye tabidirler” ifadeleridir.
Böylece ülkemizde UDY serbestleştirilmiş ve başka bir kanun veya uluslararası anlaşmayla aksi öngörülmedikçe yatırım ortamımız yabancı yatırımcılara açılmıştır.
Geleneksel Sanatlar
Tiyatro
Türk Mutfağında
Öne Çıkan Lezzetler
Turizm Ülkesi Türkiye

“BENİM TÜRKİYEM”

Siz de sizin gözünüzden Türkiye'yi anlatarak bize katkıda bulunabilirsiniz.