Loading...

TÜRKİYE’DE SOSYAL KONUT SEFERBERLİĞİ: TOKİ VE BİR MİLYON KONUT ÜRETİMİ

T
ürkiye’nin her bir köşesinde altyapıdan, millet bahçelerine, konut üretiminden çevre yatırımlarına, doğa koruma projelerinden atık yönetimine, kentsel dönüşümden coğrafi bilgi sistemlerine, mekânsal planlama- dan altyapı çalışmalarına kadar vatandaşların ihtiyaç duyduğu ve çağın gerektirdiği tüm çalışmalar yürütülmektedir. Bu çalışmalar arasında konut üretimi, vatandaşların birincil ihtiyacı olarak öncelikli çalışma alanıdır. Dünya kamuoyu da barınma ve konut hakkını birincil ihtiyaç olarak değerlendirmektedir. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabulü bu anlamda tarihi bir dönüm noktası olmuştur. Beyanname’nin kabulünden sonra uluslararası düzeyde insan hakları ve temel özgürlükler kapsamında barınma ihtiyacı bir insan hakkı olarak kabul görmüştür. Sağlıklı ve sürdürülebilir yaşam çevrelerinde herkes için yeterli, nitelikli ve ulaşılabilir konut hedefi, bütün devletlerin önceliği haline gelmiştir. Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Türkiye’de sosyal konut üretiminden sorumlu ana aktör olarak hem konut üretmekte hem de konut politikalarını belirlemektedir. Bir milyon konut hedefine 2021 yılında ulaşan TOKİ, kentsel dönüşüm/kentsel yenileme, afet sonrası konut üretimi, tarım kent uygulamaları, kaynak geliştirme projeleri, sosyal donatı alanları üretimi ve yurt dışı uygulamaları ile tüm dünyanın örnek aldığı bir sosyal konut modelini hayata geçirmiştir.

Güncel verilere göre 81 ilde üretilen 1 milyon 103 bin konutun %86.90’ının sosyal konut niteliğinde olması dar gelirli vatandaşlara yönelik desteğin ve bahse konu sosyal konut modelinin ne denli önemli olduğunu göstermektedir. Bir insan hakkı olarak bireyin konut hakkına temel teşkil eden uluslararası düzeydeki çalışmaların Türkiye’de TOKİ eliyle konut politikasına dönüşme süreci ve bu alanda yapılan somut çalışmalar üzerinde hassasiyetle çalışılmaktadır.
Konut Hakkı ve Sosyal Konut
Gelir durumuna bakılmaksızın herkes için yeterli konut sağlanması ve konutun bir insan hakkı olduğu Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğünde gerçekleştirilen HABITAT I-II-III Konferanslarında ele alınmış ve küresel bir eylem planı olarak dünyanın gündemine girmiştir. Özellikle 2016 yılında Ekvator’un başkenti Kito’da (Quito) gerçekleştirilen III. BM-HABITAT Konferansı’nda “çevresel sürdürülebilirlik”, “kimseyi geride bırakmamak”, “sosyal ve fiziki altyapıya ve hizmetlere eşit erişim” ve “insanca yaşamaya uygun ve ekonomik olarak ulaşılabilir konut” ilkeleri benimsenmiştir. Ocak 2016’da yürürlüğe giren BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri kapsamında da “2030 yılına kadar herkesin yeterli, güvenli ve ekonomik olarak karşılanabilir konuta ve temel hizmetlere erişiminin sağlanması, ayrıca gecekondu alanlarının iyileştirilmesi” hedefine yer verilmiştir. Bu anlamda dünyada, özellikle farklı gelir gruplarının ihtiyaçlarına duyarlı konut politikaları kapsamında sosyal konut üretimi önemini korumaktadır.

Sosyal konut; yoksul veya dar gelirli ailelerin barınma gereksinimlerini karşılayabilecek biçimde standartlaştırılmış, en az boyut ve nitelikte, sağlığa elverişli, ucuz halk konutları şeklinde tanımlanabilir. Sosyal konut üretiminde öncelik, yeterli ve erişilebilir konut üretiminin hedef kitlelerin ihtiyaçlarını ve tercihlerini kapsayacak şekilde sürdürülebilir politikalar ile hayata geçirilmesidir. Nüfus artışı, demografik değişimler, göçler, iklim değişikliği ve afet riskleri ile yeni ekonomik ve politik gelişmeler, özellikle gelişmekte olan ülkelerin sosyal konut talebinin yeniden modellenmesi gereğini ortaya çıkarmıştır.

Sosyal konut üretimiyle hedeflenen, kentleşen dünyada yaşam çevrelerimizin daha sağlıklı, güvenilir ve yaşanabilir olmasıdır. Bu hedefe ulaşabilmek amacıyla, tüm dünyada ulusal ve yerel ölçekte sürdürülen politika ve projeler mevcuttur. Mevcut politikaların sürdürülmesinde ortaya çıkan temel sorunların başında artan yoksulluk, göçler, planlama eksiklikleri, yetersiz kaynaklar, hukuki ve idari yetersizlikler, çevresel bozulmalar ve doğal afetler gelmektedir. 19. yüzyılın sonunda Avrupa’da; 20. yüzyılın ilk yarısından itibaren ise diğer dünya ülkelerinde uygulanmaya başlayan sosyal konut politikaları ile bu sorunlar giderilmeye çalışılmıştır. Dünyada sosyal konut alanında ilk büyük uygulama Londra’nın “Bethnal Green” bölgesinde, ilk yasal düzenleme de 1889 yılında Belçika’da gerçekleştirilmiştir. Günümüzde sosyal konut alanında en fazla uygulama örneğinin bulunduğu Hollanda ise ilk kez 1901’de sosyal konut üretmeye başlamıştır.

Sosyal konut uygulamalarında ortak yönler bulunmakla beraber her ülkede farklı standartlar ve politikalar geliştirilmiştir. Bazı ülkelerde toplumun yalnızca yoksul kesimi bu konutlardan yararlanabilirken, bazı ülkelerde düşük ücretli kesimler, bazı ülkelerde ise orta gelir düzeyine sahip kesimler sosyal konutlardan yararlanabilmektedir. Türkiye’de ise sosyal konut üretiminde TOKİ tarafından uygulanan sosyal konut modeli bulunmaktadır.
Türkiye’de Konut Hakkı
ve Toplu Konut İdaresi (TOKİ)
Uluslararası belgelerle teminat altına alınan konut hakkı ve sosyal konut kavramı ülkemizde anayasal güvence altına alınmıştır. Konut teşebbüslerinin desteklenmesine ilişkin anayasal hüküm uyarınca 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu çıkarılmıştır. Bu kanun ülkemizde konut probleminin çözümüne yön veren temel ilkeleri tanımlayan, özellikle organizasyon ve finansman konularına yönelik bir çerçeve kanundur. Kanun, konut ihtiyacının karşılanması için gereken kamusal desteklerin sağlanması ve gerekli olan hizmetin bu amaç için örgütlenmiş bir idare eliyle yerine getirilmesi için çıkarılmıştır. Bu amaçla 1984 yılında TOKİ kurulmuş, 1984 ile 2002 yılları arasında kendi arsaları üzerinde 43 bin 145 konutun üretimini gerçekleştirmiş ve 940 bin konut için kredi desteği sağlamıştır.

Türkiye’de konut ve kentleşmeye ilişkin sorunlara ulusal düzeyde çözüm üretilmesi, sağlıklı ve yaşanabilir kentsel çevrelerde yeterli ve nitelikli konut üretiminin sağlanması doğrultusunda 2002 yılından itibaren çok önemli gelişmeler kaydedilmiştir. 58. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti, konut ve barınma sorununa yönelik politikaları öncelikleri arasına almış ve tüm ülkede tarihin en büyük konut seferberliğini başlatmıştır. Açıklanan Konut ve Kentleşme Acil Eylem Planı, 1 Ocak 2003’te kabul edilmiştir. Bu plan ile “yenileme”, “dönüşüm” ve “nitelikli konut üretimi” gibi hedefler belirlenmiş, TOKİ’ye bu planı uygulama sorumluluğu ve yetkisi verilmiştir. 2003 yılından itibaren gerçekleştirilen düzenlemeler ile birlikte Türkiye tarihinde ilk kez büyük çapta bir “planlı kentleşme ve konut atağı” başlatılmıştır. Sözü edilen acil eylem planı ile özellikle Türkiye’nin ekonomik anlamda az gelişmiş şehirleri ile kırsal kesimden göç alan büyük şehirlerdeki dar gelirli ailelerin barınma sorunlarının çözülmesi hedeflenmiştir. Bu dönemde hükûmetin desteği ile birlikte, siyasi kararlılık, uygun mevzuatın geliştirilmesi ve kurumsal kapasitenin artırılması, merkezi hükûmet ile yerel yönetimlerin ve kamu-özel sektör iş birliğinin etkin şekilde modellenmesi, TOKİ eliyle gerçekleştirilen projelerde verimliliği ve başarıyı artırmıştır.
TOKİ, hükûmetin desteği ve yerel idarelerle iş birliği halinde modern kentleşmeyi desteklemeye yönelik olarak kapsamlı bir kentsel yenileme/dönüşüm faaliyetini yürütmektedir. 6306 sayılı “Afet Riski Altındaki Yerlerin Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun” ile Türkiye genelindeki kentsel dönüşüm çalışmaları yaygınlaşmış ve TOKİ önemli bir konuma gelmiştir.

Türkiye için adeta bir milat olan Marmara Depremi, 2002 yılından sonra şehirciliğe olan bakış açımızda büyük değişimlere yol açmıştır.

Depremden sonra çok önemli yasal düzenlemeler ve yeni uygulamalar hayata geçirilmiştir. 2000 yılında yapı denetim sistemi, 2002 yılında “planlı konut seferberliği”, 2012 yılında “kentsel dönüşüm seferberliği” tüm bu yıllarda imar mevzuatında yapılan devrim niteliğindeki değişimlerle, Türkiye’de yeni bir kaçak yapılaşma serüveninin yaşanmasına engel olunmuştur. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2012 yılında “Türkiye’nin Her Yerinde Kentsel Dönüşüm” hedefiyle başlattığı yerinde, gönüllü ve hızlı kentsel dönüşüm seferberliği ile toplamda 3 milyon konutun dönüşümü tamamlanmıştır.

Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’ne geçilmesiyle birlikte ÇŞİDB’na bağlı olarak faaliyetlerini sürdüren TOKİ, ülkemizdeki konut ihtiyacının yaklaşık %10’luk kısmını karşılamayı hedeflemiştir. Bu kapsamda iki temel hedef belirlenmiştir. Bunlardan ilki piyasa koşullarında konut sahibi olamayan dar ve orta gelirli grupların, gelir ve tasarruf kalıplarına uygun, düşük aylık taksitler ve uzun vadelerde ödeme yaparak konut sahibi olmalarının sağlanması amacıyla TOKİ mülkiyetindeki arsalar üzerinde sosyal konut üretimi sağlamaktır. İkincisi ise gecekondu ve aşırı yoğunluklu kaçak yapı alanları, doğal afet (deprem, sel, heyelan vb.) riski yüksek alanlar, tarihi kentsel alanlar ile ekonomik ömrünü doldurmuş kentsel alanlarda yerel yönetimlerle iş birliği halinde, kentsel yenileme ve dönüşüm projeleri gerçekleştirmektir.

TOKİ faaliyetlerini sosyal konut üretimi, kentsel dönüşüm projeleri, tarihi alanların ihyası, yeni sanayi alanları üretimi, millet bahçeleri, afetler sonrası konut ve sosyal donatı üretimi ve yurt dışında konut yapımı gibi yedi farklı alanda yürütmektedir. Bu projeler tasarım, sağlık ve konfor, sosyal yapı, enerji verimliliği, su verimliliği ve malzeme kullanımı gibi kriterlere uygun bir şekilde hazırlanmakta ve uygulanmaktadır.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan öncülüğünde başlatılan kentsel dönüşüm seferberliği 2019 yılında yatay mimari açıklamasıyla yeni bir boyut kazanmış ve şehircilik anlayışımıza büyük oranda katkı sağlayacak yatay kentleşmenin önemi vurgulanmıştır. Yatay yapıların, sağlıklı ve düzenli bir yaşam imkanı sunacağı; şehir içindeki kontrolsüz yapılaşmayı engelleyerek hem şehir siluetine hem de insan ve çevre ilişkisine katkı sağlayacağı üzerinde durulmuştur. Temel amaç ise çevre dostu, iklim dostu ve yatay mimariye uygun şehirler kurmaktır.
TOKİ’nin
Sosyal Konut Programı
ve Sosyal Konut Üretimi
TOKİ’nin sosyal konut programının temelini dar ve orta gelir grupları için üretilen projeler oluşturmaktadır. Bu kapsamda, Mayıs 2003 ve Mayıs 2022 tarihleri arasında TOKİ tarafından 251 milyar TL yatırımla 81 ilde 1 milyon 103 bin konut üretilmiş ve hak sahiplerine teslim edilmiştir. Üretilen konutların %86.90’ı sosyal konut niteliğindedir. TOKİ, 2021 yılında bir milyonuncu konutu Sincan ilçesinde tamamlamıştır. Tabloda görüleceği üzere 11 şehirde 20 bin ve üzerinde sosyal konut üretimi gerçekleştirilmiştir.

Bunların yanı sıra 2009 yılında TOKİ, gelir dağılımının en alt diliminde yer alan ve herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna tabi olmayan yoksul gelir grupları için de sosyal konut üretimi gerçekleştirmiştir. TOKİ alt ve yoksul gelir grubuna yönelik toplamda 156.000 konutun yapımını tamamlamıştır. Bu sayı TOKİ’nin ürettiği toplam sosyal konut programı içerisinde %14.82’lik bir payı ifade etmektedir. Sosyal konut projelerinin %17.33’ü gecekondu dönüşüm/kentsel yenileme projelerinden oluşurken, %7.35’i afet konut uygulamaları, %0.70’i de tarım köy projelerinden oluşmaktadır. TOKİ, ülkemizde dar gelirli tüm vatandaşlarımız ev sahibi oluncaya dek çalışmalarına devam edecektir. 
Turizm Ülkesi Türkiye
Geleneksel Sanatlar
Tiyatro
Türk Mutfağında
Öne Çıkan Lezzetler
Kentsel Dönüşüm/Kentsel Yenileme Kapsamında Konut Üretimi
Ülke genelinde yerel yönetimlerle iş birliği halinde gerçekleştirilen kentsel yenileme projeleri ile riskli ve sağlıksız alanların yeniden kentlere kazandırılması TOKİ’nin asli hedefleri arasındadır. Türkiye’nin deprem kuşağında yer almasına bağlı olarak şehirlerde deprem riskini azaltma çabası da unutulmamalıdır.

Kentsel yenileme projelerine konu olan alanlar ise şu şekildedir:
Jeolojik durum, zemin özellikleri, depremsellik, tarihi ve doğal miras gibi teknik özellikleri nedeniyle tasfiyesi zorunlu olan alanlar
Afet bölgeleri ile kentsel arazi değeri yüksek ancak yapılaşma kalitesi düşük alanlar
Kentsel kimliğe uyumsuz alanlar.
Kentsel yenileme projesi geliştirilecek alanlar, ÇŞİDB ve yerel yönetimler tarafından birlikte belirlenmektedir. Sonrasında belediyelerle TOKİ arasında yapılan protokoller uyarınca projelerin mühendislik ve imalat işleri (konut ve gerekli sosyal donatı yapılar (okul, kreş, spor salonu, dini tesis, sağlık tesisi, ticaret vb.) TOKİ tarafından yapılmaktadır. Belediyeler ise projedeki hak sahipleri ile uzlaşma, kamulaştırma, proje alanının tasfiye edilmesi, mevcut taşınmazlara ait hukuki sorunların çözülmesi, imar planının yapılması, gerekli olduğu durumlarda geçici iskân yardımlarının sağlanması gibi sorumlulukları üstlenmektedir. 
TOKİ’nin sosyal konut programı içerisinde doğal afetlerden zarar gören bölgelerde konut, altyapı ve kamu hizmetlerini yeniden inşa etme projeleri de mevcuttur. 2011 yılında meydana gelen Van Depremi’nden sonra, şehir adeta yeniden inşa edilmiş, bu kapsamda TOKİ tarafından bir yıl geçmeden sosyal donatılarıyla birlikte 17.500 konut üretilmiş ve hak sahiplerine teslim edilmiştir. Van Depremi’nden sonra yürürlüğe giren 6306 sayılı “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun” ile kentsel dönüşüm çalışmaları Türkiye geneline yaygınlaştırılmış ve TOKİ bu alanda öncü bir kuruluş haline gelmiştir. Özellikle son yıllarda ülkemizde yaşanan deprem, sel ve yangınların yol açtığı afetler nedeniyle başta barınma olmak üzere ortaya çıkan sorunların giderilmesinde TOKİ etkin rol oynamıştır. Afetzedelerin yaralarının sarılması için maddi manevi çalışmalar başlatılmıştır. Yapımı başlatılan ve kısa sürede büyük bir kısmı tamamlanarak teslim edilen konut projeleri ile vatandaşların barınma ihtiyaçları bir yıl dolmadan karşılanmıştır. Bu kapsamda Elazığ, Malatya, İzmir, Giresun, Rize, Sinop, Bartın, Antalya ve Muğla’da toplamda 40 bin konut ve köy evi, 1.900 işyeri, 2.200 ahır ve sosyal donatı alanı yerel dokuya uygun olarak yeniden inşa edilmiştir. Afet sonrası bu şehirlerimizde ülke tarihinin en kapsamlı kentsel dönüşümü (deprem dönüşümü) gerçekleştirilmiştir. Ayrıca konut projeleriyle birlikte muhtemel afetlerin vereceği zararları en aza indirecek adımlar da atılmıştır.

Mayıs 2022 itibariyle kentsel yenileme projeleri kapsamında yapımı gerçekleştirilen konut sayısı 182.417’e ulaşmıştır. Türkiye’de toplam 9.8 milyon bina ve yaklaşık 29 milyon konut bulunmaktadır. Bu konutların yaklaşık 6.7 milyonu riskli konut kategorisinde yer almakta ve 1.5 milyonunun ise acilen dönüşüme girmesi gerekmektedir. Bu noktada TOKİ’nin kritik önemi ortaya çıkmaktadır. Bakanlığın ve TOKİ’nin hedefleri doğrultusunda afet riskinin ve çarpık kentleşmenin yoğun olduğu alanlara öncelik verilerek projeler sürdürülmektedir. Yeni projelerin tamamı Türkiye’nin iklim dostu yeşil dönüşümü ile uyumlu, afetlere karşı dirençli, sıfır atık uyumlu olarak inşa edilmektedir.
Tarım Köy Projeleri Kapsamında Konut Üretimi
Ülkemizde tarımsal faaliyetlerin yoğun olduğu üretim ve yaşam alanlarının daha sağlıklı hale getirilmesi TOKİ’nin önemle yürüttüğü projeleri arasında yer alır. Bu kapsamda geliştirilen Tarımköy Projeleri ile atıl durumdaki veya verimli olmayan köy/kırsal arazilerin kamu imkânları çerçevesinde desteklenerek işler hale getirilmesi hedeflenmektedir.

Kırsalda yaşayan insanımızın sosyal şartlarının iyileştirilmesi, köy mimarisinin geliştirilmesi, yöresel mimarinin ve dokunun korunarak yenilenmesi, vatandaşlarımızın sağlıklı yaşanabilir konutlara kavuşturulması amacıyla 2003 yılından itibaren toplamda 7.375 köy konutu tüm donatı alanlarıyla birlikte tamamlanmıştır.

Rize, Antalya, Muğla gibi şehirlerimizin kırsal alanlarında yaşanan afetlerden sonra ivedi bir biçimde 11.033 köy konutu üretilmeye başlanmıştır. Türkiye’nin kırsal dönüşümü kapsamında ve yine kırsalda yaşanan afetler sonrasında bu çalışmalar titizlikle yürütülmektedir.
Sosyal Konutlar İçin Sosyal Donatı Alanları
TOKİ’nin sosyal konut projelerinin temel amacı, kaliteli kentsel yaşamın gerektirdiği tüm altyapı ve sosyal donatı alanlarını yapmaktır. Konut projeleri ile birlikte, hak sahiplerinin her türlü kentsel hizmetten faydalanmalarını sağlayacak okul, hastane, ticaret merkezi, cami gibi sosyal donatılar da hayata geçirilmektedir. Üretimi yapılan 1 milyon 103 bin konut ile birlikte 1.385 okul (28.600 derslikli), 20 üniversite, 997 spor salonu, 84.137 kişi kapasiteli 215 yurt/pansiyon, 269 hastane, 99 sağlık Ocağı, 2.113 ticari işyeri, 44 kütüphane, 912 cami, 327 kamu hizmet binası ve 19 stadyum ile birlikte toplamda 26.078 adet sosyal donatı uygulaması tamamlanarak vatandaşların hizmetine sunulmuştur. Bu kapsamda ülkemizin önemli kültür projelerinden biri olan mimarisi ve estetiği ile dünyanın sayılı kültür merkezlerinden biri haline gelen Atatürk Kültür Merkezi, TOKİ tarafından inşa edilerek Cumhuriyetimizin 98’inci yıl dönümünde İstanbul’a kazandırılmıştır. Yine “tarihe saygı, geçmişe vefa’’ sloganıyla tarihimize sahip çıkarak, kadim kent meydanlarının iyileştirilmesi ve dönüştürülmesi kapsamında çok önemli tarihi kent meydanı dönüşüm projeleri gerçekleştirilmiştir. Bursa, Nevşehir, Samsun, Çankırı, Diyarbakır, Erzurum, Kayseri, Konya, Muş, Siirt, Sinop, Sivas, Yozgat ve Şanlıurfa illerimizde tarihi dönüşüm projeleri devam etmektedir. Bu anlamda sosyal konut projelerinin yanı sıra kadim şehirlerimizin barındırdığı medeniyet mirası eserlerimizin de korunması kapsamında çalışmalar yapılmaktadır.
Yeşil Bina Sertifikası
ABD’de yeşil bir binayı tanımlayacak tasarım ve inşaat uygulamalarını derecelendirmek üzere, ABD Yeşil Bina Konseyi (USGBC) tarafından 2000 yılında kurulan LEED (Leadershipin Energyand Environmental Design-Enerji ve Çevresel Tasarımda Liderlik), binalara 7 ana unsur çerçevesinde yeşil bina sertifikası vermektedir.

Leed standartalarına göre TOKİ’nin Kırklareli’nde de yapmış olduğu sosyal konut projeleri sosyal donatılarıyla birlikte sürdürülebilirlik mevzuatına uygunluk göstermektedir. Bu anlamda İstanbul Atatürk Havalimanı dünyanın en büyük LEED Altın sertifikalı binası seçilmiştir. Türkiye’de başlatılan sosyal konut projeleri ve diğer projeler sürdürülebilirlik prensipleriyle düzenlenmeye, gelecek nesillere aktarılan dünyayı yeşil bina merkezli projelerle büyütmeye devam etmektedir. Bu anlamda Türkiye 9 Haziran 2022 tarihi itibariyle binalar için yeşil sertifika vermeye başlamıştır. Türkiye’nin iklim dostu yeşil dönüşümü hedefleri doğrultusunda; 2053 Net Sıfır Emisyon hedefine ulaşmak için konut politikalarında iklim dostu yeşil dönüşüm önemli bir araç olmaya, bu anlamda benzeri standartları belirlemeye ve uygulamaya devam edecektir.
Sosyal Konutların Finansmanı İçin Kaynak Geliştirme Projeleri
Toplu Konut Kanunu ile oluşturulan Toplu Konut Fonu’nun 2001 yılında kaldırılmasından sonra TOKİ mevcut konut ve yerleşim politikalarına dair hükûmet kararlarını uygulamak için yenilikçi finansal modeller de geliştirmiştir. Bu kapsamda geliştirilen “hasılat/gelir paylaşımı modeli” ile İstanbul, Ankara gibi büyük kentlerde İdare mülkiyetindeki değerli arsalar üzerinde üst gelir grupları için yapılan projelerden elde edilen kar, sosyal konut projelerinin finansmanı için kullanılmaktadır. Bu model ile TOKİ’nin kısa vadeli yatırım giderleri ile uzun vadeli alacakları arasındaki boşluğun kapatılması da sağlanmaktadır. Ayrıca bu model ile TOKİ portföyündeki arsalar en verimli şekilde, sosyal nitelikli projeler için fon oluşturulmak için kullanılmaktadır. Böylece nakit akışı içinde önemli miktarda kaynak oluşturulmakta, konut arzını artıracak yeni uygulamaların hayata geçirilmesine olanak sağlanmaktadır. Gelir paylaşımı modeli, son yıllarda az sayıda projede uygulama imkânı bulmuştur.
Sosyal Konut Modelinin Dünyada Yaygınlaşması
Türkiye’de sosyal konut alanında yürüttüğü başarılı projelerle ve finansman modeliyle konut ve barınma sorununun çözümüne büyük katkı sunan TOKİ’nin sosyal konut üretim modeli dünya çapında büyük ilgi uyandırmıştır. Bu anlamda 103 ülke ile bu model paylaşılmış ve bazı ülkelerde hibe kapsamında sosyal konutlar üretilmiştir. Örneğin, Güney Asya’da 2004’te meydana gelen deprem ve tsunamide evlerini kaybedenler için Endonezya’nın Banda Aceh bölgesinde 1.050 konut ile aynı felakette zarar gören Sri Lanka’da 500 konut sosyal donatı alanlarıyla birlikte üretilmiş ve hizmete sunulmuştur. Yine 2005’te Pakistan’da meydana gelen deprem sonrasında Jammu ve Kashmir eyaletinde “Muzafferabad Bölge Hükûmet Yönetimi” kompleksi projesi gerçekleştirilmiştir. Bu projeyle 2 ilkokul, 2 yurt, 197 konut, 12 yönetim binası, cami, kolej binası, konferans ve sergi salonu, alışveriş merkezi, misafirhane ve spor salonu yapılmıştır. 2010 yılında Pakistan’da meydana gelen sel felaketinin ardından 4.620 konut ve 37 sosyal donatı alanı üretilmiştir. Yine Somali’de 200 yataklı hastane, 40 derslikli hemşire meslek yüksekokulu, kapalı ve açık alanda 2.000 kişilik ibadethane tesisi yapılmıştır.
Arnavutluk’ta 26 Kasım 2019 tarihinde meydana gelen 6,4 büyüklüğündeki depremin ardından Laç şehrinde 522 konutun inşaatı (Türkiye Cumhuriyeti’nin Arnavutluk’a hibesi olarak) bir yıl içinde tamamlanmıştır. Proje kapsamında konutlar ile birlikte 37 ticari ünite, açık ve kapalı otopark inşa edilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nden hibe olarak 2020 yılı başında başlatılan yeni bir proje kapsamında ise, Ukrayna’daki Kırım Türklerine yönelik toplam 500 adet konutun inşası için teknik çalışmalar başlatılmış, projeyle ilgili iki ülke arasında konut alanında iş birliğine ilişkin Çerçeve Anlaşma, 10 Nisan 2021 tarihinde imzalanmıştır. TOKİ uluslararası alanda da az gelişmiş ülkelerde barınma ihtiyacını karşılayacak projeler geliştirmeye devam etmektedir.
Konut Seferberliğinde Bir Milyon Konut Hedefi
Bir milyon konut hedefine 2021 yılı içerisinde ulaşan TOKİ’nin son 20 yıl içinde Türkiye’de üretilen toplam 10.5 milyon konutun %10,2’sini inşa etmiş olması 2021 yılında ülke genelinde gerçekleşen konut satışlarında %13,8’lik bir paya sahip olması ciddi bir başarı olarak kaydedilmelidir. TOKİ’nin sosyal nitelikli konut üretiminde 3 ana unsur öne çıkmıştır. Bunlar; projelerin gerçekleştirildiği şehirlerin mevcut yerel dokusundan uzaklaşmayan, az katlı yapıları içeren yatay mimari yaklaşımını benimseyen, geleneksel mahalle kültürünü koruyan tasarımlar yapmaktır. Bu unsurlar; konut üretiminde bugünden yarına başarıyı getirecek mutlak kalite prensipleri olarak görülmektedir.

TOKİ, konut sektörünün regüle edilmesi, aşırı fiyat artışlarının önüne geçilmesi, dar ve orta gelirli vatandaşların konuta ulaşılabilirliğinin sürdürülmesi noktasında kampanyalarla destek vermeye devam etmektedir. Halen 803 şantiyede 150 bin konutun inşaatı devam etmekte olup, sosyal konuttan kentsel dönüşüme, kamu binalarından millet bahçelerine kadar yüzlerce şehrimizde faaliyetlerini sürdürmektedir. Bu verilerle ülke genelinde ve dünyada en çok sosyal konut yapımı gerçekleştiren, en fazla yeşil alan ve insan merkezli sosyal donatı üreten TOKİ’nin yeni projeleri, Cumhurbaşkanlığı Programları doğrultusunda devam etmektedir. Enerji verimliliği başta olmak üzere kentsel yeşil alanların çoğaltılması, iklime duyarlı ve ekolojik özellikli yerel mimari ve yerel yapı malzemelerinin kullanıldığı projelerin üretilmesi temel öncelikler arasında yer almaktadır.
TOKİ’nin sosyal konut
projelerinin temel
amacı, kaliteli kentsel
yaşamın gerektirdiği
tüm altyapı ve sosyal
donatı alanlarını
yapmaktır. 

“BENİM TÜRKİYEM”

Siz de sizin gözünüzden Türkiye'yi anlatarak bize katkıda bulunabilirsiniz.